Konyaspor'da ne işim vardı diyen Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen'in iki kez üyelikten atıldığı ortaya çıktı. Recep Çınar açıkladı

Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen, gerçekten ilginç bir adam!

Öyle şeyler söylüyor ki, kendisini tanımayan birisi olsanız, gider kapısında yatar, müridi bile olursunuz…

Bırakın hak vermeyi, canınızı bile verirsiniz!

50-55 yıldır Konyaspor’un içerisindeyim, dinime imanıma böyle bir başkan görmedim, bundan sonra göreceğimi de sanmıyorum…

Başkanın efendi şimdi bu satırları okursa, bin olan egosu bin beş yüz, bin beş yüz olan kibri de üç bin olur!

“Ben başka başkanlara benzemem, benim yoğurt yiyişim böyle” filan diyerek, burnundan da kıl aldırmaz…

Başkan ilginç biri olduğu kadar, ilginç laflar eden de birisi…

“Transfer elzem değil" gibi, “davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” gibi, “Konyaspor’un ilkelerinden taviz vermeyiz” gibi ve buna benzer, karşılığı olmayan bir sürü laf salatası…

Gafları da cabası.

xxx

MİLLETVEKİLLİĞİNDEN VAZGEÇMİŞ!

Başkan Bey, Milletvekilliği konusunda ilk kez net bir açıklama yaparak, “milletvekilliği adaylığım söz konusu değil” demiş…

Ne deseydi?

“Üzerimi çizdiler” mi? Deseydi!

Çok çok önceleri açıklayabilirdi milletvekilliği meselisini…

Niye bugüne kadar bekledi…

Ankara’da hem spor, hem siyaset, hem de bürokrasi de hatırı sayılır bir eş dost çevrem var…

Özellikle AKP’nin içinde ya da yakınında olan dostlarım var…

Deprem öncesinde AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bütün illerin parti yetkililerine “illerinizde vatandaşlar tarafından sevilen ve taktir gören insanları davet edebilirsiniz. Bunları aday yapalım. Halkın karşı olduğu kim olursa olsun düşünmeyelim” diye talimat verir…

Anladınız mı ne demek istediğimi…

Fatih Özgökçen’in “adaylığım söz konusu değil” demesinin altında yatan gerçek, Konyaspor’daki başarısızlığından başka bir şey değil…

“Konyaspor Başkanıyım ve bundan da memnunum. Her ne kadar beni her hafta istifaya çağırsanız da memnunuz. Çünkü, Konyaspor’a karşı bir sevgimiz var” buyurmuş…

Ben yemedim, yiyen varsa afiyet olsun…

Konyaspor’a sevgisi olan bir insan, Bahattin Karapınar ve Ahmet Şan dönemlerinde iki kez üyelikten çıkarılmazdı!

Tekrar ne zaman mı üye oldu?

Başkanlığa seçilmeden 20 ya da 25 gün önce…

Dedim ya, ilginç bir adam diye…

Örneğin, “Transferde hata yapanları kulüpten uzaklaştırdık” gibi bir laf etmiş…

Doğrudur…

Peki, sadece İrfan Kulekaya ile Cihan Önal mı hata yaptılar?

Kendisi de başta olmak üzere, diğerleri kusurlu değil mi?

Yapılan çöp transferlerden İlhan Palut’un haberinin olduğunu sanmıyorum…

Kendisine “biz şunları şunları aldık, oynatacaksınız” diye emrivaki yapıldı…

Bu oyuncuları oynatmayınca da, kurt elmanın içine girdi ve İlhan Hocanın altı oyulmaya başladı, sonrasında da gönderildi…

Demek ki, İrfan Kulekaya ile Cihan Önal, başkanı da kandırmış ve Konyaspor’u futbolcu çöplüğüne çevirmişler…

Kimse kusura bakmasın, başkan efendi de dahil, kimse sütten çıkmış ak kaşık değil…

Bu çöp transferlerde kendilerinin de sorumluluğu var…

Konuyu daha fazla uzatmanın çok anlamı yok, çünkü hikaye anlatmış başkan efendi.

GALATASARAY MAÇI

Asla yenilmeyecek bir takım değil…

Konyaspor kendi oyununu oynar, akıllı oynar, ayakta kalırsa Galatasaray’ı puansız gönderir…

Daha doğrusu haddini bilerek oynarsa, istediğini alacaktır…

Bu ligde görev yapan her teknik adamın kendine has bir futbol tarzı olabilir…

Saygı duyulmalı buna!

Ama oyun sistemini oyuncu yapısına göre belirlemek, hemen hemen her teknik adamın hemfikir olduğu bir durumdur…

Konyaspor’un Sırp Hocasının en büyük handikapı da bu olsa gerek…

Sistem sıkıntısı var, kadro sıkıntısı var, kimden ne kadar verim alacağı noktasında sıkıntısı var…

Yani elindeki malzemeyi nasıl kullanacağını tam olarak oturtmamış bir durum söz konusu…

Skor olarak da çok gerilerde olması ayrıcı bir sıkıntı…

İnşallah bugün oynanacak Galatasaray maçında sıkıntılardan arınmış bir Konyaspor’u görmeyi arzuluyoruz…

Çünkü, bu takım başkan efendinin değil, şehrin takımı...

Başarısız olmasını isteyen de hain kere haindir.

xxx

NOT: Konyaspor’daki olumsuzlukları yazmamdan dolayı karınları ağrıyanlar, mahkemelere koşuyor yazılarıma engel koyuyorlar. Hakaret etmeden, yapılan yanlışları eleştiriyorum. Bu da benim en doğal hakkım.

Daha doğrusu doğru bildiklerimi anlatmaya, yazmaya ve eleştirmeye devam edeceğim. Ben soğan yemedim, soğan yiyenler düşünsün!

Yazarın Diğer Yazıları