Kara günler
Amerikan borsası son bir haftadır adeta her gün kara günler yaşıyor...
Kara Pazartesi, Kara Salı gibi...
Eskiden Amerikan borsasının tarihinde nadir kara günler olurdu.
10 ya da 15 yılda bir kara günler yaşanırdı.
Şimdi Amerikan borsası neredeyse haftada bir, kara gün yaşıyor.
Amerika kara gün yaşıyor, biz onun üç misli etkileniyoruz.
Geçen hafta New York Borsası sert bir düşüş yaşadı. Yüzde 2 düştü. Biz yüzde 5 düştük.
Haftanın son işlem gününde Amerikan borsasında tam bir çöküş yaşandı.
Yüzde 2’nin üzerinde bir düşüş Amerikalıların yeni bir Kara Cuma yorumu yapmalarına neden oldu.
Şimdi Türkiye yeni bir Kara Pazartesi yaşamaya hazırlanıyor.
Cuma gününü piyasaların hafif düşüşle kapatmasına rağmen bu hafta, İstanbul Borsası için oldukça sıkıntılı günler olacak.
Amerika’da sıkışan fonlar, pozisyon düzeltmek için zorunlu olarak Türkiye gibi ülkelerdeki paralarını geri çekecekler.
Aslında likitidenin ters hareketi, geçen seçimden hemen sonra başladı.
Nitekim AKP’nin zaferine rağmen borsanın bir türlü yükselmemesi de bunu gösteriyordu.
Bundan sonra ne olabilir?
İşte Amerika’daki krizin Türkiye’ye olası yansımaları:
Türkiye’de her şey sil baştan olacak.
Hızlı bir para çıkışı, borsanın 45 bin puana kadar gerilemesine ve en önemlisi borsa ve hazine bonosundan çözülen paranın dövize dönüştürülerek, yurtdışına çıkacak olması, dolar ve euroda sert hareketlere neden olacaktır.
Bu ters para hareketi, doları akıl almaz noktalara getirebilir.
Bu nedenle dövizle borçlu olanlar, bu dönemde ne yapıp yapıp bu borcu kapatmalı. Zira döviz, yılbaşına kadar ateşten bir gömlek. Bu gömleği giyenler üzerinden atmalı.
Faizler zaten dikiş tutmuyordu.
Şimdi yüzde 20’nin üzerini çok rahat test edebilir.
Yüzde 20’nin üzeri bir faiz ise, Türk ekonomisini 5 yıl geriye atacaktır.
Türkiye 5 yıldır yaşadığı rahatlığı artık hızla kaybediyor.
Sıcak paranın tatlı girişi, yerini acı bir çıkışa bırakıyor.
Türkiye’yi gerçekten sıkıntılı günler bekliyor.
2004 yılında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere para pompalayan Amerika, artık kendi canının derdine düştü.
Biz de kendi canımızın peşine düşmeliyiz ve ekonomi yönetimi bir an önce istikrarın sağlanması için çalışma yapmalı.
Ancak ortada halen bir hükümet yok ve önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi gibi büyük rahatsızlık yaratan bir olay var.
AKP halen Abdullah Gül oyununu oynuyor.
Dünya bu krizden nasıl kurtulurum diye tedbir üzerine tedbir almaya çalışırken biz, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını tartışıyoruz.