Kredili mevduat hesabında zafer
Herkes yıllık 50-60 liralık kredi kartı aidatına odaklanmışken, kredili mevduat hesaplarındaki faiz soygununu ilk kez bu köşede dile getirmiştim.
Kredi kartı aidatı bankalar için çerez. Asıl soygun kredili mevduat hesaplarında yapılıyor!
Bu uyarıyı sonunda Merkez Bankası dikkate aldı ve tefeci faizinden tam 2 kat fazla olan yani aylık 5.15 olan oranı, yüzde 2.2’ye çekti.
Çekince ne oldu?
Kıyamet koptu.
Borsa İstanbul’da banka hisselerinde sert düşüş oldu. Bankacılar çıkıp feryat ettiler.
“Merkez Bankası’nın bu kararı kârımızın büyük ölçüde düşmesine neden olur.”
Bankalar kârlarının büyük bölümünü soygunla elde ettiklerini kabul etmiş oldular.
Yıllık yüzde 6 ile topladığın parayı vatandaşa aylık yüzde 6’ya yakın bir paraya sat!
Bu dünyanın neresinde var?
Yıllardır bankalar bizi kredi kartı aidatı ile oyalıyor.
Buradaki amaç asıl soygunu gizlemekti
Ekonomi televizyonlarına çıkan uzmanlar konuşuyor:
Merkez’in bu kararı banka hisselerinin düşmesine neden oldu. Merkez Bankası borsa yatırımcısını mağdur ediyor.
Lafa bakın. Borsa yatırımcısı! Kim bu yatırımcı? Amerikalı, İsrailli ve Kuveytli bir çok fon. Banka hisselerinin takasına baktığınızda yerli yatırımcı oranının yüzde 10 bile olmadığını görürsünüz. Bugün borsada işlem gören bankaların hisselerinin yüzde 90’ına yakını yabancıların kontrolünde. Buna itirazı olan, Borsa İstanbul’da takas dağılımına baksın.
Emekli soygunu
Son üç ayda farkındaysanız bankaların emeklilere yönelik kampanyaları var.
Maaşını bize getir, 300 TL veya 250 TL bonus gibi. Bazı bankalar da çeyrek altın veriyor.
Peki bu emekli maaşları neden bu kadar kıymete bindi?
700-800 liralık emekli maaşının bankaya ne faydası olabilir ki?
Bu maaşın elbette bankaya hiçbir faydası yok. Bankalar bu bonusu veya parayı iki şartla veriyorlar. Birincisi, 2 yıl geri gitmeyeceksin, ikincisi ise sana kredili mevduat hesabı açılacak. Bankalar bu yolla emeklileri soymaya çalışacaklardı.
Yani anlayacağınız kâra gözü doymayan bankalar gözünü emeklilere dikmişti.
Ancak bankaların bu oyunu bozuldu.
Artık kimseye öyle tefeci faizinin bile üzerinde oranla para satamayacaklar.
Bütün dünyada bankalar bu kriz ortamında zarar açıklarken Türkiye’de bankalar yüzde 100’ün üzerinde kârlılığını artırmıştır.
Bu kârlılık kredili mevduat hesabı ve dosya masrafı gibi şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle halkın soyulması ile elde edilmiştir.
Gerek BDDK gerekse Merkez Bankası yıllardır bu soyguna ama bilerek ama bilmeyerek göz yummuştur.
Şimdi yeni bir dönem başladı. Artık öyle yıllık yüzde 6 faizlerin olduğu bir ortamda aylık yüzde 5.15 faiz yok.
Dahası yine ilk kez bu köşeden gündeme getirdiğim dosya masrafı da yok.
Birkaç cin banka yöneticisinin aklının ürünü olan dosya masrafı, kredi alan vatandaşların soyulmasında bir yöntem olmuştur.
Yabancı patronları memnun etmek için bizim yerli banka yöneticileri tarafından icat edilen daha yüze yakın soygun yöntemi var.
Bu yöntemleri bu köşeden dile getirmeye devam edeceğim.