Kul hakkı yiyenler
Tarih 5 Temmuz. Yani yaz ayı. Toprağın en bereketli olduğu bir dönemdeyiz.
Birkaç yıl öncesine kadar temmuz ve ağustos adeta fakir fukara ayıydı. Sebzeler ucuzdu. İnsanlar kışlık için sebze kuruturdu.
İşte 5 Temmuz tarihinde 1 kilo yeşil biberin kilosu 60 lira, 1 kilo hıyar 40 lira, badem almak isterseniz 70 lira, 1 kilo domates 34 lira, kuru soğan 40 lira.
İşte bu fiyatlar, TÜİK’in haziran ayı enflasyonunu %1.64 olarak ölçtüğü Türkiye’den. 1 litre benzin ve mazotun 45 liraya yükseldiği ülkede enflasyon nasıl %1.64 olur değil mi? Bal gibi oluyor. TÜİK ölçünce oluyor.
Peki TÜİK enflasyonu %1.64 ölçünce ne oluyor? Benim gibi 15 milyon emekli daha düşük zam alıyor. 1 kilo biberin 60 liraya satıldığı ülkede insanlara 10 bin lira ile yaşa diyorlar. Aslında yaşa demiyor, resmen öl diyor. 10 bin lira ile kira ver, elektrik su faturası öde ve yaşa.
Ben bir emekli olarak, açıkladığı sağlıksız rakamlarla emekli maaşımın 10 bin lira olmasını sağlayan TÜİK’ten, hakkımı yediği için hem bu dünyada hem de öbür dünyada şikâyetçiyim. Kul hakkı yiyen ve TÜİK’e etki eden tüm yöneticilerden de şikâyetçiyim. Bu dünyada da, ahirette de hakkımı helal etmeyeceğim.
Televizyona çıkıp her şeyin güzel gittiğini söyleyen, maaşların yeterli olduğunu iddia eden o bakandan da şikâyetçiyim. Sayın iktidar yöneticileri ve ekonomi yönetiminin başındaki kişiler, emin olun ki Allah’ın affetmeyeceği en büyük günahı işliyorsunuz. Yani kul hakkı yiyorsunuz.
Milyonlarca insanın kul hakkını yiyenlerin son nefesini nasıl vereceğini ve ahirette nasıl karşılanacağını düşünmek bile istemiyorum. Hakkı yenmiş milyonlarca insandan biri olarak, başta TÜİK ve ekonomi yöneticilerine hakkımı helal etmiyorum! Ne bu dünyada ne de ahirette!