İş Bankası’nda mutlu son mu?

İş Bankası ile BASİSEN arasında toplu sözleşmede sonucu varıldı. Üstat Metin Tiryakioğlu’nun sendikası yüzde 11 zam aldı.
Diğer bankaların yüzde 5 ile 9 arasında zam verdiği düşünülürse yüzde 11 zam, oldukça iyi bir rakam. Biz bunu iyi bir rakam olarak düşünebiliriz ama İş Bankası çalışanları büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.
Banka çalışanları şu an ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı tepkisini dile getiriyor, diğer kısım ise “zaten bir şey beklemiyordum” diyen kesim. Enflasyonun üzerinde bir zam, her zaman iyidir. Tabii ki bu kağıt üzerinde. Bir de İş Bankası çalışanlarının durumu var. Maaşı bin liranın altında, 700-800 lira olan yüzlerce çalışan var. Brüt 250 TL’den az olmamak kaydı ile yapılan iyileştirme, maalesef bu insanların derdine çare olamayacak. Bir çok özel bankada eş değer görevdeki bankacıların 2 bin lira civarında olan maaş, son zamlarla birlikte İş Bankası çalışanları için bin liraya ancak ulaşıyor.
İş Bankası çalışanlarının tepki gösterdiği, her üç ayda bir verilen ikramiyelerin maaşlara ilave edilmesi. Banka çalışanları buradaki amacın maaşları yüksek göstermek ve ikramiye olayını ortadan kaldırmak olduğunu söylüyorlar.
Son sözleşme ile ilgili görüşlerinizi bekliyorum. Sesinizi duyurmaya çalışacağım.

Denizbank’ta 16 maaş beklentisi

Maaş konusunda sıkıntı yaşayanlardan biri de Rusların Denizbank’ı. Son bir yıllık satış süreci ve beklentiler Denizbank’ta insan kaynağı açısından büyük sirkülasyona yol açmıştı. Diğer özel bankalara göre düşük kalan maaşlar, bankanın deneyimli yeni eleman bulmakta güçlük çekmesine neden olmuştu. Şimdi Denizbank çalışanları arasında bir 16 maaş söylentisi aldı başını gidiyor. İddialara göre, bir çok bankada olan ancak Denizbank’ta olmayan ikramiye gündeme geldi. 12 maaşa ilave olarak her 3 ayda bir çift maaşla bu sayının 16’ya çıkartılması konusu, henüz net değil. Yaptığım araştırmaya göre, konu bir süredir bankanın gündeminde.
Rusların satın alma işleminin bitmesinden hemen sonra çalışana jest gündeme gelmiş fakat bu jestin niteliği konusu netleşmemişti.

İki yeni banka

Odeabank ile bankacılık lisanslarında yeni bir dönem başladı. Devlet uzun bir aradan sonra yeni bankaya izin verdi. Vakıfbank ve Halkbank katılım bankası lisansı alıyor. Katılım bankacılığı bilindiği gibi bir süredir belirli cemaatlerin hakim olduğu sermaye tarafından yapılıyordu. Hükümetin bir değil 2 kamu bankası sermayesi ile yatırım bankacılığına girmesinin, bu konudaki rekabeti kızıştırması bekleniyor. Şu anda katılım bankacılığının payı yüzde 5 civarında. Bazı finans çevreleri devletin 2 ayrı marka ile katılım bankacılığına girmesini, cemaat-hükümet gerginliği olarak yorumlasa da bu girişim banka çalışanları arasında sevinç yarattı. Ancak burada en büyük soru, Vakıf ve Halkbank tarafından ayrı ayrı kurulacak olan katılım bankalarına sıfırdan mı eleman alınacağı, yoksa mevcut kadronun buraya mı kaydırılacağı. Bu konudaki beklenti ise yeni kadro açılması. Zira sektörde yeni kadro demek şartların biraz daha iyileşmesi anlamına geliyor.

Yazarın Diğer Yazıları