Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kırmızı ışıkta duran tanklar...

15 Temmuz'un sırları aslında çok derinlerde değil. Hemen her gün cezaevlerinden ve dışarıdan mektuplar geliyor. Adı sanı duyulmamış genç yazar adayları analizlerini paylaşıp, bazı sorular yöneltiyorlar. "Zırhlı Birlikler" başlıklı seri yazılarda darbenin kaderinin tank paletlerinde olduğuna vurgu yapmıştım. 200'den fazla tankın bulunduğu Etimesgut Zırhlı Birliklerden sadece 2 tank çıkıp gerçeği anlayınca 55 dk. sonra dönmüştü. Peki ya Genelkurmay'a kadar gelen tanklar nereden geldi? Mamak'tan... 4. Kolordu Komutanlığı Karargahından 19 tank çıktı o gece... O gün Etimesgut'a giderek "tank hareketliliği olmayacak" emrini vererek birliği denetleyen komutan kim? 4. Kolordu Ankara Garnizon Komutanı Metin Gürak... Gürak'ın öncelikle kendi birliğine gidip kontrolü sağlaması gerekirken niçin Genelkurmay Karargahına geçerek orada darbeciler tarafından derdest edilmiştir. Elbette Metin Gürak'ı zan altında bırakmaya niyetimiz yok. Ancak bu soruların cevabını almak vatandaş olarak hakkımız. 15 Temmuz'dan sonra terfi bile etti. Sorumluluğundaki yüzlerce personel darbe suçundan yargılanıyor.

***

Dilerseniz o 19 tankın çıkış hikayesini mercek altına alalım. Hani yolda birbirini kaybeden, kırmızı ışıkta duran. Vatandaşlardan yol tarifi isteyen her biri 60 tonluk devasa tankların personelini tanıyalım. Kısa adı KOKTOD olan (Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Kullanılması ve Desteklenmesi) görevi olan 28'inci Mekanize Piyade Tugayının Tank Taburundan 3 Bölük Komutanı Yüzbaşıların öyküsü dramatik. Tankçı Yüzbaşılar Adil Baykal, Hüseyin Nişancı ve Ahmet Özkılıç'ı titizlikle araştırdım. Ailelerinde FETÖ'nün toz zerresini ne MİT ne de Emniyet İstihbaratı bulamamış. FETÖ'nün kriptolarına benzemiyorlar. Üstelik FETÖ'nün gadrine uğramışlar. Sicil notları düşürülmüş, karargahta salon subaylığı yerine hep arazide olmuşlar. En zor bölgelerde görev yapmışlar. Soru çalıp kurmay olamamışlar. Eş durumlarından tayinlerini bile mahkeme kararı ile yaptırabilmişler. 53 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanan bu yüzbaşıların başına gelenler pişmiş tavuğun başına bile gelmemiştir.

Ankara Valisi ve Garnizon Komutanının imzaladığı protokole göre "Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Kullanılması ve Desteklenmesi" görevinde tankların vazife yapacağı resmi kayıtlarda var. Eğitimleri yapılır. Toplumsal olayların terörist eylemlere dönüşmesi durumunda harekete geçecek bu birlik; 1 Mayıs'larda, seçim dönemlerinde, Gezi Parkı eylemlerinde, Merasim Sokak patlaması, Ankara Tren Garı ve Güvenpark, Kumrular Sokak patlamaları, canlı bomba girişimlerinde "alarm" verilerek göreve hazır bekler. Defalarca böylesi durumlarda nelerin yapılacağı prova edilir.

***

Tankların yola çıkışından önce önemli bir konuyu hatırlatmakta fayda görüyorum. Darbenin yapılacağını Tugay, Alay ve bazı Tabur Komutanları biliyordu. Yarbay-Binbaşı rütbesinin altındakilerin çoğunun haberi yoktu. Sadece örgütün çekirdek ekibi özel mesajlarla görevlendirildikleri yere gittiler ve mesai bitiminde bile ayrılmadılar. Oysa bu yüzbaşıların hiç bir şeyden haberi yok. Mesai sonrası aileleri ile beraberler. Örneğin Adil Baykal eşi, baldızı, kayınbiraderleri ile beraber AVM'de çay içip, sohbet ediyor. 21.50'de Nöbetçi Amirliğinden telefon ile aranıp "alarm" verildiğini, kışlaya gelmesi gerektiği tebliğ ediliyor. O da astlarını arıyor... Eşini akrabalarının yanına bırakıp özel aracı ile kışlanın yolunu tutuyor. Bu esnada Kolordu karargahından SMS geliyor. Kışlaya vardığında nizamiye girişinde yüzlerce personelin giriş yaptığını görüyor. Tabur binasına girdiğinde Tabur Komutanı çelik yelekli, çelik başlık ve silahlı emirler yağdırıyor... "Tankları hazırlayın" diyor.

Tabur Komutanı aynen "FETÖ terör örgütü uçak ve helikopter kaçırmış. Genelkurmayı basmışlar. Genelkurmay Başkanını kaçırmışlar. Genelkurmay etrafında şu an eylem yapıyorlar. Genelkurmay bizim namusumuz, şerefimiz. Namusumuzu kurtarmaya gideceğiz. Oranın emniyetini alacağız" diye bas bas bağırıyor.

Okuyucu olarak o anı gözünüzün önüne getirin. Moda deyim ile empati yapın... Yarın devam edeceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları