KKTC Merkez Bankası'nda neler oluyor

Kıbrıs''tan bir fotoğraf geldi.

Fotoğrafta kırmızı bir kamyon, onun üzerinde de pankart asılı.

Pankartın üzerinde şu yazıyor: "Rıfat Günay Başkan KKTC Merkez Bankası hepimizindir. Suçların üzerini örtemezsin yasaları uygula."

Kimdir, nedir, neden diye sordukça konu derinleşti.

Anlatayım...

Süreç, Kıbrıs Türk siyasi tarihinde meclis başkan yardımcılığı da yapmış bir figür olan Dr. Şemsi Kazım Erkman''ın, 1998 yılında Universal Bank adında bir banka kurmasıyla başladı.

Sonrasında Türkiye''nin köklü ailelerinden Tamek Holding sahibi Sipahioğlu ailesiyle ortak oldular. 2010 yılına gelmeden, sermaye artırımı marifetiyle Sipahioğlu hisselerini azınlık konuma getiren Erkman aileleri arasında, hukuk mücadelesi başladı. Bu durum halen sürüyor. Hatta yazı kaleme alındığı gün bile duruşma yapılıyordu.

Neyse biz konumuza dönelim.

Universal Bank, küçük bir, KKTC yerel bankası. Türkiye ölçütlerinde çok küçük bir sermayeyle faaliyet gösteriyor. KKTC''deki yasal alt limit olan 20 milyon TL sermayeye sahip. Adadaki kaynaklarım bana bankanın masum faaliyetlerde bulunmadığını söylüyor.

İddialar var: Bazı iş adamlarına değerli ipotekler vermeleri durumunda kredi imkanları sağladığı ve sonrasında türlü oyunlarla mallarına çökmeye çalıştığı, çok yüksek faiz oranlarıyla çalıştığı ve bankacılık kurallarına uymadığı gibi bir dizi ihbarlar geliyor.

Bankacılık şeffaf ve hassas olmalı. Sistemin emniyet sübaplarından biri sorunlu krediler için bankaların öz kaynaklarından ayrıldığı karşılıklar ve ilgili prosedürlerdir. Bankacılık mevzuatına göre sorunlu kredilere faiz tahakkuk ettirilmez ve öz kaynaklardan karşılık ayrılır. Böylece mevduat sahipleri risklere karşı korunur ve bankaların mali durumları net olarak görülebilir. Bu kurallara uymamak bankacılığı ilgilendiren yasaların içinde en ağır şekilde cezalandırılan bir suç teşkil eder. Bu bildirimler bankanın mali tablolarını doğrudan etkilediği için, bilgilerin gizlenmesi durumunda bilançolar gerçek mali durumu ifade edemez.

Kısaca sistemin işleyişi böyle.

Fakat...

Universal Bank karşılık ayırmamak ve sorunlu kredilerini bildirmeyerek, faiz geliri yazmak suretiyle kendi sermayesinin 10 katından fazla sorunlu krediyi yıllarca bildirmemiş. KKTC Merkez Bankası da bu durumla ilgili denetim görevini yapmamış veya yapmış gibi görünmüş. İlgili bankanın peşine düşen bir iş adamı geçtiğimiz yıl mağdur başka iş adamlarının belgelerini toplayarak bu bilgilerin gizlendiğini tespit etmiş ve polise suç duyurusunda bulunmuş, davalar açmış ve en sonunda işlem yapılmamasına isyan ederek KKTC Merkez Bankası önüne kamyonunu koyarak pankart asmış. Kamyon 45 gündür KKTC Merkez Bankası kapısının önünde duruyor.

2020 yılında polis şikayetiyle başlayan süreçte KKTC Merkez Bankası, yeni bir denetim yapmak zorunda kalmış. Denetimler sonucu yayınlanan son bilançoda, önceden gizlenen bilgilerin ortaya çıkmasıyla bir anda bankanın sorunlu kredileri yüzde 500''e yakın artmış ve bankanın mali durumunun aslında eskiden göründüğü gibi olmadığı anlaşılmış. KKTC''deki 21 bankanın en küçüğü olan Universal Bank, son bilanço itibarı ile adadaki toplam sorunlu kredilerin altıda birini bünyesinde bulunduruyor. Bankanın son bilançosunda bankacılığın temel göstergesi olan sermaye yeterlilik rasyosu da yasal sınırların çok altında. Yasal alt sınır yüzde 10, bu bankanınki yüzde 6.7 ve sektör ortalaması da yüzde 18.

Durun dahası da var.

Universal Bank, teminat mektuplarında da sahtecilik yapmış. Bir firmaya verdiği 600,000 Euro tutarında teminat mektubunu hem Merkez Bankası''na bildirmeyerek suç işlemiş, hem de mektubun ibrazında muhataplara parayı ödememiş. Düpedüz dolandırıcılık. Polisin dosyalarından biri de bu. Hâlâ daha işlem yapılmamış, bekliyor.

Gizlenen bilgiler nedeniyle KKTC Merkez Bankası yasasına göre yöneticilere 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açılması öngörülüyor.

Dananın kuyruğu da burada kopuyor.

Kıbrıslı politikacı ve Universal Bank yöneticisi Şemsi Kazım''ın siyasi ve diğer bağlantıları devreye giriyor. Binali Yıldrım''ın yeğeni ile evli olan KKTC Merkez Bankası Başkanı Rıfat Günay bir grup iş adamı tarafından yasal mevzuatı uygulamaması yüzünden protesto edilen yöneticilerin başında geliyor. Tüm protestolara ve polise suç duyurusunun üzerinden yaklaşık 15 ay geçmiş olmasına rağmen Universal Bank yöneticilerine hâlâ daha dava açılmamış, üstüne üstlük protesto eden iş adamlarından birine savcılık tarafından 6 ayrı dava okunmuş. Suçu ifşa edenler bir anda kendilerini suç işlemekle itham edilir noktada buluyorlar.

Bu durum tanıdık geliyor mu?

Edindiğimiz bilgiler doğrultusunda Universal Bank yöneticisi sıfatıyla Şemsi Kazım ailesi aleyhine polis tarafından farklı konularda 10''u aşkın soruşturma açılmış. Suç duyurularının bir kısmı da bizzat KKTC Merkez Bankası tarafından yapılmış. KKTC yasalarına göre banka yönetiminde bulunması uygun olmamasına rağmen Şemsi Kazım ailesi hâlâ daha bankanın internet sitesine göre yönetim kurulunu oluşturuyorlar. Polis soruşturmalarının bir kısmı tamamlanmış olmasına rağmen savcılıkta bekletiliyor.

KKTC Merkez Bankası, denetim yapmak zorunda kaldığında ilginç bir müfettiş atama yöntemi seçmiş. Universal Bank''ın en hassas davalarını yürüten KKTC Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı''nın kardeşi İsmail Esendağlı''yı bankayı denetlemek için göndermiş. Bu durum da protesto edilen olayların başında geliyor.

Konu KKTC Meclisi''nde de birkaç defa gündeme gelmiş. Başbakan Ersan Saner''in sorulara "Kimseye iltimas geçilmeyecek. Gereği yapılacak" demesinin üzerinden 4 ay geçti.

Adım atması gereken birinci kurum KKTC Merkez Bankası. Ancak, iddialara göre Şemsi Kazım ailesini koruma içgüdüsüyle hareket ediyorlar.

İşin acı tarafı, bu hikâyenin bize Türkiye''den tanıdık gelmesi...

Yazarın Diğer Yazıları