Kahramanlarımız neden gece uçuşu yaptı?..
Her şehit haberi geldiğinde olduğu gibi... Ciğerlerimiz yanıyor, kavruluyoruz... Acımız çok büyük...
Maalesef!.. Hâlâ aramızda dolaşan sinsi ihanet çeteleri, terör örgütünün içerideki sinsi sırtlanları, yılanları, çıyanları boş durmuyor. Sakın ha!.. Burada tek bir siyasi yapılanmayı falan kast ettiğimi sanmayın. İrili ufaklı her yerdeler. Sadece en HDP'li değiller... En solcu, en milliyetçi, en mukaddesatçı en İslamcı, en liberal falan ve filanlar!.. Hain maskeleri böyle. Kato kahramanlarımızı kaybettiğimiz o acı geceden beri çeşitli platformlarda irin kusuyorlar; "kuşku" ve "soru işaretleri" maskesiyle. Tamam, böyle kazalar sorgulanmalı, nedenleri araştırılmalı ve kamuoyuna açık edilmeli. 80 milyon ağlıyoruz. Ancak ve ancak elde sağlam dayanaklar olmadan bilgi ve belge olmadan "kuşku" ve "soru işaretleri" adı altında kamuoyuna fısıltı gazeteleri vasıtasıyla en iğrenç dedikoduları yaymak hainlikle eş değerdir. Bölücü terör örgütünün köpekliğini yapmaktır. Soru soruyormuş gibi yapıp ortalığı bulandırmak, sadece şehitlerimizin aziz hatırasını kirletmek değil tam bir ajanlık faaliyetidir. Hak ettikleri cezalar da kanunlarda açıkça yazar!..
Kato kahramanlarımızı, helikopter kazasında kaybettiğimiz o elim gece ile ilgili bilgi tekrarı yapalım;
Kato dağında, bölücü kahpelere yönelik operasyonu yöneten 23. Tümen Jandarma Sınır Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ile birlikte tümende üst düzey görev yapan subaylarımız, kahraman şehitlerimiz; Beytüşebap'ta iftar yaptıktan sonra Şenoba'ya geri döner. Kahramanlarımız, Şenoba'dan üs bölgelerini denetlemek için havalanır...
Evlerine barklarına dönmeden, gece gündüz, en zor şartlarda bölücü hainlerle çarpışan kahramanlarımızın "neden gece uçuşu yaptıklarını" sorgulamak abesle iştigaldir. Buradan şüphe ve kuşkular üretmek en hafifiyle dangalaklıktır. Hele "o saatte acaba neden uçtular. Sabahı bekleyemediler mi" gibi bulanıklıklar oluşturmak iğrençliktir. Onlar, hayatını survivor seyretmekle geçiren hampacılar değildi beyler!.. Onlar, bu büyük milletin yetiştirdiği, -içlerinde haksızlığa uğramasına rağmen tekrar şerefli üniformasını giyen- vatan uğruna seve seve can vermeyi şiar edinmiş Mete Han'ın, Mustafa Kemal'in askerleriydi.
Bölücü hainlerin maşası konumundaki ajanların suratlarına gerçekleri çarpmak için değil... Bu sinsi propaganda faaliyetlerinin ister istemez etkisi altında kalan saf vatandaşların bilmesi için yazıyorum;
O gece... Tümgeneral Aydoğan Aydın komutasındaki kahramanlarımız olağan bir denetleme için yola çıkmıştı. Kaynaklardan ulaştığım bilgiye göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir-iki gün içinde Şenoba'daki birliklerimize ziyareti söz konusuydu. Kahramanlarımız, iftar yaptıktan sonra, durmak dinlenmek bilmeden yürüttükleri çalışmalarına devam etmek istemişlerdi. Bundan daha doğal ne olabilir ki?.. Ha, bu arada belirtmeden geçmeyeyim;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, terör bölgesinde çarpışan askerlerimizi ziyaret ederek yaptığı büyük moral çalışmasını da canı gönülden destekliyorum. Ve kesintiye uğramamasını diliyorum. Hele!.. "Çözüm süreci" boyunca, İçişleri ve diğer Bakanlar aklıma geldikçe!..
***
Kısa adı HETS olan Helikopter Engel Tespit Sisteminin neden devreye sokul(a)madığına dünkü yazımızda değinmiştik. Bugün de, bu acı kaza sonucu gerçekten sorgulanması gereken diğer hususa yer vermek istiyorum;
"Bu kadar üst düzey asker neden hepsi bir helikopterde?.." "Sadece sabotaj ihtimallerine karşı değil, doğal uçuş riskleri sonucunda oluşabilecek kayıplara karşı da bir önlem alınması gerekmez mi?.."
ABD, özellikle Afganistan ve Irak'taki tecrübelerinden sonra en fazla 2 üst düzey komutanını birlikte uçuruyor ve bunu da talimatlandırarak kesin hükme bağlamış. Ha keza, Rusya da bazı acı tecrübelerden sonra benzerini yapıyor. Onlarca acı tecrübeye rağmen bizde kritik düzeyde görev yapan kahramanlarımızın toplu uçuşları yıllardır devam ediyor. "Bölgede yoğun operasyonlara helikopter ve personel yetişmiyor. İmkanlarımız belli" gibi gerekçeleri haklı bulmam. O zaman, saraya aldığınız uçaklardan ve helikopterlerden fedakarlık edin, önceliği Mehmetçiğe verin derim!..
Diğer faklı bir husus; TSK'daki helikopter çeşitliliği... 13 kahramanımıza mezar olan Cougar tipi helikopterler, ağırlığı ve hantallığı ile biliniyor Skorskylere göre. Uçuş maliyetleri de Skorsky'den daha yüksek. Savunmada her yeni alet her yeni sistem ayrı ayrı kademeler ve yeni maliyetler demektir. Cougarların TSK envanterine alındığı dönemde Fransa ile sözde Ermeni meselesi yüzünden başımız beladaydı. Dönemin iktidarı kullanılan Skorskylerden daha pahalıya mal olan Cougarları Fransa'ya jest için tercih etti. Eğer, yeni geçilen rejimde gerçekten samimiyet varsa o zaman ilk olarak bugüne kadar gerçekleşen askeri ihalelerde "aradakiler" ve rolleri ortaya çıkarılsın. Şehitlerimizin ruhları belki bir parça rahat eder!..
Çok derin mevzulara şimdilik nokta koyalım. Şehitlerimizi birer birer toprağa verirken, kanayan yaramıza merhem olabilecek görüntülerle bir parça üzüntülerimiz dindi. O, her şehidimizin cenazesine katılan on binler. Daha da önemlisi, şehit cenazeleri geçerken evlerinin camlarından, balkonlarından Rabbine el açan dua eden milyonlar... Ordu-millet haykırdı;
"Kumpasın adı ve türü ne olursa olsun kimse bizi Mehmetçikten koparamaz, soğutamaz."
Ergenekon, Balyoz... Ve en son 15 Temmuz'un sinsi ajanları, hainler... Bu büyük millet hepinizi gömecek. Kato kahramanı şehitlerimizin cenaze törenlerinde çok net gördüm. Temel kolon sapa sağlam ayakta!..