Sorular çalınmış… Sorularla birlikte insanların geleceği çalınmış… Çalanların durumu karışık… Gelecekleri çalınanlar mağdur… 'Görevi çaldırmamak olanlar' ise sınırsız sorumsuz kamyoncular kooperatifi adeta… Sanki onları hiç ilgilendirmiyor, hiç suçları yokmuş gibi ıslık çalarak geziyorlar…
***
Derelerimiz çalınmış… Yeşilliklerimizin geleceği çalınmış… Sularımız azalmış… Çalanlar memnun… Balıklar mağdur… Alıklar alkış tutuyor…
***
Büyük şehirlerde gökyüzümüz ve tarihî siluetimiz çalınmış… Şehirlerin üzerini boğucu dev kafesler kaplamış… Güneş mağdur, yıldızlar mağdur… Kara imarların efendileri ise para istifliyor… Ortada bir tane zanlı yok…
***
Ege'de adalarımız çalınmış… Galiba envanterde 'ada'dan önce 'adam' aramamız gerekiyor… Adaların akıbetinin sorulacağı ve cevabının alınacağı adam… Gören veya bulan en yakın karakola haber versin…
***
Aklımız çalınmış… Her taşın altından 'üst akıl' çıkarıyor, kötülüklerin kaynağı olarak o aklı gösteriyoruz… Böylelikle 'alt akıllı' olduğunu itiraf eden ama onu da çaldırdığı için sloganlarla fotosentez yapanlarımız var…
***
Millî irade ve sandık çalınmış… 'Parsel parselci' de dâhil, hani mahkeme edilseler anlayacağız ama mahkemeye çıkarılmayan, buna karşılık görevlerine son veren belediye başkanları var… Sürüsüne bereket, arkası da geliyor…
***
Elektriğimizi çalanlar, zaferlerimizi de çalmaya kalkıştı… "Biz olmasaydık, ne Çanakkale olurdu, ne Malazgirt, ne de Çaldıran" diye diye…
***
Az daha Sivas'ın ötesini çaldırıyorduk… "Osmanlı oluyoruz, büyüyoruz, bölgesel güç kesiliyoruz" dümeniyle teröristlere mutabakat masalarında vatan kaptırıyorduk… Sorumlular ölü taklidi yapıyor şimdilerde…
***
Bayrağımız çalınmış… Arsıza, namussuza, soysuza, uluslararası tokatçıya havuz televizyonlarında fon yapılmış… Önünde takla atanlar, paylarını peşin alanlar şimdi ona herkesten çok sövüyor…
***
Etimiz yolunduğu için et, otumuz yolunduğu için saman ithal ediyoruz… Bu arada yüzde 11 büyüyoruz… Beynimiz çalındığı için böbrekle düşünüyoruz, haberimiz yok…
***
Ar damarımız çalınmış… Suçüstü yakalananlarımız var ama hiç yüzleri kızarmıyor… Yakalandıklarında öyle bağırıyorlar ki, sesin şiddetinden insan kendisini suçlu hissediyor… O derece yani…
***
Şuurumuz çalınmış… Hollanda'ya kızınca portakaldan, Trumph'a kızınca turptan, Belçika'ya kızınca Brüksel lahanasından, Şanghay Beşlisi'ne giremezsek Hindistan cevizinden intikam alacak nebatat düşmanı tuhaf bir canlı türü ortaya çıktı…
***
Maneviyatımız çalınmış… Her türlü gelişme, yolla, köprüyle, havaalanıyla ölçülüyor… Hazine garantili köprülerle, hastanelerle istikbalimiz ipotek edilmiş, bir anlamda modern tefeciliğe boyun eğilmiş ama oralı olması gerekenlerin umurunda değil…
***
Millî birliğimiz ve kardeşliğimiz çalınmış… Kamplaştıran, ötekileştiren, düşmanlaştıran dil yüzünden birbirimize karşı tahammülsüz hâle gelmişiz, 'öteki'ne göre pozisyon alıyoruz artık…
***
Ergenekon ve Balyoz'da ordumuzun bir kısmı, Kozmik Oda'da ise sırlarımız çalınmış… Ordumuzu ve sırlarımızı koruması gerekenler o kadar masum ki, tarifi mümkün değil…
***
Adalet ve vicdanımız çalınmış… Başkasına haksızlık yapıldığında sesimiz çıkmaz, vicdanlarımız rahatsız olmaz olmuş… Feryadımızın çıkması için kendi nasırımıza basılması gerekiyor… Adalet, pavyona düşmüş… Vicdan ise işportaya…
***
Sadece soruları değil, daha neleri çaldırmışız neleri? Görevi bunları çaldırmamak olanların içinde bir tane bile hesap veren yok… Neredeyse bir tek köstekli saatimiz kaldı, atadan babadan… Onu da Züğürt Ağa gibi Yeni Cami şadırvanında kaptırmasaydık bari, abdest alırken!..
