Kıbrıs üniversitelerinde neler oluyor?
Yıl 1997...
Türkiye, Öcalan'ı yakalamak için tüm yolları deniyor... Öcalan da sürekli olarak ülke değiştirmeye, Batılı ve Arap ülkeleri tarafından korunmaya, kollanmaya devam ediyor.
Bu sırada örgütün üniversite faaliyetleri de devam ediyor. Birçok okulda, üniversitede yapılanma imkânı bulamadıkları için yeni çıkış mecraları arıyorlar.
Örgütün, KKTC'deki üniversiteleri keşfetmesi fazla uzun sürmüyor. Doğu Akdeniz ve Yakın Doğu üniversiteleri örgüt için adeta çölde vaha görevini üstleniyor. Puanları düşük olduğu için rahat bir şekilde kayıt oluyor, (para zaten sorun değil) üniversiteleri hızlı bir şekilde ele geçirmeye başlıyorlar.
Söz konusu iki üniversitenin çok uluslu öğrenci profili ve kısmen serbest yapısı, örgütün hızlı bir şekilde üniversitede aktif olmasına zemin hazırlıyor. Adadaki Türk-Rum rekabetinden de faydalanan PKK, özellikle Rum kesiminden gördüğü destekle birçok yasa dışı olaya karışıyor, elini güçlendiriyor.
10 Haziran 1997 tarihine gelindiğinde Kıbrıs'taki üniversitelerde PKK kaynaklı olaylar baş gösteriyor. Örgütün hedefinde millî hassasiyeti olan ve kendilerine karşıt olduklarını düşündükleri öğrenciler var. PKK'lıların çıkardığı olaylarda çok sayıda öğrenci darp ediliyor. Birçok öğrenci okulu bırakıp Türkiye'ye dönmek zorunda kalıyor. Çıkan olaylarda 98'i öğrenci toplam 101 kişi tutuklandı.
***
Gelelim günümüze... Aradan neredeyse 20 yıl geçmesine rağmen adadaki PKK yapılanması hiçbir zaman bitirilmedi, bitirilmek istenmedi ve her geçen gün daha da büyüdü. Özellikle çözüm sürecinde KKTC üniversitelerindeki PKK'lılar kat be kat arttı.
Öcalan'ın, İmralı adasından 2005 yılında ilan ettiği KCK yapılanması sonrasında üniversitelerdeki PKK yapılanması daha sistematik ve organize bir hâl aldı. Bilhassa KKTC'deki üniversiteler örgütün üs alanlarına dönüştü.
Yakın Doğu Üniversitesi'nin Hukuk Fakültesi, örgütçülerin en çok tercih ettiği yer. Buraya düşük puanlarla yerleşip, çok rahat bir şekilde mezun olup, Türkiye'de avukatlık yapıp, baroları ele geçirmeye başlıyorlar. (Bu yapılanmanın detaylarını bir başka yazımızda kapsamlı bir şekilde ele alacağız).
KKTC üniversitelerinde PKK'nın yanı sıra Barzani kaynaklı peşmergelerin de olduğu ve eğitim aldıkları gelen bilgiler arasında.
Ay yıldızlı kolye, yüzük takılması saldırıya uğramanız için sıradan bir sebep. Okulda sözde Kürdistan bayraklarının açılması, teröristlerin anılması, PKK adına yürüyüş ve eylemlerin düzenlenmesi de artık rutin olaylar...
Türkiye'deki üniversitelerin halini görünce KKTC'dekilere şaşırmamak gerekiyor. Ancak çocuklarını buraya gönderecek anne babaların şu ortamda bir kere daha düşünmeleri gerekiyor. Çünkü eğitim alsın diye gönderdiğiniz çocuğunuzun bu olayların dışında kalabilmesi pek mümkün değil, hatta kandırılarak örgüt saflarına kaydırılması da ihtimaller arasında.
Akademisyenler ve yönetim nezdinde de etkili oldukları, üniversiteyi kolay bir şekilde bitirdikleri biliniyor. Türkiye'de son yıllarda PKK sempatizanı avukatların çoğalmasında, KKTC'deki üniversitelere bakılmalıdır. Çoğunluğunun buralardaki üniversitelerden mezun olduğu görülecektir.
Yakın Doğu ve Doğu Akdeniz Üniversitelerinin içinden son 1 yılda çekilen bazı fotoğraflar: