Kolomb'un yumurtası, bir çözümdeki basitlik ve kolaylıktan çok zekâyı işaret eder:
Sorun, bir yumurtanın nasıl dik olarak durdurulabileceğidir.
Kolomb yumurtayı alır, dibini masaya vurarak kırar ve düzleşmiş olan alt kısmının üzerine dikine oturtuverir...
Görüldüğü gibi çözüm, basit olmaktan öte, zekicedir! Ancak yumurtadaki hasarı dikkate almaz. Çünkü onun için önemli olan yumurtanın dik olarak durmasıdır ve onu da başarmıştır.
İşte Türkiye’deki enflasyonla mücadele de böyle.
Bir iktidar durduğu yerde saçma sapan tezlerle enflasyonu patlattı.
Şu an enflasyon adeta üstümüze yapıştı.
Ağır ekonomik programa rağmen enflasyonun gerçek anlamda ne zaman düşeceğini hatta düşüp düşmeyeceğini bile kimse bilmiyor.
İnşallah bir gün düşer!
Enflasyonun bedelini Türkiye’de emekliler ve ücretliler ödüyor.
Belirli bir kesim var ki, onlar vur patlasın çal oynasın.
Garip olan ise Türkiye’nin kaymağını yiyen yani gelirin yüzde 49,5’unu tek başına alan yüzde 20’lik kesim krizden şikâyetçi, gelirin yüzde 20’sini alan yüzde 80’lik dar gelirli ise “ekonomi iyi” diyor.
Buna gerekçe olarak da o yüzde 20’lik kesimin yaşam tarzını gösteriyor.
Ülkede kriz olsa bu kadar lüks otomobil olur mu?
Bir kahveye 400 lira verilir mi?
Bir yemeğe 3 bin lira verilir mi?
Hele lüks evlere bak!
Amerika ve Almanya’da millet 100 bin dolarlık evlerde otururken Türkiye’de E-5 kenarında yapılan ve eski Sovyet lojmanlarını andıran evler 1 milyon dolara satılıyor.
En fazla lüks otomotiv Türkiye’de satılıyor.
Geçen yıl 300 adet, fiyatı 30 milyonluk otomobil satılmış.
Bu ülkede kriz olsa bunlar olur mu?
Bu saydıklarımdan sende var mı?
Senin oturduğun ev ilk depremde başına yıkılacak. Buna rağmen o evde çaresizce oturmuyor musun?
Millet bir lahmacuna bin lira verirken sen kasaptan en son ne zaman 100 gr. kıyma aldın?
Bu ülkede yumurta düz duruyor.
Tıpkı Kristof Kolomb’un Yumurtası gibi.
