IŞİD’ci kızlar İstanbul’da!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni kurulan bir vakfın iftar yemeğinde, Bilal Erdoğan ile yan yana oturdu ve bir konuşma yaptı.
Arınç, hem iftardan, hem vakfın bulunduğu mekan ve Süleymaniye semtinin manevi ikliminden hem de sorumluluk bilinciyle olsa gerek Suriye ve Irak’ta, yani İslam dünyasında yaşanan büyük bir faciadan bahsetti.
Arınç, bölgede ortaya çıkan, kendilerini dindar gibi gösteren, şeriattan bahseden, amaçlarının bir hilafet devleti olduğunu söyleyen ama mezhebi farklı olanları öldüren, kafa kesen gruplar bulunduğunu hatırlatarak, “Ben bir defa bir bakan olarak şunu düşünüyordum: Bize verilen bilgiler öyleydi, bunların hiçbirisinin Türkiye’de taban tutması mümkün değil. Çünkü Türkiye’de iyi bir Müslümanlık var. (...) Böyle bir ülkede böyle sapkınlıklar olamaz diye düşünüyordum ama son gelen bilgiler neydi biliyor musunuz? Maalesef bu tür örgütlerin içinde Türkiye’den bir şekilde giden, katılan bir kısmı ölmüş, yeni haberleri geliyor, bir kısmı hâlâ baş kesmek için sırada bekleyenler var. (...) Araştırıyoruz şimdi... Sosyal medya aracılığıyla gepgenç, taptaze kızlarımız ilişki kuruyorlar, bir şekilde öbür tarafa geçiyor, onlarla birlikte bu cinayetleri işliyorlar. Bir kısmı burada yetiştiriliyor. Belki adlarında vakıf olan, adları dernek olan, adları herhangi bir faaliyette İslami ıstılah içerisine saklanmış, gizlenmiş birtakım çalışmalarla yetiştiriliyor. Onlara cihat yanlış öğretiliyor” dedi.
***
Bülent Arınç’ın tespitleri samimi itiraflardır. Ayrıca bana gelen bilgiler de Arınç’ın sözlerini doğruluyor. İstanbul’un çeşitli semtlerinde, tıpkı IŞİD mensupları gibi simsiyah giyinmiş, eldivenleri, postalları bile siyah, militan kız grupları dolaşıyor. Başörtüsünden türbana geçiş gibi bir süre sonra, IŞİD militanı olmak da moda haline gelirse, o çok övündüğümüz Türk Müslümanlığının yeni nesillerde tamamen ortadan kalktığına da tanık olabiliriz!
İhvanı Müslimin örgütünün kurucu ideologları, Hasan El Benna ve Mevdudi’nin İslam anlayışı, gençlerin bir kısmına hakim olmaya başladı. Zaten IŞİD de Müslüman Kardeşler Örgütü’nün fikri bir türevidir. Bu tür akımların Türkiye’de taban bulmasına zemin hazırlayan ise AKP iktidarıdır. Hatta AKP’yi destekleyen yazarlar yakın zamanda, “Müslüman Kardeşler Enternasyonali” diyerek, bugün IŞİD’in çizdiği coğrafyayı hedef gösteriyordu. “Tayyip Erdoğan bu enternasyonalin başkomutanıdır” diyecek ölçüde, gelişmelere kendilerini kaptırmışlardı.
***
Gerçi şimdi Suriye’deki İhvancılar, IŞİD’in hilafeti ilan etmesi ve tüm Müslümanları, Ebubekir el-Bağdadi ismini kullanan istihbarat görevlisine biat etmeye çağırmasının meşru olmadığını söylüyor ama bizdeki ihvancılardan Bülent Arınç dışında henüz böyle bir ses çıkmadı. Üstelik Telafer’de IŞİD ile kendisine biat etmeyi reddeden Telafer’deki Sünni Türkmen aşiretler arasında çatışmalar var. IŞİD’ciler, Türkmenleri katlediyor, coğrafyadan silmeye çalışıyor! Kim adına?
Türkiye’deki İhvancıların Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan da Türkiye’den Türk Milleti kavramını silmeye çabalarken, yine “Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnağıyla, Abazasıyla, Romanıyla ne varsa Türkiye’de hepsini sevdik. Bizim farklılığımız bu. Birisi çıkıyor siyasal Kürtçülük yapıyor, birisi çıkıyor siyasi Türkçülük yapıyor” diyor ama hemen ardından, “Ne dedik, tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik tek devlet dedik” diye, daha önce ayaklarının altına aldığını söylediği milliyetçiliğe oynuyor!
Yani önce bölüyor, sonra İhvancılar gibi birleştiriyor; acaba ne dediğini biliyor mu? Türkçülük dediği, devleti kuran iradedir, üstelik onu yıkma gücüne de sahip değildir. Kendisi yıkılıp gidecek, haberi yok...