Kur’an’daki arı mucizesi
“Kansere çareyi Trabzonlu Ömer Özdoğan buldu” başlıklı yazımla ilgili olarak, çok sayıda okuyucumuz aradı veya mesaj gönderdi. Öncelikle belirteyim ki, sadece yaşadığım tecrübeleri aktararak, doktorların umut kestiği hastalara bir faydam olabilir mi diye düşündüğüm ve birileri hemen bu işin ticaretini yapmaya başladığı için, ayrıca bu buluş, bizim hastamızın kurtuluşuna vesile olan Ömer Özdoğan adıyla anılsın ve arıcılar özellikle propolisi, sadece hastası olanlara satsın diye bu yazıyı yazdım. Çünkü, yabancılar, bütün arı sakızlarını toplamaya başladı! Yani dünya, bu çareyi biliyor!
***
Arayan bütün dostlar, Ömer Bey’in telefonunu istiyor. Ömer Bey, doktor değil, bu işin ticaretini de yapmıyor. Fakat, tıp fakülteleri Ömer Bey’in tecrübeleri ile ilgileniyor. Ömer Bey, arayanlara sadece kendi tecrübesini anlatabilir ve bu doğal maddelerin nasıl kullanılması gerektiğini söyleyebilir. Bal, polen gibi arı ürünleri serbestçe satılan maddeler olduğu için de tavsiye edilmesinde tıbben ve hukuken hiçbir sakınca yoktur. Tabii, kanserin her çeşidinde ve her hastada olumlu sonuç alınabileceğini, tecrübe edilmedikçe kimse söyleyemez.
***
Bal, arı poleni, arı sütü ve arı reçinesi sadece Trabzon’da bulunmuyor, yurdun ve dünyanın her tarafında arıcılardan temin edilebilir. Bu bakımdan, herkes kendi bulunduğu şehirde veya ulaşabildiği herhangi bir arıcıda bu maddeleri bulabilir. Yalnız arı sütünü doktor tavsiyesine göre kullanmak gerekir. Fazlası, tehlikeli olabilir.
Eskiden arıcılar bu reçineyi, bahar temizliği yaparken bıçakla kazıyarak çöpe atardı. 100 gramı bir kişiye bir ay yeter. Çam sakızı gibidir. Arı bu maddeyi yaparken çam sakızından da faydalanır. Hasta, günde üç beş defa bu sakızdan normal sakız kadar bir parça keserek veya kopararak ağzında eritip un-ufak edene kadar çiğneyip yutacak. Tabii bir hastanın bunu yapabilmesi, yemek yiyebilmesine bağlıdır.
Macun ise herhangi bir arıcıdan temin edilecek hakiki bala, üçte bir oranında arı poleni ve bir çay kaşığı arı sütü karıştırılarak elde edilir. Sabahları, kavanozdaki macun iyice karıştırıldıktan sonra hastaya bir kaşık verilir. Tayyip Erdoğan’ın her sabah bu macunu kullandığını eşi Emine Hanım açıklamıştı bir ara.
Macunun karıştırılmasının sebebi, içindeki arı sütünün her kaşığa dengeli dağılması içindir.
***
Asıl etkili olan madde arı reçinesidir.
Propolis diye aranırsa İnternet’te ayrıntılı bilgi de bulunabilir.
Ömer Özdoğan’a göre kemoterapi uygulanmamışsa, normal yemeğini yiyebiliyorsa, hasta birinci hafta biraz toparlanmaya başlar, iki ay içinde iyileşir. Ne olur ne olmaz diye bir ay daha devam etmek faydalıdır.
Ayrıca propolisin şeker, guatr ve astıma da çok iyi geldiği öne sürülüyor. Zaten kanser, şekerle ilgilidir. Kanser, şekerle beslenir denilmektedir.
Propolis, Japonya’da mucize ilaç diye bilinir. Bütün dünyada ve Türkiye’de eczanelerde satılıyor ama onlar kimyasal işlem görmüştür, alkolle temizlenmiştir.
Her maddenin doğal olanı ve az miktarda kullanılması faydalıdır.
Ömer’in bu yöntemi nasıl bulduğuna gelince; “Arının ürettiklerinde sizin bilemediğiniz faydalar vardır” mealindeki ayetten yola çıkarak ve arıcılara “Arı, bizim bilmediğimiz başka ne üretiyor?” diye sora sora bu yöntemi bulmuş. İnternet’teki propolis bilgilerinden ise ben bahsedene kadar hiç haberi yokmuş.