Livakovic şaşırttı, Dzeko kurtardı. Fenerbahçe'nin çok zorlandığı maçı nasıl kazandığını Sedat Kaya açıkladı
Sedat Kaya / YENİÇAĞ
Fenerbahçeliler çantada keklik görüyordu maçı.
Ama karşılarında öyle bir Antalyaspor buldular ki, aman Allah!
Ligde 4 maçta galibiyet yüzü görmeyen güney ekibi, Kadıköy'de "maçı almaya geldim" dercesine asıldı oyuna.
Hem de öyle, böyle değil.
Kontrataklarla falan hiç değil.
Koşarak, boğuşarak,
Fenerbahçe'yi sahasında basarak.
Göze göz, dişe diş, kora kor.
Nuri Şahin sanki futbolcularına "baskın basanındır" demişti.
Her yerde bastılar.
Önce orta sahayı ele geçirdiler, sonra akın akın rakip kaleye yüklendiler.
İlk 45 dakikada tam 8 şutları var.
Fenerbahçe savunmasına öyle panik dolu dakikalar yaşattılar ki, "dan dun" vaziyette uzaklaştırılan 12 top bunun kanıtıydı.
Fenerbahçe bu sezon Avrupa maçları dahil böyle bir dişli rakip görmemişti.
Antalyaspor'un "baskın basanındır" taktiği
31. dakikada golü getirdi. Buksa baskıdan şaşkına dönen Fenerbahçe savunmasını ortadan ok gibi delerek, topu Livakoviç'in sağından ağlara gönderdi.
Fenerbahçe işte o an anladı pabucun ne kadar pahalı olduğu.
O an yıldız futbolcuları biraz olsun yıldız olduklarını hatırladı.
Oyuna ağırlıklarını koymaya başladılar.
Özellikle Edin Dzeko.
45+1'de şık bir kafa vuruşuyla beraberliği sağladı.
56'da da süper bir asistle İrfan Can'a "al da at" dedi, İrfan da golü atmakta zorlanmadı.
Fenerbahçe öne geçmişti ama Antalyaspor'un havlu atmaya hiç niyeti yoktu.
İrfan Can'ın golünden 8 dakika sonra yine Buksa sert bir şutla ağları gördü.
Livakoviç gibi süper tecrübe bir kalecinin kapattığı köşeden bu golü yemesi düşündürücüdür.
Balık sezonu açıldı ya.
Denizlerimizin en akıllı balıklarından biridir kefal.
Zeki, güçlü ve çeviktir.
Kolay kolay oltaya gelmez.
Ağın üstünden bile atlar.
Onu yakalamak ustalık ister.
Bu maçta 3 puanı almak kefali avlamak gibiydi.
Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartal çocukluğunda iyi balıkçıydı.
Anadolu Kavağında ustalaşmıştı.
Bu sezon ilk kez onbirde görev verdiği ancak hiçbir varlık gösteremeyen Zajc'ı çekip yerine Crespo'yu sokunca Fenerbahçe Fenerbahçe gibi oynamaya başladı.
Ve 80'de bu sezonun sürpriz golcüsü Szymanski çıktı sahneye.
Ceza alanında akıllı bir vuruşla Fenerbahçe'yi galibiyete taşıyan golü attı.
Sonuçta Fenerbahçe çok zorlandığı maçı yıldızlarıyla kazanmayı başardı.
Ama sorgulanması gerekenler var.
Kimse çıkıp da Cengiz 3. dakikada sakatlandı, planlar alt üst oldu demesin.
Kimse Livakoviç ilk onbire girince, 3 yerli oynatma zorunluluğundan savunma Djiku'yu aradı demesin.
Gerçek şu ki, Fenerbahçe'nin bu üstün kadrosuyla zorlanması gelecek adına düşündürücü.
Sanıyorum tedbir alacaklardır.