Kocabıyık; AK Partili arkadaşlar mumya gibi
25. ve 26. Dönem AKP İzmir Milletvekili olan Hüseyin Kocabıyık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını şöyle eleştirdi;
- "Recep Tayyip Erdoğan…geleceğin yer burası mıydı? Biz bunlar için mi mücadele ettik? Bunun için mi mahkemelerde süründük yıllarca? Sen aslında kendine darbe yaptın haberin yok!"
“Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar” sözü yıldırım hızıyla gerçekleşti.
Kocabıyık, AKP'den ihraç edildi ve bu fotoğrafla şu mesajı “X” hesabından paylaştı:
“Burası Pınarhisar cezaevi. Bu fotoğrafın içinde o gün hukuksuzluğa, haksızlığa uğrayan Recep Tayyip Erdoğan var. Erol Olçok var, Hayati Yazıcı var, başımızda dikili gardiyan var ve ben varım.
Bugün benim için ihraç kararı verenlerin çoğu daha ilk mektep talebesiydi muhtemelen. Ak partili olmayı şeref çizgisinden utanılacak bir çizgiye taşıyanlar utansın!”
Bu resimde kadraja girmeyen bir kişi daha vardı: Prof. Dr. Mümtazer Türköne.
Tayyip Erdoğan’ın en zor günlerinde onun yanında yer aldı. Yıllarca kalemiyle demokrasi ve hukuk devleti için mücadele etti.
Sonra ne oldu? Hapse attılar.
Ona ismiyle yan yana getirilemeyecek sıfatlar taktılar. Bu ülkenin en iyi siyaset bilimi hocalarından birini senelerce cezaevinde tuttular.
Prof. Mehmet Haberal gibi bir büyük adamı 5 yıl cezaevinde yatırdık yahu. Aynı kafa devam ediyor bugün.
Allah’tan üniversite gençliği var da toplum haysiyeti bir ölçüde kurtarılıyor.
Bir tek AK partili arkadaşımız “bu olanlar iyidir veya yanlıştır” diyemiyor.
Herkes mumya gibi. Bu davaya sadakat değildir. Bunun başka bir ismi var da ben onu söylemeyeyim.”
Kocabıyık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sırdaşı iki bakanı şöyle eleştiriyor:
“Tamam, İmamoğlu’nu gayet centilmence hallettik.
Benim merakım şu:
MİT Başkanı İbrahim Kalın acaba olanlarla ilgili ne düşünüyor? Hiçbir şey düşünmüyorsa o zaman o şahane kitapları kim yazdı?
Mesela Hakan Fidan ne düşünüyor? Başarılı bir hayatın millete hizmet yolunda yeni kapılar açacağı besbelliyken birinin o kapıları kapatmasına ne diyor?
Dücane Cundioğlu “devletin kolonlarını kestiler” demişti.
Siyasetçi kolon molon dinlemez, onun derdi dükkanı genişletmek.
Ama siz kolonlar kesilirken ne yaptınız? Yoksa sizin elinizde de balyoz var mıydı?
İnşallah öyle değildir…”
Kocabıyık İmamoğlu’nun diplomasını iptal edenleri şöyle eleştiriyor:
“Yıl 1960. Tarihimizin en iğrenç , en şerefsiz darbesi olmuş. Bütün Demokrat Partililer içeri tıkılmış. Demokrasi tepelenmiş. Darbenin üzerinden iki gün geçmiş.
Darbeci subayların içine bir korku düşmüş. Yaptıkları eylem idam cezası gerektiren bir suç.
Fakat o arada İstanbul Üniversitesinin profesörleri darbecilere gelirler ve şöyle derler: ‘eğer bu demokratları yargılayıp ceza vermezseniz hepiniz ipe çekilirsiniz.’
Ve İstanbul üniversitesinin kara cüppelileri ‘hukuku geriye işletme’ fetvası verip dünya hukuk tarihinin en hukuksuz kararını aldırttılar.
Yıl 2025. Aynı İstanbul üniversitesinin profesörleri 16 milyonluk bir şehrin seçtiği genç bir siyasetçinin 35 yıl önce alınmış diplomasını geçersiz sayıyorlar.
1960’ta milletin sevgilisi Menderes’i , Zorlu’yu, Polatkan’ı asanları cinayete azmettiren İstanbul üniversitesi profesörleri, Hikmet Sami Onar’lar, Hüseyin Kubalı’lar milletin lanetiyle ölüp gittiler.
2025’te, seçilmiş başkan İmamoğlu’nu siyasete kurban eden İstanbul üniversitesi profesörleri;
Size garanti veriyorum ki, bu sefer yargının elinden kurtulamayacaksınız. Hepiniz yargılanacaksınız hem hukukun hem de İstanbul üniversitesinin haysiyeti belki bir parça kurtulacak.
Kocabıyık RTÜK başkanını şöyle eleştiriyor:
“RTÜK başkanı Ebubekir’i ciddiye alır severdim. Ama uzunca bir süredir izliyorum ve artık kesin bir kanaatim var: bu adam bu ülkeye en büyük zararı veren, şuursuz, fikirsiz; demokrasi nedir bilmeyen, hukuk devleti düzeninden haberi olmayan bir militandır.
RTÜK gibi, yayın özgürlüğünü düzenleyici bir kurumu, halkın haber alma hakkını gasp eden bir otoriter yönetim aygıtı haline getirmiştir.
AK partiye “yasakçı parti” damgasını şimdiden vurmuştur.”
