İYİ Parti'den aday oldu diye Ünal Karaman'a saldıranlara Recep Çınar böyle seslendi: İyilik kazanacak

Keşke Ünal Karaman kadar sevebilsek Konya’yı

Ülkemizin gündemi malum…
Aklımızda ne var?
Seçim, geçim, deprem…
Seçim birinci gündemimiz oldu…
Depremin bile önüne geçti…
Maalesef böyle.
xxx
Bugün, İnşallah Ankara’ya göndereceğimiz bir kardeşimizden, Konya’nın has evladı Ünal Karaman’dan söz edeceğim...
Buna ister “vefa” deyin, ister “ahde vefa” ne derseniz deyin…
Onunla ilgili konuşmaktan, yazı yazmaktan asla gocunmam, çünkü adamlığı ve sporcu kimliği ile gurur duyduğum, Allah’ın çift yürek verdiği bir kardeşimiz…
İyi Parti’den aday adaylığı açıklandığı andan itibaren, bazıları düğmeye bastı, kara şanzıman, düz vites Ünal Karaman’ın Konyalılığı tartışılmaya başlandı!
Ömer Hayyam bir şiirinde, “Dünya üç beş bilgisizin elinde, onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; fitneci fesatçıyı beğenir, hayır var sana kötü demelerinde” demiş ya, işte öyle bir şey.
xxx
Yazıma Ünal Karaman kimdir diye başlayacağımı sanıyorsanız, hiç beklemeyin, çünkü Ünal Karaman’ın kim olduğunu dünya alem biliyor…
Elbette Ünal Karaman’ın kim olduğu önemlidir…
Nereli olduğu, nereden nereye geldiği, geldiği yerde zerre taviz vermeden nasıl durduğu da önemlidir…
Ünal Karaman, kişiliği ile karakteri ile milliyetçi, memleketçi ve vatanseverliği ile Konya’yla yaşayan, Konya’da yaşamakla kalmayan, Konya’yı da içinde yaşatan bir vatan evladıdır…
Etbalık kurumundan emekli Bahri Amca ile ev hanımı Şefika Teyzenin 9 evladının en küçüğüdür Ünal Karaman…
Ötesi yok…
Benim gibi, aslı Erzurumlu ya da başkaları gibi Trabzonlu veya İzmirli değil, atadan Konyalıdır…
Dolayısıyla, öküz altında buzağı arayanlara duyurulur…
Şunu da unutmamak lazım; ay yıldızlı bayrağın altında olduktan sonra, ister Konyalı, ister Erzurumlu, ister Hataylı fark etmez…
Bu kadar net.
xxx
17 yaşında A Milli takım forması ile dünyanın en büyük statlarından birisi olan, 90 bin kişilik Wembley’e çıktığında hangimiz gururlanmadı Konya’nın öz evladı ile?
“Ünal bizim hemşehrimiz”, “Ünal Konya’nın gururu” diye böbürlenerek, İstanbullusuna, Ankaralısına, İzmirlisine hava atanlar bizler değil miydik?
Bizler değil miydik, Ünal’ı paylaşamayanlar?
Balık hafızalı olmayalım; “Ünal’ı sen yetiştirdin, ben yetiştirdim” diye bir birine girmedi mi Konyalı antrenörler?
Bizim evimizden birisi gibi, abimiz ya da kardeşimiz gibi ya da amca oğlu, dayı oğlu gibi sahiplenmedik mi Ünal Karaman’ı?
Hanginiz ya da hangimiz itiraz edebiliriz?
Maalesef, Sultan Abdülhamid Han''ın “Bu millet iyidir, lâkin bir kusuru var, çabuk unutur” dediği gibi, dünümüzü çok çabuk unutan bir millet olduk!
Neymiş “Benim Konyaspor’a değil, Konyaspor’un bana ihtiyacı var” diyesiymiş...
Ünal Karaman’ın böyle bir laf etmesi, bırakın Konya ve Konyaspor’u kendi kimliğine, kendi duruşuna, vatanseverliğine, anasına, babasına ihanettir…
Olabilir mi böyle bir şey?
Ünal Karaman’ın böyle bir laf ettiğini ispatlamayan şerefsiz kere şerefsiz, kahpe kere kahpedir!
Söylemediği bir laf yüzünden bu şehrin has evladına iftira atmak vicdansızlıktan başka bir şey değildir…
Hakaretin ve iftiranın en rahat atıldığı yer sosyal medyadır…
Dolayısıyla da, bu iftirayı atanların, yüzleri kızarmadığı gibi, utanma duyguları da yok…
Allah, bu münafıklara “vicdan” ve “merhamet” verip zayi etmek istememiş belli ki…
Ünal Karaman, bu iftiralara sessiz kalarak belki de, en iyi cevabı veriyordur, çünkü kendisini biliyor, yüreğindeki Konya ve Konyaspor sevgisini biliyor…
Dolayısıyla da dört çapulcuyla muhatap bile olmuyor, bence de doğru olanını yapıyor…
Şu da var; ben olsam susar mıydım?
Asla…
Çünkü, kim neyi hak ediyorsa, kendisine hak ettiği şekilde davranacaksın…
Benim felsefem de bu.
xxx
Uzatmayacağım; burası Konya!
İyiler eleştiriliyor, paçasından çekiliyor vs.
Güzel Konya’m, bu tür fırsatçıyı, fesatçıyı, münafık aklı asla hak etmiyor…
Ama, şunu da unutmamak lazım; sonunda kazanan iyilik ve dürüstlük oluyor…
Bunu da aklınızın bir köşesine not edin.

Yazarın Diğer Yazıları