Dünya, salgınla boğuşurken, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Akdeniz'e kıyısı olan İtalya, İspanya, Portekiz, Malta, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi liderlerini Korsika adasında toplayıp, Türkiye'ye karşı harekete geçmeye çağırdı.
Sadece, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler mi? Hayır, Macron, Avrupa Birliği'ni de Türkiye'ye karşı "birleşik güç" haline getirmeye çalıştıklarını itiraf etti
Macron, "Türkiye'nin tek taraflı tutumlarına karşı, AB içinde ortak bir tutum belirlemeye çalışıyoruz. Bu adımlara karşı daha kararlı ve birlik içinde olmalıyız" dedi.
Macron, "Türkiye bugün artık bölgede bir müttefikimiz değil. NATO müttefiki ama Courbet gemisine yaptığı kabul edilemez. Libya Hükümeti'yle kabul edilemeyecek bir anlaşma imzaladı. Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesinde petrol aradı. Türk halkı büyük bir halk ve bundan farklı bir şeyi hak ediyor. Akdeniz Paktı'ndan söz ettim. Bu Pakt'la Türkiye'yle de birlikte hareket etme kapasitesini bulmalıyız." diye konuştu.
Macron'un Türkiye ile Erdoğan'ı ayırma gösterme taktiği ise çok ucuz bir yöntem. Nitekim AKP sözcüsü Ömer Çelik, bu taktiğin "sömürgeci kafanın eseri" olduğunu söyledi ve "Macron, Fransa'yı yönetme beceriksizliğini dış politika saldırganlığı ile örtbas etmeye çalışıyor." dedi.
***
Fransa ve bütün dünya bilsin ki Türkiye'nin başında kim olursa olsun, Akdeniz'de aynı politikayı uygulamak zorunda. Türkiye'nin Akdeniz'deki egemenlik hakları Tayyip Erdoğan'ın kişisel sorunu değil ki.
Yunanistan, Türk suları üzerinde hak iddia ediyor. Fransa da savaş gemisi göndererek Yunanistan'a destek oluyor. Türkiye, Fransız savaş gemisinin haberleşmesine engel olunca da hem bölgeden kaçıyorlar hem de sokakta oyun oynarken dayak yemiş de annesini, kardeşlerini yardıma çağıran çocuk gibi ağlıyor! İyi ki babası evde yok!
Macron, Akdeniz için yeniden "Mare Nostrum" yani "Bizim deniz" ifadesini de kullandı!
Fransa, Batı Akdeniz'e kıyısı olan bir ülke... Oradaki haklarına sahip çıkıyor mu, çıkıyor… Türkiye de Doğu ve Orta Akdeniz'e kıyısı olan bir ülke... Türkiye de kendi bölgesinde egemenlik haklarına sahip çıkıyor. Fransa'nın bu bölgede ne işi var? Akdeniz, Türkiye'nin de denizidir!
Yoksa Macron, bu iş için, Fransa devleti dışındaki güçler tarafından özel olarak görevlendirilmiş bir kişi midir?
***
Dr. Yaşar Demir ise Anadolu Ajansı bülteninde yayınlanan analizinde "Konuşmalarında 'Bizim Akdeniz', 'Bizim Afrika' gibi ifadelerle emperyal hislere sahip bir devlet başkanı izlenimi veren Macron, 21. yüzyılda, bölgeyi 1850'lerdeki paradigmalarla okumaya çalışan bir zihniyeti temsil ediyor." diye yazdı.
Demir, Fransa'nın gayretkeşliğini de "Yunanistan'ın mevcut askeri ve ekonomik konumu neticesinde Ege ve Akdeniz'de etki gösteremeyeceği kabullenilmiş olmalı ki Fransa esasen hangi hukuka dayanarak varlık gösterdiği belli olmayan bir tutum sergileyerek iki ülke arasındaki bir meseleye müdahil oldu." sözleriyle yorumladı ve şu tespiti yaptı:
"Fransa şimdiye kadar hiçbir uluslararası meselede tek başına varlık gösterememiştir. Bu sebeple özelde Türk-Yunan krizi olarak başlayan meseleyi Fransa, NATO ve AB ile ilişkiler düzlemine kaydırarak Akdeniz'deki varlığını güçlendirme yolunu seçmiş bulunuyor."
***
Macron'un atalarının da Barbaros dediği Hayrettin Paşa, Preveze'de, Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanmasını mağlup etmiş ve Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirmişti. Şimdi Macron da Türkiye'ye karşı bir Andrea Dorya rolü üstlenmeye çalışıyor ama kaybetmeye mahkûm!
