Karamehmet ve Doğan'dan alıp başkasına vermek!
Sabah ve atv’nin TMSF tarafından Çalık Grubu’na satışı sırasında, iki devlet bankasından; Halkbank ve Vakıfbank’tan ne kadar kredi verildi? 750 milyon dolar!
Özellikle Halk Bankası ne için kurulmuştu?
Küçük esnafı, küçük ve orta ölçekli işletmeleri ayakta tutmak, geliştirmek için!
Peki bu krediler verilirken esnafın ve işletmelerin durumu neydi? İflaslar başlamıştı!
atv ve Sabah, satıştan sonra nasıl bir yayın politikası izledi?
AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın düdüğü oldular!
* * *
Doğan Holding’e ne kadar vergi cezası kesildi?
826 milyon lira?
Ne gerekçe gösterildi?
Doğan TV Holding’in yüzde 25’nin Alman Axel Springer’e satış pazarlıklarını 2006 yılında başlattıkları; ama vergisini 2007 başında ödedikleri gerekçesiyle?
Peki, anlaşma imzalanmadan, para gelmeden vergi ödenir mi?
Devletin vergi dairesi niçin böyle haksız bir uygulama yapıyor?
Doğan Grubu’nun AKP iktidarına yönelik yolsuzluk iddialarını yayınlaması, ucu AKP’ye dayanan Deniz Feneri davasını takip etmesi yüzünden mi?
* * *
İktidarın Doğan Grubu’na kestiği 826 milyon liralık vergi cezası, devletin atv ve Sabah’ın satışında elinden çıkan 750 milyon doları karşılamıyor!
Ne yapmak lazım?
Geri kalan kısmı da Karamehmet Grubu’na daha önce kesilen cezalarla tamamlanır, olur biter? Karamehmet’e bir defasında 300 milyon dolarlık vergi cezası kesilmişti!
İktidarın medyaya bakışı, sonunda böyle bir tablo meydana getirmiştir. İki muhalif gruptan aldığını, iktidarı destekleyen kendi grubuna teslim etmek! Uygulama budur!
Üstelik, her iki grup, sadece vergi cezası ile değil, besleme basın tarafından, Ergenekon soruşturmasıyla da tehdit edilmektedir.
AKP’nin paralı askerleri, “Sıra kimde?” diye sorup dururken sonunda Mehmet Emin Karamehmet, Jandarma Genel Komutanlığı yetkilileri ile görüştüğü için ifade verdi.
Peki bu görüşmenin içeriğinde ana konu neydi?
Citibank’ın AKP destekli Türkiye ekonomisini ele geçirme girişimlerine karşı, Karamehmet’in direnişi! Ve yıllık geliri 9 milyon dolar olan Tuncay Özkan’ın yeniden aynı göreve getirilip getirilmemesi meselesi!
Bir iktidar, açıkça yabancı sermayenin yanında yer alıp milli sermayeyi çökertmeye çalışıyorsa, o milli sermayenin sahibi ne yapacak? Pentagon’dan mı yardım isteyecek?
Adamı hukuk dışı yöntemlerle ve Citibank adına bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, o da ayakta durabilmek için her çareye başvurmak hakkına sahip değil midir?
Trabzon’a dikkat!
Bir süreden beri, küresel sermayenin sözcüsü olan medyada Trabzon’un direncini kırmaya dönük yayınlar göze çarpıyordu. Şimdi anlaşılıyor ki, Trabzon’a kurulmak istenen Amerikan üssüne karşı, bölge halkının direneceği hesaplandığından, bir şehrin halkı topyekûn suçlu ilân edildi ki yarın Amerikalılar geldiğinde sesleri çıkmasın!
Fakat her şeyi ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Gerek Hrant Dink cinayetinde gerekse, Santoro cinayetinde, Gladio türü bir yapılanmanın parmağı olduğu anlaşıldı artık. Olayları, bazı devlet grevlilerinin planlayıp yönlendirdiği ortada!
Peki bundan Trabzonlular mı sorumlu, yoksa hükümet mi? Rusya’nın, Beyaz Rusya, Kazakistan, Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan ile NATO benzeri bir askeri ittifak kurma kararı alması ve Kırgızistan’ın Amerikan üssünü kapatma kararı almasından sonra, Amerika gözünü yeniden Trabzon’a dikti!
Trabzon Amerikan üssü istemiyor diye, yeni kışkırtmalar olabilir, dikkat etmek gerekiyor.