Kot farkı!
Adıyaman'ın Tut ilçesine bağlı Çanakçı köyü sınırlarında yer alan krom maden ocağının işletme müdürü Fatih Özdemir, "Harita mühendisimizin kullandığı cihazımız var, direkt 4 uydudan ölçümler alıyor, depremden iki hafta sonra aldığımız ilk veride baktık ki 12 metrelik bir kot farkı var..." diye bir açıklama yaptı.
Yapılan ölçümlerde maden ocağının bulunduğu yerin 1191'den 1179 rakıma düştüğü anlaşıldı...
Fatih Özdemir, AA muhabirine, ocakta çalışan 70 madencinin Adıyaman'daki yıkılan binaların enkazından insanları çıkartmak için 2 hafta süre görev aldığını, depremden 2 hafta sonra madenin durumunu görmek için şantiyeye geldiklerini ve ölçümlerde maden ocağının güneybatı yönünde de 2,5 metrelik bir kayma tespit ettiklerini anlattı. Daha sonra galerilerin durum tespiti için harita mühendislerinin ölçümler yaptığını anlatan Özdemir, "Sadece girişlerimiz ayaktaydı. Galerilerimizin yıkıldığını, su bastığını, içerinin çamur dolduğunu gördük." diye konuştu.
Özdemir, Adıyaman'da ürettikleri krom madenini Çin'e ihraç ettiklerini de sözlerine ekledi.
***
Depremlerde maden ocaklarındaki kot farkının bu kadar büyük olmasının sebebi, galerilerin çökmesidir. Bir yüzeyin altını ne kadar oymuşsanız çökme de o kadar yüksek olabilir. Yalnız Hatay'da zeytin bahçelerinde iki üç metrelik çökmeler gözle görülüyor. Yine Kahramanmaraş'ta yol kenarındaki tek katlı binaların çatıları, yol ile aynı seviyeye düştü...
Siyasette de bazı sarsıntılar, büyük çökmelere yol açıyor. Bunun sebebi de bütün değerlerin ve özellikle Türkiye'de ailenin büyük sarsıntıdan önce altının oyulmasıdır! Değerler ne kadar aşağıya çekilirse siyasetteki depremlerde partilerin çöküşü de o kadar büyük oluyor.
Ailedeki çöküşe, devlet kararlarındaki adaletsizlik sebep oluyor. Enflasyon, emeği aşağı çekiyor. Parayı paranın kazandığı bir düzen hâkim oluyor. Ayrıca, üniversite ve kamu personeli sınavları başta olmak üzere devletin açtığı bütün sınav sorularının yıllarca çalınmış olması, yazılı sınavları yüksek puanlarla kazanan adayların, mülakatta kasten düşük puan verilerek elenmesi, yerlerine iktidar partisinin uygun gördüğü kişilerin atanması 21 yıldır sürmektedir.
***
21 yıl, insan hayatının üçte veya dörtte biridir...
Bu süreçte ülkenin ekonomik kaynakları da sadece yandaşlar için seferber edilmiş ve yandaş olmayana hayat hakkı tanınmamıştır. Adalet, ülkenin altından çekilmiştir.
Ülkeye hâkim olan ideolojik partizanlık yüzünden, ülke nüfusunun büyük bir kısmı, ömrünün en verimli çağlarını, mutsuz geçirmiştir. Tabii uygulanan haksızlıklar yüzünden hak etmedikleri makamlara gelenler veya zengin olanlar da çok büyük bir kitle oluşturuyor.
Yalnız günün sonunda, yandaşlar bile uygulanan ekonomik politikalardan zarar görmeye başlamıştır. Yandaşlık sayesinde servetine servet katanlar, bu gidişin gidiş olmadığını görerek ve "iktidar değişirse hesap sorulur" korkusuyla yatırımlarını yurt dışına kaydırmıştır. Oysa siz kendi ülkenizde haksız kazanç elde etmişseniz, dünyanın neresine giderseniz gidin, devletiniz arkanızda olmadığı zaman elinizdeki serveti kaybedersiniz...
***
Şimdi yandaş olanlarla olmayanlar arasında gerek devlet kadrolarında gerekse iş hayatında oluşan ve bu kot farkları, çökme sinyalleri veriyor. Kazıklar üzerinde hayat ne kadar devam edermiş göreceğiz...
Tabii 21 yılda 413 milyar dolar tuttuğu hesaplanan ihale komisyonlarının ülkeye geri getirilmesi zor, ama mümkün... Zaman zaman gemilerle taşınan bu paralara, denizin ortasında "kara para" diye el koyan çıkmazsa...