"İnşallah Türkiye değişmez" ne demek?

Yazılarımı Twitter üzerinden takip eden Gökhan Aygün, "Arslan Bey, Bahçeli'nin 'Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, inşallah Türkiye değişmez' çıkışını nasıl yorumlarsınız? Ne değişecektir? Türkiye'yi nasıl değiştirebilir?" diye sordu.

Soruya, "Neyin değişeceğini benim söylemem doğru değil. Kendisi açıklamalı..." diye cevap verdim. Çünkü ben "Olumsuz öngörülerde bulunmak, o olumsuz sürece hizmet eder" diye düşünüyorum...

Yalnız, benim böyle düşünüyor olmam, tartışmanın başlamasını önlemiyor! Bu sebeple konuya girmek durumundayım...

***

Önümüzdeki günlerde neyin değişeceğini, Ali Babacan açıkladı aslında!

Seçimden önce gazetecilerle sohbet eden Babacan'ın konuyla ilgili açıklamasını şöyle duyurmuştum:

"Babacan, siyasette seçim öncesi ve seçim sonrası atmosferin farklı olduğunu, Özal'ın başlattığı Kürtçe televizyon örneğinde olduğu gibi yapılması gereken bazı işleri 'uygun zamanda' yapmak gerektiğini anlattı. Babacan, bunun sebebini anlatırken, 'Yoksa karşı tarafta sert tepkiler oluyor, yığınak yapılıyor... Uyandırıyorsunuz...' dedi ama 'Bu son kelime yanlış oldu' diye düzeltti... Bence asıl gerçeği bu kelime ifade ediyor. Zaten 'karşı taraf' yani halkın çoğunluğu, zamanında uyanırsa, 'eşit vatandaşlık' kavramının bir tuzak olduğunu, bunun etnik bölünme için uydurulduğunu kavrar ve herkese ona göre not verir."

Babacan seçimden sonra ise "Mevcut meclis aritmetiği, Anayasa'nın Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı beraber çalışırsa değişeceğini söylüyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı beraberce uzlaşmadığı bir konuda Anayasa değişikliği mümkün görünmüyor. Anayasa'da değişiklik yapmak istiyorsak tam mutabakat sağlamak zorundayız.

Bizim Anayasa değişiklik önerisi çok önemli ve referans bir metin. Önerdiğimiz değişikliklerle alakalı iktidar tarafından da çok ciddi bir eleştiri gelmedi. Parlamenter sistem de önemli ama mevcut sistemi de rehabilite edebiliriz. Güçler ayrılığı daha iyi hale getirilebilir. Eğer Cumhur İttifakı, Anayasa değişikliği konusunda 'Gelin beraber çalışalım' derse ona da hazırız." diye konuştu.

***

Şimdi Cumhur İttifakı, CHP listesinden milletvekili seçilen 34 kişi veya Yeşil Sol denilen HDP ile birlikte Anayasa'yı değiştirebilecek sayısal güce sahiptir...

Bilindiği gibi Tayyip Erdoğan, "Seçimden sonra Yeni Anayasa" sözü vermişti... Yani değişiklik değil! HDP'lilerin de DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi'nin de istediği bu değil midir? Daha ötesi de var: Zaten Millet İttifakı, "1921 Anayasası" üzerinde mutabakat sağlandığını açıklamadı mı? AKP de PKK da ABD de bunu istemiyor mu?

Meclis'te geriye ne kalıyor?

***

Tabloya bir de Prof. Dr. Anıl Çeçen'in gözüyle bakalım:

"Atatürk'ün partisi, laikliğe ve devrimlere karşı çıkan grupları kendi çatısı altına alarak parlamentoya taşımıştır. Yeni gelinen aşamada Atatürk devrimi geride bırakılarak unutulurken, devrime karşı çıkan gerici kadroların önü açılarak, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesi devre dışı bir çizgide geride tutulmaya çaba gösterilmiştir.

Orta Çağ modeli bir din devleti arayışı emperyalizmin bölge yönetimi oluşturmak için devreye sokulmaya çalışılırken, eski Osmanlı İmparatorluğu gibi bir bölgesel federasyon kurulmaya çalışılmaktadır.

Bir revizyon ya da restorasyon anlamında kurucu iradeyi bugüne taşıyacak yeni bir cumhuriyetçi uluslaşma programının bir an önce Atatürk döneminde olduğu gibi uygulama alanına konulması, Türkiye'nin bu durumdan kurtulabilmesi için zorunlu görünmektedir."

***

MHP ve İYİ Parti'nin, kendi kuruluş felsefelerine göre Türkiye'yi rayından çıkaracak Yeni Anayasa girişimine karşı durmaları beklenir. Yalnız, Cumhur İttifakı'nı ayakta tutan MHP, Millet İttifakı'nı ayakta tutan da İYİ Parti'dir...

Bahçeli, "İnşallah Türkiye değişmez" derken bunun kendi elinde olmadığını söylemiş oluyor. Oysa Bahçeli, kesin tavır koyarak bu gidişi durdurabilir! "İnşallah değişmez" demek "Ben karışmayacağım" anlamına gelir! Yanılıyorsam, neyi kastettiğini kendisi açıklamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları