Korkmaz Yiğit ne yapıyor?

Yiğit namıyla anılır. “Boğaç”, bir yumrukta boğayı öldürdüğü için bu nama layık oldu. Yiğit; dürüst olur. Mert olur. Korkmaz olur. Adil olup; kul hakkı yemez. Bu nedenledir ki; günümüzde “Yiğit” olmak zordur.
Babası; Nüfus Müdürlüğü’ne adını “Yiğit” olarak yazdırıp, namını da kütüğe “Korkmaz” olarak kaydettirince, hayata Korkmaz Yiğit olarak yaşıtlarına göre daha avantajlı başlamıştır.
Türkbank ihalesine namı gibi “Yiğit”çe girdi.
Girdi de, gireceğine bin pişman oldu. Bankaya sahip olduğunu sanırken, kendinden yaman bir “yiğit” çattı. Korkmaz Yiğit için hayat kabusa döndü.
Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovaladı. Korkmaz Yiğit, TMSF’ye sırtını verip yeniden piyasaya çıktı.
Gene çok iyi bildiği, emlak işlerine yöneldi.
Bahçeşehir’in arkasında Boğazköy’de yaşını başını almış, babadan toprak sahibi Cemal Cabioğlu’nu buldu.
Pazarlıklar sonrasında arsaya 380 bin dolar değer biçildi.
Senetler hazırlandı, imzayı oğlu attı. İddiaya göre; senetler teslim edilirken, “Yaşlı adamsın, uğraşamazsın, avukata vekalet ver, devir işlerini yapsın” denilmiş.
Toprak sahibi; adı, Korkmaz, namı Yiğit olan kişi ve oğluna güvenip, vekaletnameyi vermiş.
Avukat, arsaları Korkmaz Yiğit ve oğlunun gösterdiği kişilerin üzerine yaptırmış..
Sonuç; senet günü geldiğinde ödenmemiş..
Yiğit’in oğlu çulsuz çıkmış.
Mahkeme sürüyor.
Ancak avukat yaşlı adamdan, hiçbir alacağım yoktur ibrası aldığı için davanın seyri arazi sahibinin lehine gitmiyor.
Derken imar değişiyor. Araziler değerleniyor. Baba oğul, insafa gelip (!) yaşlı adama gidip, “Diğer arsalarını da eski fiyattan sat, borcu ödeyeyim,” diyor.
Ancak, arsa fiyatları çok değerlendiği için yaşlı adam bu teklifi kabul etmiyor.
Bu ve benzer gelişmelerden habersiz olan TMSF’nin desteğini arkasına alan Korkmaz Yiğit, Bodrum’da gününü gün ediyor.
Erman Toroğlu’nun olduğu ileri sürülen meyhane “Deniz Feneri”nde geceleri rakı-roka ve fasıl eşliğinde, yan masalarda yemek yiyenlere “Keşke bizim de devlete borcumuz olsa da böyle eğlensek” dedirtircesine gününü gün ediyor.
İstanbul’da sergilediği emlak becerilerini Bodrum’da da sergiliyor.
Gündoğan, Buruncuk mevkiinde İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehir müteahhitlerinin peşinden koştuğu Bodrum’un en kupon arsasını almak için anlaşma yapılıyor.
Denize sıfır, 7.700 metrekare arsanın alımı için mal sahipleri ile yaklaşık 8 trilyon liraya el sıkışılıyor. Korkmaz Yiğit; n’olur n’olmaz, diye anlaşmalara adını koymuyor. Tüm işlemler; Monarch Court Gayrimenkul Yatırım İnşaat Ticaret ve Turizm AŞ’nin adına vekaleten Mıgırdıç Arda Ardan adına yapılıyor.
Zaman çabuk geçiyor. Ödeme tarihinde ödeme yapılmadığı gibi, son tarihte de bırakın faizi ana para dahi ödenmiyor.
Arsanın talibi çok.
Arsa sahipleri Korkmaz Yiğit’i arayıp, kaporayı geri vererek anlaşmayı karşılıklı olarak sonlandırmak için noterden protesto çekiyorlar.
Protesto önemsenmiyor.
Arsa sahipleri teklifi kaporanın üç misline çıkarıyorlar.
Karşı taraf, rakamın çok daha yukarı çıkarılması gerektiği mesajını veriyor. Ne borç ödeniyor, ne de arsanın başka müteahhitlere satılması için verilen kapora 3 kat fazlasıyla geri almaya yanaşılıyor.
Bu arada sakın ola yanılmayın, kapora
olarak verilen 210 bin lira 3 misline geri alınacak olursa TMSF’ye borç
geri ödemesi olarak
verilmeyecek.
Meraklısı ve de TMSF için dava Bodrum’da sürüyor.

Yazarın Diğer Yazıları