Koronadan daha tehlikeli mutasyon!
Tokat'tan Uğur Songül Sarıtaşlı, "Niksar'da belediyeye ait hayvan barınağında hiçbir çalışanın olmadığı ve hayvanların aç susuz sahipsiz bırakıldığı iddiaları var…" diye fotoğraflı bir not geçti.
Denilebilir ki "Dünya ekonomisinin korona krizine girdiği, milyonlarca hatta milyarlarca insanın açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğu şu günlerde Niksar'da köpeklerin aç kalmasını gündeme getirmenin anlamı nedir?"
İçimde sanki doğanın, hayvanlara zulmeden insanlardan intikam aldığı gibi bir his var. Bu yüzden sahipsiz kalmış, terk edilmiş, kedi ve köpeklerden kendimi de sorumlu tutuyorum. Niksar Belediyesi herhalde gerekeni yapacaktır...
***
Sağlık Bakanlığı ise etkin maddesi "ranitidin" olan 15 mide ilacının, "kanserojen risk taşıdığı gerekçesiyle" ve acil koduyla piyasadan toplatılmasına karar verdi. Bu ilaçların hepsi hidroklorür içeriyor!
Peki "mide rahatsızlığına iyi gelir" diye yabancı lisansla Türkiye'de üretilen bu ilaçlar toplatıldığına göre, daha üçüncü faz denemeleri bile yapılmamış aşıların hemen uygulanması için neden bu kadar acele ediliyor?
Deniliyor ki "İnsanlar ölüyor kardeşim..."
Bizim de yakınlarımız, arkadaşlarımız arasında kaybettiklerimiz var, ağır veya hafif şekilde hastalığı atlatan var.
Köpeklerin aç kalmasına tahammül edemezken insanların ölmesine nasıl göz yumabilirim?
Fakat kanserojen etkisi olan mide ilaçları gibi daha denemeleri tamamlanmayan aşıların da bütün insanlık için ciddi bir tehdit olabileceği gerçeği apaçık ortada değil mi?
Sonuçta aşıları da o kanserojen ilaçları üreten şirketler geliştiriyor değil mi?
***
Nitekim Avustralya'da geliştirilen korona aşısı içinde HİV virüsü kullanıldığı anlaşıldı! Türkiye'de haber, "Korona aşısında HİV antikoru bulundu" diye verildi ama kaynak haberde doğrudan "HİV virüsü" deniliyor.
Tabii aşının kullanımına hemen son verildi!
Avustralya, 25 milyonluk nüfusu için 100 milyon aşı üretmişti!
Ne olacak şimdi bu 100 milyon aşı? Çöpe gidecek değil mi?
Avustralya, HİV virüsünden alınarak korona aşısına eklenen küçük protein parçasının glikoprotein 41 olduğunu da açıkladı! Hükümet, bu gelişmeden sonra, Pfizer aşısı siparişini de aceleye getirmemeye karar verdi!
Buna karşılık ABD Gıda ve İlaç Dairesi, Pfizer'in geliştirdiği korona virüsü aşısının "acil durumda kullanılmasına" onay verdi. FDA danışma kurulu, aşının 16 yaş ve üstü kişilerde güvenli ve etkili olduğuna karar verdi!
"Acil durum"dan neyi kastediyorlar, o belli değil.
17 yaşın altında olanlar için aşı güvensiz mi? Öyleyse Pfizer ve Moderna, geliştirdikleri aşıları 12 yaş ve üzerindeki çocuklarda nasıl kullanıyor?
***
Diğer taraftan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, yerli aşılar konusunda da umutlu olduğunu belirtmekle beraber "Korona virüs eğer mutasyona uğrarsa, aşı çalışmaları için her yıl yeni bir takvim işleyebilir ve tedbirler her salgın başlangıcında yeniden başlayabilir. Şayet Kovid-19 mutasyona uğramazsa bir kez aşı olanlar, ömür boyu virüsten korunmuş olacak. Şayet virüs influenza gibi her yıl farklılık gösterir yani mutasyona uğrarsa, yeni çalışma ve aşı takvimi gerekecektir" dedi.
Aynı konuda farklı bir tespiti, daha önce aşı çalışmalarına katkıda bulunmuş İtalyan virologlardan naklen, "Hızlı mutasyondan dolayı koronaya karşı aşı hiçbir işe yaramaz" diye duyurduk ama düzenin her zaman kullandığı adamlar, "inanmayın" diye yaygara yaptı!
Tabii yeni mutasyon olursa şimdikinden kötü olmayabilir ama halktan bilgi saklamak, gazetecilikte, koronadan daha tehlikeli bir mutasyon!