Kıbrıs'ta görüşme zemini yok
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ileRum Yönetimi lideri Anastasiadis Crans Montana çöküşü sonrasında 3. yüz yüze görüşmelerini 26 Şubat günü gerçekleştirdiler. Görüşme sonrasında gazetecilere bilgi veren Akıncı, Güven Yaratıcı Önlemler konusunda kararlar alındığını 'müjdeledi!'. Kıbrıs sorunu bağlamında ise Anastasiadis'in desantralizasyon konusunda bilgi verdiğini, ne var ki hangi yetkilerin merkezde hangilerinin ise federal devletçiklerle olacağı konusunda net bilgiler alamadığını bildiren Akıncı, Merkez'de kalacak yetkiler konusunda karar almada Rum tarafının bilinen pozisyonunu korumaya devam ettiğini söyledi.
Rum tarafı, Akıncı'nın içini boşalttığı, sulandırdığı siyasi eşitliğimiz bağlamında, bir Kıbrıs Türkünün dahi karar almada etkin katılımını kabul etmeye yanaşmamaktadır. Siyasi eşitlik konusunda Akıncı'nın teslimiyetçi tutumu dahi Rum'u memnun ve ikna edememiştir. Zaten olası bir anlaşmada Kıbrıs Türkünün önemli çoğunluğu Akıncı'nın içini boşalttığı, sulandırdığı bizi 1960 şartlarından geriye götüren bir anlaşmayı reddedecektir.
Uuzlaşmazlığını sürdürdü
Akıncı ile gerçekleştirdiği gayriresmî görüşmeyle ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Anastasiadis ise Kıbrıs sorununda yeni bir özlü diyaloğun yeniden başlaması için gerekli ön şartların şimdilik var olmadığını belirtti.
Görüşmede "garantiler, müdahale hakkı ve Türk askerî varlığını da içeren Güvenlik konusunun göz ardı edilemeyeceğini söylediğini" anlatan Anastasiadis, Kıbrıslı Türklerin olumlu oy hakkının her konuda değil ama Kıbrıslı Türklerin haklarını zedeleyebilecek noktalarda kullanılması maksatlı desantralizasyonla ilgili fikirlerini anlattığını söyledi.
Türkiye'nin, KKTC'nin "genel atmosferi zehirlediğini" öne sürdüğü bazı eylemlerini gündeme getirdiğini savunan Anastasiadis bunlara örnek olarak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki, sözde "Kıbrıs MEB'in ihlali" olduğunu iddia ettiği faaliyetlerini örnek gösterdi.
Anastasiadis desantralizasyon önerisini teferruatıyla ele aldıklarını, Akıncı'nın, Kıbrıs Türk toplumunun olumlu oy hakkının bütün kararlarda korunması gereğinde ısrar ettiğini söyledi, Gazetecilerin sorusuna karşılık "olumlu oyu kabul etmek için değil ama desantralizasytonla ilgili detaylar açısından konunun daha ileri görüşülmesine karar verdiklerini" belirtti.
Anastasiadis görüşmede federasyon görüşmelerinin başlaması için garantörlüğün iptali, Türk askerinin çekilmesi, Türklerin söz hakkının sadece kendilerini ilgilendiren konularda olması ve Türkiye'nin sondaj faaliyetlerine başlamaması şartlarını dayattı.
Anastasiadis, bu şartların referans belgesine girmemesi halinde federasyon görüşmelerinin başlamasının mümkün olmayacağını söyledi ve "özlü görüşmelerin başlaması için zemin yok" dedi. Anastasiadis, bu dayatması nedeniyle uzlaşmaz taraf olarak görünmemek ve Akıncı'ya bir başarı hikâyesi vermek için mobil telefonların her iki tarafta da kullanılması ve elektrik hatlarının bağlanması için sürdürdüğü engellemeyi de kaldırdı. Nitekim toplantıdan sonra yaptığı açıklamada Akıncı, sadece Anastasiadis'in kendisine verdiği bu görüntüyü kurtarma (face saving) malzemesi üzerinde durdu, ancak Anastasiadis'in "federasyon görüşmeleri için zemin yok" şeklindeki ifadesine hiç değinmedi.
Siyasi gözlemciler Anastasiadis'in Akıncı ile kedi fare gibi oynamasının nedeninin Akıncı'nın karşılığında hiçbir şey almadan en büyük kozumuz olan haritayı ve yüzde 7 oranında toprak tavizi vermesi olduğunu, bunu bir şey vermeden cebe atan Anastasiadis'in şimdi bütün ağırlığını garantörlüğün iptaline verdiğini, böylece Akıncı'nın tek yanlı tavizlerinin sorunun çözümünü imkânsız hale getirdiğini, dolayısıyla bundan sonra ancak iki devletli çözümün görüşülmesi gerektiğini belirttiler.
Bu arada yıllardır bekleyen ve Akıncı'ya sözde bir başarı hikâyesi vermek üzere Anastasiadis tarafından onaylanan Güven Yaratıcı Önlemler ile ilgili; birleşme oldu diye algı operasyonu yapılması ve CTP ile TDP'nin bu kararları 'selamlamaları' federasyoncuların ne kadar acz içerisinde olduklarını göstermektedir.
Lute'den boşuna çaba!
Anastasiadis'in 'zemin yok' açıklamasından haberi olmayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs için görevlendirdiği Geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute garantörlerle başlattığı görüşmeler bağlamında Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Katrougalos ile bir araya geldi. Lute, hatırlanacağı üzere ilk ziyaretini 10 gün önce Londra'ya yapmıştı. Lute'un bir sonraki durağı Ankara olacak...