Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

​​​​​​​Kıbrıs'ta Rumların koronavirüs siyaseti

Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki 7 kapıdan 4'ünü koronavirüs nedeniyle kapattığını açıkladı. O günlerde Kıbrıs'ın ne güneyinde ne de kuzeyinde tek bir koronavirüs vakası yoktu. KKTC Başbakanı Tatar ile Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay da yaptıkları açıklamalarıyla, Anastasiadis'i protesto etti. Türk tarafının ekonomik ve toplumsal gelişimini engellemeye yönelik bu tür Bizans oyunlarından vazgeçilmesi çağrısı yaptı.

Anastasiadis'in aldığı karar, Rum yönetiminin 'adanın tek egemeni Rumlardır' iddiasını bir kez daha ortaya koymak için alınmıştır ve Rumun ayrılıkçı, hegemonyacı siyasetinin göstergesidir.

Federasyoncular şokta

Anastasiadis'in aldığı karar KKTC'deki Rum sevici federal çözüm yandaşları için büyük şok oldu. Anastasiadis'in aldığı siyasi kararın federal çözümü bir kez daha baltalayacağını anlayan federasyoncular soluğu sınır kapılarında aldı. Düzenlenen eylemlerle Anastasiadis'in karardan vazgeçmesi istendi. Lokmacı sınır kapısında toplanan 'Barış hemen şimdi', 'Kıbrıs'ta barış engellenemez' sloganlarıyla adanın federasyon çatısı altında yeniden birleşeceğinin hayalini kuran Akıncı-TDP, BKP, YKP, KTÖS ve CTP yandaşları, Rum polisinin utanç veren müdahalesi ile kurdukları federasyon hayalinden uyandırıldılar. Eyleme katılanların sınır kapısının açılması için tel örgüleri zorlaması karşısında Rum polisi, önce coplarla saldırmış sonra da biber gazı kullandı. Yaşanan arbedede birçok federasyoncu Rum sevici eylemci fenalık geçirdi. Sözkonusu eylemciler günlerdir sınır kapılarında nafile eylemlerde bulunmakta ve Rum tarafının kararını değiştirmesini istemektedir. Akıncı'nın ve Erhürman'ın başını çektiği federasyoncular, Rum Yönetimi'nin gerçek yüzünü birkez daha gördü. Rum Yönetimi'nin tek yanlı siyasi bir kararla sınır kapılarını kapatmasının ardında koronavirüs olmadığını, Anastasiadis'in 'adanın tek egemeni Rumlardır' mesajı vermek istediğini, ve tehlikeli yeni bir oyunun peşinde olduğunu umarım anladılar.

İllete karşı uzlaşılmalı

Son haberlere göre, Rum tarafında 2 kişide koronavirüs bulunduğu açıklanmıştır. Bu arada KKTC'ye gelen bir Alman turistte virüs tespit edilmiş ve turist kafilesinin otelleri karantinaya alınmıştır. Güney Kıbrıs'a hergün yurtdışından binlerce turist gelmektedir ve bunlar potansiyel virüs taşıyıcısıdırlar. Bu duruma göre yapılması gereken en doğru şey kapıların tamamen kapatılması ve bulaşıcı virüsün KKTC'ye yayılmasının önlenmesidir. Bu karar tamamen vatandaşların sağlığının korunması için alınmalıdır. Bu saatten sonra 'sen egemensin ben egemenim' tartışması yapılmamalı adanın iki tarafındaki yönetimler işbirliği içerisinde ülkemizi saran bu illetten en az zararla nasıl kurulacağımız üzerinde uzlaşmalıdırlar.

Anastasiadis'in 10 gün önce kapıları kapatma kararının analizi de doğru yapılmalıdır. 'Rumla anlaşma yaparsam ben yaparım' diye halktan oy isteyen ve seçilen Akıncı yönetiminde 5 yıl sonra gelinen noktada, çözüm hayal olurken, kapılar 'barış ve çözüm sevdalılarının, Rum sevicilerin yüzüne' kapanmıştır; Crans Montana'da çöken federasyonu canlandırma teşebbüsleri Lefkoşa'da son darbeyi yemiştir. Rumlarla federasyonun mümkün olmadığı, olamayacağı anlaşılmıştır.

BM Genel Sekreteri Guterres'in, Berlin Zirvesi sonrasında yaptığı açıklamada Güvenlik Konseyi'nin 716/1991 sayılı kararına yaptığı atıfta vurguladığı Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliği ve karar almada etkin katılımının güvence altında olduğunun ne kadar boş bir vaat olduğu, BM Parametrelerinin de tamamen çöktüğü ortaya çıkmıştır.

Anastasiadis, koronavirüsü bahane ederek bir kez daha anlaşma istemediğini, adanın tek egemeni Rumların olduğunu ve federasyonun da üniter yapıda Rumların yönetimindeki bir birleşmeyle mümkün olacağını söylemektedir. Rum tarafı Kıbrıs Türkü ile hiçbirşeyi paylaşmak istememektedir. Türk tarafı olarak devletimiz KKTC'ye ve egemenliğimize sarılmamızdan, Devletimizin adadaki 2 egemen devletten biri olduğu gerçeğinden hareketle uluslararası tanınma istememizden ve bu yönde siyaset geliştirmemizden başka yolumuz yoktur.

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları