İngiliz Financial Times gazetesi, NATO zirvesinde, Türkiye''nin İsveç ve Finlandiya''nın üyeliğine onay vermesinde ABD''nin etkisini uzmanlara yorumlattı. Bu uzmanlardan, ABD kara kuvvetlerinin Avrupa komutanlığını yürütmüş emekli korgeneral Ben Hodges, "Yalnızca bu zirvenin değil, tüm bu krizin sonuçlarından biri de ABD''nin Karadeniz''e artık stratejik bir gözle bakmak zorunda kalması oldu. Bu da Türkiye ile ilişkileri düzeltmeyi içeriyor." dedi.
Yalnız, ABD''nin, sınırlamaların ötesinde, Karadeniz''e savaş gemileriyle çıkması için Montrö Boğazlar Sözleşmesi''nin yürürlükten kalkması gerekir!
***
ABD''nin Karadeniz''de egemenlik kurma projesi, sadece Rusya''yı böğründen kuşatmak için değildir. Türkiye de bu kuşatmayla, Irak ve Suriye''nin kuzeyi, Doğu Akdeniz, Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarına ilaveten Karadeniz''den de Amerikan kuşatması altına alınmış olur.
Peki Türkiye buna izin verir mi?
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İstanbul Sözleşmesi''nden çekilme kararını savunurken Cumhurbaşkanının, bir anlaşmadan, onaylandıktan sonra vazgeçebileceğini söylemiş, bunun üzerine gazeteci Muharrem Sarıkaya, "Bir cumhurbaşkanı ''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nden çekildim, Montrö''yü tanımıyorum, feshettim'' diyebilir mi?" diye sormuştu.
Şentop, "Yapabilir. Mümkün-muhtemel arasında fark var. Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi''ne de karıştırırsanız ayran yapmak mümkündür." cevabını vermişti.
Bu konuşmaya sert tepkiler gelince de günler sonra "Montrö gibi, Lozan gibi anlaşmalardan çıkma gibi bir şeyin mevzubahis olmayacağını çok çarpıcı bir şekilde söyledim" demişti...
Türk hukuk sisteminde, Cumhurbaşkanı kararıyla uluslararası anlaşma onaylanmaz veya feshedilmez...
Fakat anlaşılıyor ki böyle bir yol açmak için büyük bir başarı gibi sundukları İstanbul Sözleşmesi''nden Cumhurbaşkanı kararıyla çıktıklarını açıkladılar. Konu halen yargıdadır...
***
Erdoğan, ABD''nin Karadeniz''e çıkmasına "evet" der mi?
Bu konuda açıklamaları var...
Erdoğan, Rusya''nın Suriye''deki terörle mücadele operasyonlarının ardından Karadeniz''deki varlığını eleştirmiş NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg''i Karadeniz''deki "Rusya tehlikesi"ne karşı uyardığını açıklamıştı.
Erdoğan, "Ziyareti sırasında kendisine söyledim; Bakın dedim, Karadeniz''de görünmüyorsunuz. Karadeniz''de görünmeyişiniz Karadeniz''i adeta Rusya''nın bir gölü haline dönüştürüyor" diye bilgi vermişti...
"Burada kıyıdaş ülkeler olarak hepimiz üzerimize düşen görevi yapmak durumundayız" diyen Erdoğan, "Olayın gerek hava gerek deniz gerek kara bütün alanlarda atılması gereken adımları NATO üyeleri olarak hep birlikte atmak zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.
Kanal İstanbul ve Montrö tartışmalarının sebebi, işte bu politikalar idi... ABD, her zaman uzlaştığı Erdoğan ile Madrid zirvesinde de uzlaşmıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Karadeniz''e çıkmak isteyen ABD açısından da hayati derecede önemlidir...
***
Peki Türk strateji uzmanları bu konuda ne diyor:
Emekli general Nejat Eslen Cumhuriyet''te, zirveden önce çıkan son yazısında "Soğuk Savaş sonrası, NATO''yu sürekli Rusya''ya doğru genişleten ABD; yeni stratejik konseptle birlikte Arktik''te Rusya''nın önünü kesmeye, Baltık Denizi''nde, Karadeniz''de dünyaya açılmasının yollarını tıkamaya çalışacaktır. İsveç ve Finlandiya''nın üyelikleri, Arktik ve Manş Denizi''nde, ABD çıkarları için önemlidir. Türkiye''nin, Finlandiya ve İsveç''in üyeliklerine direnci, ABD''nin Arktik ve Manş Denizi''ndeki planlarını zora sokmaktadır. Yeni stratejik konsept, Karadeniz''i, Rusya''ya karşı gerginlik alanına dönüştürürken Türkiye''yi bu coğrafyada zorlu tercihlerle karşı karşıya bırakacaktır." diye yazdı...
Halen ABD''nin Rusya''ya karşı devamlı silâh verdiği ve kullandığı Ukrayna bir Karadeniz ülkesidir. Sıcak savaş da Karadeniz kıyılarında devam ediyor, başka yerde değil... Büyük Savaş, çoktan başladı da sıra ABD donanmasının Karadeniz''e çıkmasına geldi!
