Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Kış bize zor, onlara kolay olacak!

Kış bizler için zorlu geçecek. Neden derseniz, sürekli anlattığımız enflasyonda bırakın düşüşü artış hızı bile yavaşlamayacak. Bunun nedenlerini benim okurlarım artık çok iyi biliyor.

1-Yapısal sorunlar devam ediyor. Yani tarım ve sanayide ülkenin millî üretimi yok ve talebi karşılamaktan uzak.

2-Göçmen sayısı düzenli olarak artıyor, sınırlardan giren her insanla gıda, konut, kira ve giyim fiyatları yukarı gidiyor.

3-Kuru tutmak için oluşturulan KKM, 121 milyar dolara vurmuş. Kur 1 TL artarsa Merkez Bankası 121 milyar TL basıp hesap sahiplerine vermek zorunda. Bu da toplam para miktarını artırarak enflasyona neden oluyor. Bu mekanizma içinde kurun artışı ile girdi maliyetlerinin arttığını da unutmayalım…

Kış aylarında neler olacağını anlamamız adına geçen gün Mehmet Şimşek’in yaptığı şu açıklamalar oldukça önemliydi:

“Körfez'e yaptığımız ziyaretlerde biz özellikle ihracatın finansmanını ön planda tuttuk. İnanıyorum ki Körfez merkezli finans kuruluşlarından da ihracatın finansmanına yönelik Körfez'den çok önemli imkânlar Türkiye’ye tahsis edilecek. Dolayısıyla ihracatçımızın finansmana erişim sorununu büyük ölçüde çözmüş olacağız.”

Mehmet Bey ardından şunu ekliyor: “Bizim en büyük önceliğimiz ihracat. İhracatı önceliklendirdiğimizi nereden anlayacaksınız? İhracat reeskont kredilerini biz şimdi günlük 5 katına çıkartma kararı aldık. Yani günlük 350 milyon lira civarında bir kaynak tahsis edilmişti, şimdi biz onu günlük 1.5 milyara çıkartma kararı aldık.”

Bu cümleleri uzun uzun yazıma aldım zira ekonomi yönetimin çok net bir tercihi ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönem önce ihracatçılar sonra içeride üretim yapan girişimcilerin yüzdürülmesi amaçlanacak.

Bu noktada bankalarımızın, Körfez kaynaklı alacakları sendikasyon kredileri dediğimiz paranın, iç piyasaya dağıtılması ile karşı karşıya kalacağız.

Bu kredi muslukları ekonomideki çarkın dönmesini sağlarken, enflasyona göre düşük olacak krediler girişimcileri mutlu edecek.

Peki, enflasyon 50 iken 30’lardaki ticari kredi faizinin düşük kalmasını kim fonlayacak? İlk bakışta para Körfez’den geldiği için Araplar diyebilirsiniz ama onlar da bu parayı bazı varlıklar, çıkarlar karşılığı bize verecek.

O zaman dönüp yine aynı noktaya geldik mi?

Dış dünyada rekabet yeteneği olmayan, verimliliği kaybolmuş şirketleri yine halkımız fonlayacak.

Dün enflasyon altındaki krediyi dağıtsın diye kamu bankalarına para nereden geliyordu?

1-Merkez, para basarak kamu bankalarına enjeksiyon yapıyordu. Çünkü sermayeleri eriyip duruyordu.

2-Hazine, topladığı vergilerin bir kısmı ile kamu bankalarına destek atıyordu.

Bu iki kaynak da aslında vatandaşın cebi demek…

Bugün Körfez sermayesi diyoruz ama yukarıda söyledim onun da bir bedeli olacak…

Şirketlerimizin aslında gerçekle yüzleşmesi gerek. İhracatın yarısı taş, toprak, tekstil, ham madde…

Bu ürünlerle rekabet şansınız, satış yapma ve para kazanma şansınız yok…

O nedenle bozuk plak gibi ihracatçıların bir kısmı şimdi de koro halinde kur 30’u aşsın diyor!

Oldu paşam! Sen teknoloji geliştirme, inovasyon yapma, göçmenleri çalıştırıp işçilik maliyetinden yırttığını san, Afrika ya da Güney Doğu Asya’nın ürettiği ürünlerde rekabet etmek için ha bire kur artışı iste!

İş mi bu sizin yaptığınız? Hadi hükümet sizi düşük faize alıştırdı ama patron dediğin kişi de biraz vizyoner olur, geleceği görür, anı okur, farklı bir iş yapmak ister, küresel oyunculuk hayal eder, taşeronluk ve düşük teknolojili üretim genlerimize sinmiş!

Kur 30’u aşacak…

Çünkü bu zihniyet yüzünden dolar, Euro kazanamıyoruz. Dolar kıtlığı kuru 30 üzerine itecek ama bu sefer aynı tayfa hadi kur 35 olsun ihracat yapamıyoruz diyecek.

Kur arttıkça ihracatçı mutlu olacak ama halkın üzerindeki enflasyon baskısı artacak.

Kış üreticiler, özellikle ihracat kesimi için yumuşak geçecek. Ancak artacak enflasyon ve ticaretin fonlanmasının yükünü üstlenecek halkımız için çok ama çok sert bir kış olacak…

Yazarın Diğer Yazıları