"Cumhuriyetin Bellek Arşivi" sergisi, Kethüda Hamamı Beşiktaş Kültür Merkezi'nde ziyarete açıldı. Sergiyi gezen, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP tarihinden bazı sayfaları cımbızlayarak, bazı manşetleri alarak bunun üzerinden CHP'yi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Geçmişte CHP'nin kurucusu Cumhuriyet'in ilk iki Cumhurbaşkanı, Atatürk ve yine İsmet İnönü'ye yönlendirdiği acımasız eleştiriler ortada. Bu serginin yapıldığı yer 1550 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmış. Cumhurbaşkanı'nın o söylemlerine Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirinden dizelerle cevap verilebilir. Akif diyor ki; O Mimar Sinan'ın müthiş eseri, o büyük eseri Süleymaniye için, 'Gel Süleymaniye'yi yıkalım desen bir kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desen, bir Sinan bir de Süleyman gerek' diyor. Şimdi CHP'nin tarihi üzerinden CHP'ye, kurucu genel başkanına, CHP'nin kurucu kadrolarına saldıranlara da, Cumhuriyetin kazanımlarıyla bir gün dil devrimiyle, öbür gün İstiklal Marşı'nın bestesiyle kavga edenlere de şunu söylemek gerekiyor; 'Yıkmak kolay bir kazma kürek, iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desek, o zaman Atatürk ve bir de İnönü gerek.' Hiçbir demokrasi, kurucu babalarına saldırmaz. Buna çok dikkat etmek gerekir." diye önemli bir konuşma yaptı.

***

İtibarsızlaştırma operasyonları, sadece Cumhuriyet tarihine, Atatürk'e, İnönü'ye yönelik değil, yaşayan siyasetçilere, askerlere, akademisyenlere ve gazetecilere de uygulanıyor. Medyada bu tür operasyonlarda kullanılan çok kimse var! "Kişi" diyemiyorum. Çünkü bu yaratıklar, "kişilik"ten yoksundur, çıkarlarının esiridir.

Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Oda Tv gibi davalarda, önce uydurma haberler FETÖ'cü polisler tarafından FETÖ destekçisi medyaya veriliyor, manşetler ve yorumlarla hedef alınan kişiler suçlu ilan ediliyor, sonra FETÖ'cü savcılar ve FETÖ'cü hâkimler olaya el koyuyordu!

Bu şekilde, çok sayıda siyasetçi, iş adamı, akademisyen ve gazeteci ile birlikte benim hakkımda da manşetlerden, köşe yazılarından iftiralar yayınlandı. Sonradan ortaya çıktı ki iftira manşetleri ve yorumları yayınlanırken telefonumu da 9 ay 10 gün süreyle dinlemişler. Bir suç unsuru veya suçladıkları diğer kişilerle herhangi bir irtibat bulamadıkları halde, yasa gereği durumu bana bildirmeleri gerekirken bunu da yapmadılar. Şimdi bu usulsüz dinlemelerin hesabını da veriyorlar.

***

Bugünlerde ise bazı utanmazlar, kendi anneleri, eşleri ve kızları için söylense kıyameti koparacakları sözleri, Meral Akşener için yazabiliyor!

Bu tür sözler, Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş için veya yakınları için kullanılsa aynı derecede çirkin olur...

Eleştiri yapabilecekleri pek çok konu varken, neden bu yola başvurmuyorlar da insanlıktan çıkıyorlar?

Çünkü eleştirilerin haklı olması, mantıklı olması, verilere dayanması gerekir.

Çünkü aciz olanlar ya hakarete başvurur ya da gücü yetiyorsa kuvvete! Devlet kuvveti de bu amaçla kullanılabilir!

Elbette kadın olsun erkek olsun siyaset yapan herkes eleştiriye açık olmalıdır. Fakat cinsiyet üzerinden, siyasetçiye eleştiri yapılabilir mi? Burada o ifadelere yer vermek bile mide bulandırıcı! İnsanlar, nasıl bu kadar kötü olabiliyor? Gerçi hayret etmiyorum! Geçmişte kalplerinde kötülük biriktirenler, ortam bulamıyordu. Adalet sistemi eksiklerine rağmen işliyordu. Askere, polise güven vardı. Esnafa güven vardı. İş dünyasında, çek-senet kullanmadan iş yapmak gibi bir güven ortamı vardı. Gazetecilik yapılabiliyordu!

Hani Köroğlu, "Tüfek icat oldu, metlik bozuldu" diyordu ya, İnternet icat oldu, kimilerinin erkekliği bozuldu galiba!