IŞİD zihniyetliler, neden destekleniyor?

Türkiye'de yaşanan olaylardan örnekler vererek tespitlerimizi sıraladığımız zaman, siyasi şartlanmaya maruz kalmış olanlar, sorunu anlamıyor!

Sorunu anlamak gibi bir yaklaşım tarzı hiç olmayan bu insanlar, bizim de kendileri gibi herhangi bir siyasi parti veya ittifak adına çalıştığımızı varsayarak, bu yönde eleştiri yapıyor. Bu zihniyette olan muhalefet yanlısı gazeteciler de var. Meselâ biz önemli bir bilgiyi buradan paylaştığımız zaman veya herhangi bir eleştiri yaptığımızda, bu paylaşımın bir siyasi parti ile bağlantılı olabileceğini yazanlar bile var! Çünkü bir gazetecinin, doğru haberi ve adaleti esas alarak bağımsız yazı yazabileceğini, bunun Yeniçağ'da mümkün olduğunu düşünemiyorlar. Zira birlikte çalıştıkları insanlar içinde kendilerine örnek teşkil edecek böyle bir kimseyle hiç çalışmamışlar! Beraber çalıştıkları ağabeyleri, ablaları onlara sadece "Gazetecilik ranta nasıl çevrilir?" diye örnek teşkil etmiş şimdiye kadar...

***

Bu bağlamda dikkatimi çeken bir olay var.

Almanya'da Türklere ait çok sayıda iş yerine silahlı-bombalı saldırı düzenleyen 25 yaşındaki Türk vatandaşı Muharrem M.'nin Türklere ait camiye ve Türkiye konsolosluğuna da saldırı planladığı anlaşıldı.

On gün kadar önce yakalanan, IŞİD sempatizanı Muharrem M. ile ilgili soruşturmayı, olayın boyutlarından dolayı Federal Başsavcılık üstlendi. Sanık, Alman savcısına "Türklerden nefret ettiği için", Türklere ait iş yerlerine saldırı düzenlediğini itiraf etti. Sanık, şehirde bir Türk marketine yanıcı madde atarak altı kişinin yaralanmasına ve maddi hasara sebep olmuş, ayrıca yine Türklere ait bir kuaför salonu, bir pizza dükkânı ve kebapçının camlarını kırmıştı.

Federal Başsavcılık sözcüsü, sanığın Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne bağlı Waldkraiburg yakınlarındaki bir cami ile Köln'deki Merkez Camisi ve Münih'teki T.C. Başkonsolosluğu'na da saldırı planladığını itiraf ettiğini açıkladı.

Türk vatandaşlığının yanı sıra Alman pasaportu da bulunan Waldkraiburg doğumlu Muharrem M.'nin, sorgusu sırasında Türk devletini "IŞİD'in bir düşmanı" olarak nitelendirdiği belirtildi.

***

Peki Türkiye'de Atatürk'e, milli bayramlara sistematik olarak hakaret eden, kadın gazetecileri tecavüzle tehdit eden, hayali bir darbe girişiminden sorumlu tuttukları kişi ve gruplara, alenen "karılarınızı ve çocuklarınızı bizden nasıl koruyacaksınız" diye hitap edebilen veya 50 kişiyi götürebilecek maddi ve manevi donanıma sahip olduklarını, komşularından dört beş kişiyi de gözüne kestirdiğini söyleyebilen kimselerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türklük ile Atatürk ve milli bayramlar ile bir derdi olduğu açık değil mi? Zaten, 19 Mayıs'ı bayram olarak kutlayanlara hakaret eden mi dersiniz, yoksa 19 Mayıs'ta, Samsun'a çıkan Atatürk'ü değil, onu Anadolu'ya vatanı kurtarmak için gönderdiği iddiasıyla Vahdettin'i ve Damat Ferit'i ananlar mı dersiniz artık iyice niyetlerini belli ettiler...

***

Şimdi bu türde tehditler ve hakaretler savuranların zihniyeti ile IŞİD zihniyeti arasına ne fark vardır? Fark şudur ki, bireysel olarak IŞİD taraftarları, Almanya örneğinde olduğu gibi Türk devletini düşman olarak gördüğünü açık olarak söylemekte, Türkiye'dekiler ise siyasi iktidarı destekler görünmektedir.

Bunlara iktidarı destekledikleri için göz yumuluyor değildir, tam tersi söz konusudur; iktidar tarafından beslendikleri için Atatürk ve Cumhuriyet aleyhinde serbestçe faaliyet gösterebilmektedirler. Cumhuriyet, iktidarın palazlandırdığı IŞİD zihniyetli kişilerin sistematik saldırılarına maruz iken hiçbir soruşturma da açılmamaktadır.

Sorun şu ki halk hala tehlikenin farkında değildir! İŞİD zihniyeti neden destekleniyor? Rejim değişikliği ilân edebilmek için mi?

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları