Üç yaşımdan beri Beşiktaşlıyım. Ama artık bundan sonra, ne bu takımı tutarım, ne de o yeni statta oynanan maçları seyrederim. Beşiktaş, 60 sene sonra sade bir Beşiktaşlı olarak, artık benim için yok hükmündedir. Siz anladınız ne demek istediğimi ve neden bu açıklamayı yaptığımı.
Gelelim siyasete. Son günlerde can çekişen siyaset artık çöplük oldu. Son beş yıldır yaşadığımız veya yaşattırılan, gizli teypler, yolsuzluk iddiaları, vatana ihanet, paralel terör örgütü, açılım saçılım, askerini tutuklatma gibi inanılmaz olayları hak ettik mi?
Şimdi sayacaklarım, bilmediğiniz şeyler değil.
Mesela, PKK ile masaya oturup, pazarlık yapan kim?
Ülkede terörist ve ayrımcılarla mücadele ve istihbaratı askerden alıp polise kim verdi?
Bugün yargıladıkları paralellerle, dün kim iş birliği yapıp, asker, sivil, öğretim üyesi, öğrenci, doktor, hemşire, mühendis, işçi, herkesi kim hapsetti?
Komşularla sıfır sorun teorisi kapsamında kardeşim diye sarıldıkları tüm komşularla kim düşman oldu?
İçeride küfretikleri herkese dışarıda hazırolda talimat almıyorlar mı?
Peki o zaman bunları şimdi kim yok hükmünde saysın? Aslında şu günlerde, gerçekte dünya onları yok hükmünde sayıyor. İşte bu yüzden son günlerde gerginliği artırmak, tırmandırma oyunları oynanıyor. Evlatlarımız, yiğitlerimiz can verip şehit olur, ülke parçalanırken, kalkıp sübyancıları savunmak, hangi din, hangi ahlak, hangi kültürde, hangi vatanseverlikte yer alıyor? Ülke, yalpalaya yalpalaya sürdürdüğü çağdaşlık yolu yürüyüşünden, mağara devrine döndürüldü.
Şimdi, ülkem topraklarında yaşayan, her türlü etnik ve dini inanca sahip vatandaşlara bir sorum var. Allah'ınızı severseniz tüm bunlar olurken neredeydiniz? Evlatlar öldürülüp, şehit olurken neden sustunuz? Verilen üç kuruşla sarhoşken, onlar deveyi havuduyla yuttu, neden baktınız? Dünya eğitim ve bilgisayar çağına girerken, 4.5G diye icat ettikleri masalla neden sarhoş oldun? Daha önce de yazdım, 21'inci yüzyıla ait, alet edavat ve taşıt araçlarını kullanmak, giysilerini giyip modayı takip etmek kimseyi 21'inci yüzyılın insanı yapmaz. Bugün Orta Doğu'da, bu durumu kullanıp mağara devrini yaşayan çok sayıda ulus ve ülke var. Hamdolsun bizde o kervana katıldık.
Sevgili okurum, Reza Zarrab'ı, Miami'de tutuklatan Federal savcı Preet Bharara'nın, New York Basın Birliği'nde yaptığı konuşmanın videosunu seyrettim. Türkiye ve Türk basını ile alay edişi, üzücü, ama gerçek. Ancak açıklamalar, bu soruşturmanın Zarrab'dan başka yerlere de uzanacağına işaret ediyor. Bence artık, yandaş takımın, ufak ufak etraftan çekilme zamanı.
Washington'daki bölge uzmanları, nükleer zirve sırasında, Ankara'nın daha önce bilip, kabullenmek istemediği, çıkar yol aradığı, üç şey konusunda açık mesaj aldığına inanıyor. Bunlardan ilki tarikat liderinin Ankara'ya verilmeyeceği, ikincisi Türkiye ile ilişkileri yeni bir kadro ile yürütmek istemeleri. Üçüncü ve son olarak da asrın liderinin gönüllü olarak yerini terk etmesi. Bu mesajların asrın liderini Washington'da hasta ettiği de ileri sürüldü.
İçim, yaşadıklarım ve tanık olduklarıma karşı isyan dolu. Galiba Türkiye, 2016 yılında yepyeni bir ortama girecek, işaretler onu gösteriyor. Bu arada yazık oldu Beşiktaş takımı ve taraftarına, ucuza gitti.
