Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı'na aslında teşekkür etmek gerekiyor, o mesajı için... Bizde etnik takıntılı tiplerin "Türkçülük yapılmasaydı Osmanlı parçalanmazdı" şeklindeki üçüncü sınıf efsanesini çökerttiği için...
BAE Dışişleri Bakanı, bizdeki 'profesör' unvanlı bir alçağın iddialarını tekrarladı sadece... Yüzyılın başındaki satılmışlığı, arkadan vurmuşluğu, ekmeksizliği doğru ifade etmek yerine "Onlar Osmanlı'ya değil, baskıcı İttihatçılar'a isyan ettiler" diye yumuşatmak bu kafanın işiydi... Yine bunlara göre, Osmanlı idaresindeki bütün etnik unsurlar uslu uslu dururken, İttihatçılar Türkçülüğe başvurunca mecbur kalıp milliyetçi oldular ve ayrıldılar!..
Bırakalım her şeyi, kronoloji bile bu milliyetten nasipsiz tiplerin uydurduğu palavraları boğmaya yetmeliydi aslında... Türkçülük, Osmanlı idaresindeki etnik unsurların milliyetçilik rüzgârlarıyla birer birer isyanı ve kopuşundan sonra sahne aldı... Yani bir tetikleme söz konusuysa, Türkçülük diğer milliyetçilikleri değil, diğer milliyetçilikler Türkçülüğü tetikledi...
Açıkçası, 'savunma' ve 'kalan toprakları kurtarma' ideolojisi olarak daha fazla zemin buldu... İyi ki de oldu, o büyük ateşten Türkiye Cumhuriyeti kurtarıldı... Büyük çoğunluğunu doğdukları toprakları kaybedenlerin oluşturduğu kadro, Anadolu'yu yeniden vatan kıldı...
***
Bizim milliyetsizlere kalsa "Osmanlı din kardeşliği üzerine pek güzel gidiyordu, Türkçüler bölücülük yapınca işler bozuldu"...
Fahrettin Paşa'ya iftira edilerek, güya yağmaladığı ve İttihatçılara gönderdiği 'kutsal emanetler'e Premier Lig'deki bir futbol topu kadar kıymet vermeyenlerin, söz konusu Türkler olunca hassaslaşması ilginç tabii... Ama onlardan daha ilginç olanı, İslâm'la 'Arap hayranlığı'nı iç içe geçiren ve Türk'e olan husumette kullanan iç odaklar!..
Türkler yüzyıllar boyunca Arapları sömürmüş!.. Neleri varmış da sömürmüşüz? Develerini mi sağmışız? Petrol sayesinde tam sömürülecek çağa geldiler, onu da Batılılara yaptırıyorlar, bu kadar basit...
Türk'e ihanetinin karşılığında tahtlarla, taçlarla, uydu devletlerle ödüllendirilenler, bir kardeşleri Ürdün'ün, aynı anda diğer kardeşleri Irak'ın başına getirilenler tartışma konusu bile değil... Ama İttihatçılar ihanet etti!.. Kime? Ümmete!.. Sonra ümmetin hayrını düşünen İngilizler piyangodan devlet dağıttı, çok sevdikleri ümmet-i Muhammed'e!..
Başta Basra Arapları olmak üzere Birinci Dünya Savaşı'nda devletinin, yani Osmanlı'nın yanında yer alıp savaşan Arapların hakkını vermek, bunun yanında ihanetlerini de unutmamadan, genelleme yapmadan değerlendirmek gerekiyor...
***
Geçtiğimiz hafta bir mahkeme sonuçlandı... Çalıştığı özel okuldan darp edilerek atılan bir öğretmen haklı bulundu ve okul 'az da olsa' cezalandırıldı...
Konu şuydu: Özel Zehra Okulları'nda öğretmenlik yapan Zehra Efetürk, öğrencilerine Çanakkale Zaferi'ni işleyen bir piyes oynatacaktı...
Okul yönetimi piyesin metnini inceledi ve bazı ifadeleri değiştirmek istedi... Piyeste "Vatan sağ olsun" denilen bölümün "Allahuekber", "millet" kelimesinin yerine de "ümmet" kullanılması için öğretmene baskı yaptı...
Bu kavramların birbirinin alternatifi olmadığını bilen öğretmen direndi... Daha önce de okul yönetimiyle benzer sıkıntılar yaşayan öğretmen konuyu devletin ilgili birimlerine aktardı... Bunları öğrenen okul yönetimi, öğretmenin elinden zorla istifa dilekçesi almaya kalktı, imzalamayınca darp edildi...
Bütün bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentinde oldu... Dâvâ geçenlerde sonuçlandı... Mahkeme okulu 'bir miktar' cezalandırdı... Öğretmen hanım, işinden olsa da hiç olmazsa mücadeleyi bırakmayacağını, bırakmamak gerektiğini gösterdi...
***
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı'na kızmadan önce kendi çöplüğümüze bir bakalım... Ona sadece teşekkür edelim, bizdeki ahmaklara ayna tuttuğu için!..
