İktidarı mahcup edici bilgi yaymak!
Gazeteci Tolga Şardan, T24’teki “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısında, “Sansür Yasası” olarak adlandırılan, Dezenformasyon Yasası kapsamındaki “halka yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla tutuklandı. Şardan’ın yazısına da erişim engeli getirildi.
Yine gazeteci Cengiz Erdinç de aynı suçlamayla gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
***
İki gazeteci, halkı alenen yanılttıysa, doğru bilgi nedir? Öyle ya, madem böyle bir suçlama yöneltiliyor, yazılan yazılarda halkı yanıltıcı bilgi yayıldığı iddia ediliyor; öyleyse, tutuklama veya gözaltı kararını veren yargı mensuplarının, doğru bilgiyi de açıklaması gerekmez mi?
Tabii o zaman da yargının “doğru bilgi”yi nereden aldığı sorgulanacaktır. Öyle ya konuyla ilgili şikâyette bulunan, haber veya yazıda adı geçen ilgili kurumun verdiği bilgi, hukuk önünde esas alınamaz. Çünkü o kurumu temsil eden kişiler, konunun tarafıdır. Kime göre doğru? Yargı, kamu otoritesinin tarafı değildir, doğruyu tespit ve adaleti tesis etmekle görevlidir. Yargı, kamu otoritesi ile gazeteci arasında adaletle hükmetmek zorundadır. Sırf kamu otoritesi şikâyet etti diye gazeteci tutuklanırsa, artık bu ülkede gerçekleri yazacak gazeteci kalmaz. Yoksa kamu otoritesinin, daha doğrusu siyasi otoritenin istediği bu mudur? Yoksa gazeteciler, halkı yanıltıcı değil de “iktidarı mahcup edici bilgiyi yaydıkları için mi” baskı altına alınmaktadır? Kanunda böyle bir suç yoktur...
***
Gazeteciler, hangi konuda halkı yanıltmışlardır? Yanıltılmış olduğu belirtilen halkın bunu bilmeye hakkı yok mu?
MİT’in böyle bir raporu var mıdır yok mudur? Rapor yoksa suçlamaya kimsenin bir diyeceği olamaz. Rapor varsa, gazetecilerin ne suçu var? Rapor varsa, yargı ile ilgili rapor düzenlemek, MİT’in yetki alanına girmediği için mi bu kadar sert tepki gösterilmiştir?
Tabii rapor yoksa suçlama doğru sayılabilir ama gazeteciler böyle önemli bir bilgiyi masa başında uydurmuş olabilir mi? Böyle bir ihtimal var mı? Yok tabii. Saygın bir gazeteci, güvenilir kaynaklardan bilgi almadan böyle bir haber yazar da kendi itibarını zedeler mi?
***
Esasen, Türk Ceza Yasası’na eklenen halkı yanıltıcı bilgi yaymak maddesinin, uygulamada halkın haber almak hakkını kısıtlamaya hizmet ettiği ortadadır ve Anayasa’daki temel özgürlükleri yok etmektedir.
Diğer taraftan, maddeyle ilgili uygulamaların tümü gözden geçirildiğinde, iktidarı veya ilgili kamu otoritesini temsil eden kişilerin, kendilerini kamuoyu önünde zor durumda bırakan haberlere erişim engeli getirmek için yargıya başvurduğu, yargının da bu talep yönünde karar verdiği görülmektedir.
Öyleyse bu kanun maddesi, hakka, hukuka uygun değildir. Çünkü doğru bilgilerin haber yapılması kamunun lehinedir. Doğru bilgilerin engellenmesi ise halkın doğru karar vermesini önleyeceğinden, demokrasiyi de fiilen ortadan kaldırır. Basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade özgürlüğünün, demokrasinin temeli sayılmasının sebebi budur...
Basın özgürlüğü, gazetecilerden haber vermek görevinden önce halkın haber alma özgürlüğünün güvencesidir. Uygulamalar ise hukuk devletini yok etmektedir.