İllegal grupları açıklıyorum!

Tayyip Erdoğan, Ankara’da halkın Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için “Cumhuriyetçilik maskesi altında ayrımcılık yapıyorlar” ifadesini kullandı ve “CHP ve arkasına takıldığı bir takım illegal, legal, marjinal gruplarla birlik beraberlik, kaynaşma günü olan Cumhuriyet Bayramı’nı alternatif program adı altında ayrışma aracı haline getirmeye çalıştılar” dedi.
Siyasette “maske” denilince insanın aklına ne gelir?
Takiye gelir değil mi?
Takiye kimin taktiğidir?
Savaş sırasında mızraklarının ucuna Kur’an sayfalarını geçirenlerin taktiğidir; Muaviye taktiğidir. Fakat din istismarı ile iktidar olan Emevilerin hakkından da Horasanlı Eba Müslim gelmiştir.. Türk’tür.. Bunu da unutmamak gerekir.. Yine bütün varlığını din istismarı üzerine kuranların, Türk bayrağının ve Atatürk’ün istismar edildiğinden bahsetmeye hakkı yoktur.


***

Erdoğan, akşam Çankaya’da Cumhuriyet mitingi için “illegal gruplar” dedi, sabahki konuşmasında ise “illegal” ile birlikte “legal”i de kullandı..
Çünkü Ulus’taki kutlamaları organize edenler yasal dernekler, sendikalardı.. Dolayısıyla onlar için illegal demek iftira suçunu oluşturur..
İllegal yasa dışı demektir. İllegallikten bahsedilecekse, AKP’nin, “programı bile ABD’den gizli bir mektupla gönderilmiş bir parti” olduğunu hatırlatmak gerekir. Ayrıca AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olarak mahkum edilmiş bir parti olduğunun da altını çizmek gerekir.

***

Aslında hiçbir delil göstermeye de gerek yoktur. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün AKP’nin kuruluşundan önce Amerikalılarla yaptığı pazarlıklar, bu partinin yasal olmadığını gösterir.
Ankara Üniversitesi Senatosu 30 Aralık 2003 tarihinde bir toplantı yaparak, basın açıklamasında bulunmuştu. Ankara Üniversitesi Senatosu’nun, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer ile ilgili aldığı kararda şöyle deniliyordu:
“Bir devletin temel kuruluşunu belirleyen kurallar, o devletin anayasasını oluşturur. Bu oluşumda bazı ilkeler vardır ki, devletin bir bakıma varlık koşuludur. Bu temel ilkelerin sorgulanması, değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması düşünülemez; çünkü bu tür bir girişim, devletin de varlığının sorgulanması, değiştirilmesi veya sona erdirilmesi anlamına gelir.”
AKP, o günlerde Türk Milleti’nin egemenliğine son veren bir Anayasa taslağı hazırlatmış, ABD’de görücüye çıkarmıştı..
Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık Müsteşarlığı’na getirdiği bugünkü Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in ise 19-21 Mayıs 1995’te Sivas’ta yapılan bir sempozyumda yaptığı konuşma, ortaya çıkmıştı. Dinçer şöyle diyordu:
“* Başlangıçta kurulurken ortaya atılan cumhuriyet ilkesinin de zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adına yönetim diye tarif edilen Cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mana ifade etmediğini söylememiz de mümkündür.
* Uluslararası iş birlikleri giderek siyasallaşmakta ve ulusal devlet fikri yerine daha çok bölgesel devletlerin oluşturduğu bir yapıya dönüşmektedir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin öngördüğü ulusal devlet yahut milliyetçilik esaslarına dayalı devlet fikri yerine uluslararası işbirliği yapan ve belki de siyasi olarak bütünleşen ülkeler söz konusu olmaya başlamıştır.
* Türkiye’de Cumhuriyet ilkesinin yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerine İslam’la bütünleşmenin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha çok katılımcı, daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu bulunduğunu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.”

***

Cumhuriyet ve milli devlet ilkelerinin ortadan kaldırılmasını isteyen kişiyi Başbakanlık Müsteşarı ve Milli Eğitim Bakanı yapıyorsunuz, sonra da “Asıl cumhuriyetçi biziz” diyorsunuz.
İşte illegalite, istismar budur.. Bu düşüncelerin AKP iktidarı ile birlikte adım adım uygulanmaya başlanması ise Anayasal düzeni ortadan kaldırma girişiminin ta kendisidir.. Ankara’da yürüyenler bu devlet yıkıcılığına karşı yürümüştür..

Yazarın Diğer Yazıları