"Kuvayı Milliye Fatma abla"nın seçim vizyonu...
Yerel seçimler, genel seçim havasına dönmeye başlasa da genel başkanlar, sadece polemik yapıyor. Elbette bunca söz arasında önemli görüşler de ortaya çıkıyor ama çok basit polemikler, siyasilerden umudun kesilmesine yol açıyor. Sadece CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, krize çözüm olarak kamuoyuna sunduğu paket biraz tartışıldı. Tayyip Erdoğan, bu önerileri polemik konusu yapsa da kısmen uygulamaya başladı. Bunun dışında, partilerin yerel yönetimle ilgili veya genel politika hakkında ciddi bir vizyonu olmadığını görüyoruz.
***
Peki vizyonu olan başka aday yok mu?
Mesela, beşinci defa İstanbul’dan bağımsız belediye başkan adayı olan Fatma Ragıbe Kanıkuru (Loğoğlu), “Uyanın, beni seçin! 25 senede beş erkek belediye başkanının yapmadığı acil işleri, hayati işleri yapacağım” diyor.
Fatma ablayı, milliyetçi çevreler iyi tanır. Kendisi, “Kuvayı Milliye Fatma” diye anılır. Nerede milliyetçilerin toplantısı varsa, Fatma abla mutlaka haber alır, kar kış demez, çarıklarını giyer, o toplantıda yerini alır.
İnanamayacaksınız ama Fatma abla, Ergenekon soruşturmasının belgeler kısmında 72’nci klasörde 13 sayfa olarak yerini almıştır. Fatma abla, sık sık ülke meseleleri ile ilgili bildiriler yazar, bunları notere onaylattıktan sonra milli hassasiyeti yüksek olan kişilere, Cumhurbaşkanı ve Başbakana gönderir. Bunlardan birini Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarına gönderilmek üzere Selimiye’deki 1. Ordu Karargâhı’na bizzat teslim etmiş ve daha sonra bildiri gibi dağıtmıştır. İşte bu bildiri, arama sırasında avukat Kemal Kerinçsiz’in bürosunda bulunmuştur. Fatma abla, bildiriye imzasını “İstikbalin, geleceğin, müstakil, bağımsız başbakan adayı” diye atmıştır. Tayyip Bey de onu tanır ve sever. Daha il başkanıyken Birlik Vakfı’ndaki toplantılarda Fatma abla ile çok anıları vardır.
***
Fatma ablanın seçim bildirgesinden birkaç önemli maddeyi size de duyurayım. Fatma abla diyor ki, “Felâkete uğrayıp, sokakta yatıp kalkan insanlar için insan barınağı yaptıracağım. Hiç kimse aç ve çıplak kalmayacak.”
Bugüne kadar belediye başkanlarımız, hayvan barınağı yapmayı düşündüler ama insan barınağı yapanına rastlamadık.
Fatma abla diyor ki, “Tinerci, balici çocukları, gençleri tedavi ettirip meslek sahibi yaptıracağım. Homoseksüel, travesti, transseksüel erkekleri hormon ile tedavi ettirip, meslek sahibi yaptıracağım. Zinayı, fuhuşu önlemek için evlendirme vakfı kuracağım, bekârları, sakatları, dulları evlendireceğim. Çoğunlukçu ve azınlıkçı demokrasiye karşıyım, ben İstanbul’a her mesleki grubun meclisini kurarak katılımcı demokrasi getireceğim.”
Vizyonu görüyor musunuz?
Fatma abla, bir de siyasi dönmeliğe çare bulsa, bütün İstanbul’un oyunu alırdı.