İlk dört madde ve MHP’nin tutumu!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 maddelik yeni anayasa teklif metnimiz müzakere etmek için hazırdır" dedi.
Daha önce de MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Komisyonu Üyesi Feti Yıldız, "1-Milliyetçi Hareket Partisi’nin hazırladığı 100 maddelik anayasada; Cumhuriyetimizin temel ilkeleriyle çatışma yoktur. İlk dört maddeyi değiştirmeye yönelik girişimler yoktur! Keyfî yönetime cevaz verecek bir düzensizlik yoktur.
2-Millî devleti parçalayan özerklik/federasyon yoktur! Türkçeden başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur! Türkçeden başka bir dilde eğitim yoktur Türk’ün anayasasından Türk’ün adını çıkarma girişimi yoktur!
3–Türk milletinin içinden ayrı bir ‘millet’ inşâ etme girişimi yoktur! Terör örgütüyle pazarlık, teröriste af, teröre taviz yoktur! Paralel devlet yapılanmasına yer yoktur." diye açıklama yaptı.
***
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak ise konuyla ilgili açıklamasında "Cumhur İttifakı ortakları önce kendi aralarında demokratik anayasa için uzlaşmalıdır. İktidar gerçekten otokratik yönetimi sistemini sonlandıracak, TBMM'nin güç ve saygınlığını iade edecek, Türkiye'yi çağdaş demokrasiler seviyesine taşıyacak bir anayasayı TBMM'den en geniş uzlaşı ve işbirliğiyle hayata geçirme düşüncesinde ciddi ve samimi ise her türlü katkıyı sağlarız" demişti.
Konuyu seçimden önce de gündeme getiren Tayyip Erdoğan ise Danıştay'ın 155'inci kuruluş yıl dönümü töreninde yaptığı konuşmada, 2017'deki Anayasa değişikliğiyle ülke tarihinin en önemli yönetim reformlarından birini gerçekleştirdiklerini belirterek "Türkiye'yi, millî irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir Anayasa'ya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması anlamına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin ardından bu konuyu, hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız." demişti.
***
MHP’nin hazırladığı 100 maddelik Anayasa’da ilk dört maddeyi değiştirme girişimi olmaması, bir teminat sayılamaz. Çünkü AKP’nin bu konuda görüşü bellidir. Her ne kadar, Erdoğan Sinan Oğan ile görüşmesinden sonra “ilk dört maddeyle sorunumuz” yok dese de milletin adını dahi “Türkiye Millleti” diye değiştireceklerine dair görüşler açıklayan danışmanları vardır.
Son Anayasa değişikliği sırasında Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Mehmet Uçum, "Bu reform süreci, 'Türkiye milletinin inşa süreci'ni tamamlayıp güvence altına alabilir. Yani 'dışlayıcı ve baskıcı Türk milleti'nden 'kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye milleti'ne geçiş sürecinde Kürt sorununun kalıcı çözümünün gerçekleşeceği bir siyasal realite söz konusudur. Yeni Anayasa ihtiyacımız bu değişiklikten sonra çok daha güçlü hale gelecek. Sayın Bahçeli, 'merdiven teorisi' açıklaması yaptı, 'Türkiye'nin hukuk ihtiyacını adım adım karşılayalım' dedi. Bu iş birlikleri devam ettirilirse MHP ile birlikte yürünebilir. Gelecekte çok farklı siyasi aktörler de yeni anayasal sistem değişikliğinde rol alabilir." demişti?
***
Şimdi dağılan Millet İttifakı tarafından hazırlanan mutabakat metninde ise “Ülkemizde hiçbir zaman gerçek anlamda çoğulcu demokrasiye geçiş de mümkün olmamıştır. 1921 Anayasası’nın nispeten kapsayıcılığının peşinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti, sonraki anayasalarında daha dar kalıplara girmiştir” gibi bir ifade kullanılmıştır.
Metne en çok sahip çıkan Deva Partisi, Anayasa’dan Türklüğü kaldıracaklarını söylemektedir.
Bence MHP, Meclis’te kontrol edemeyeceği bir sürecin başlangıcına ön ayak olmamalıdır. Sonradan “Biz karşıydık ama sayısal gücümüz yetmedi” demektense, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi girişimlerine yol açacak böyle bir sürecin önünü, şimdiden kesmelidir...