Kürtlerin şeref meselesi!
TRT’de yayınlanan bir programda Türk Tarih Kurumu Ermeni Masası’ndan bir profesör, en az 50 bin Ermeni’nin, misyonerler vasıtasıyla 1887 yılından itibaren Osmanlı devletinden ABD’ye götürüldüğünü ve bunların eğitildikten sonra Osmanlı devletine isyan etmek üzere döndüğünü somut delilleri ile anlatmıştı.
Aynı gün, Yıldız Üniversitesi mezunlarına bir konferans vermiştim. Orada gençlerden biri “Güneydoğu’nun en parlak öğrencilerini seçtiler, ABD ve Avrupa ülkelerine gönderdiler. Bunlara bizzat ben şahidim” dedi. Yani, Ermeni meselesini programlayan ABD, Kürt meselesini de aynı yöntemlerle uyguluyor. 100 yıl arayla...
Bugün bir taraftan Türk Milleti’nin direncini yok etmeye çalışırken, AKP iktidarı üzerinden Türkiye’yi terör örgütü ile masaya oturtmaya, böylece terörle elde edilmek istenen sonuca açılım süreci ile ulaşmaya çabalıyorlar.
* * *
Son zamanlarda dikkatlerden kaçırılan olaylardan biri de Türkiye’nin Hıristiyanlaştırılması yolunda hukuki zemin hazırlama faaliyetleridir. Zaten, Kürtlerin ayrı bir millet haline getirilerek Türklerle çatışmaya sürüklenmek istenmesinin ana sebebi, Türk Milleti’ni zayıf düşürmektir.
Eş zamanlı olarak Tük tarihinin hakkından gelmek için de müthiş bir kampanya başlatıldı. Basında devamlı Türk kimliği tartışılıyordu. Yüzde 85 oranında “Türk’üm” diyen bir halka “Hayır siz Türk değilsiniz” deniliyor, bu propagandaya uydurma verileri ise Boğaziçi Üniversitesi üretiyordu.
Karen Fogg’a göre, Türklerin hakkından gelmek için önce onları bir güç halinde tutan tarih bilincini yok etmek gerekiyordu! İşte şimdi onu yapmaya çalışıyorlar. Ergenekon gibi Türk kimliğinin temelini oluşturan bir efsane bile devlet otoritesini kullananlar eliyle kirletildi. Tarihi kahramanlar, Fatih gibi büyük şahsiyetler yıpratıldı. Fakat bir kişiyi aşamıyorlardı. O da Atatürk idi.
Atatürk, Türk’ün atası demektir. Korkut Ata gibi. O büyük deha, milletin başına nasıl çoraplar örüleceğini öngördüğü için böyle bir soyadı almıştı. Milletin adını kendi üzerine almıştı.
* * *
Türkiye’nin Hıristiyanlaştırılması yolunda İkiz Yasalar dahil hukuki alt yapı tamamlanmıştır. Şimdi sıra zannedildiği gibi Ermeni soykırımının tanınması veya tazminat değildir. Doğrudan Türkiye’den toprak talep etmeye hazırlanıyorlar. Millet içeride Türk-Kürt çatışmasına düşecek ki bunu da gündeme getirebilsinler. Bunun için Tarih Vakfı, Rockefeller Vakfı’ndan aldığı paralar ile Türkiye’de Osmanlı dönemi azınlık tapularının araştırmasını yaptırdı. Envanter tamamlandı!
Fener Rum Patriği Bartholomeos, 7 Mayıs 2000 günü, Orta Anadolu’da bir eski kilisede düzenlediği ayinden sonra, “Türkiye’nin AB’ye üyeliği, Anadolu’da önceden varolmuş Hıristiyan toplumların yaşadığı bölgelerde yeniden Hıristiyanların yaşamasına izin vermelidir. Eğer AB üyeliği bunu müsait kılarsa ve Hıristiyanlar yaşadıkları bölgelere tekrar yerleşirse, o zaman Patrikhane de o bölgelerde bulunan kiliselerin yeniden ayine açılmalarını düşünebilir” diyordu. Ruhban okulunu açacaklar ki, bu kiliselere papaz gönderebilsinler.
İslam dünyasını çözmek için önce Türkiye’yi çökertmeleri gerekiyor. Türkiye’yi çökertmek için tarihte Rumları, Ermenileri kullandılar, mağlup oldular. Şimdi Kürtleri kullanarak emellerine ulaşmak istiyorlar. Yine mağlup olacaklar!
Talabani, Barzani ve Öcalan, Türkiye ve İslam dünyasının çökertilmesi için kullanılıyor.
Kürtler buna karşı çıkarsa, kendi şereflerini kurtarmış olur!