İktidar ve muhalefetin ortak iradesi!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal terörle ilgili olarak önce çözüm yolunu gösterdi, sonra eleştirilerini sıraladı.
Baykal, çözümü tekrarladı: “Kuzey Irak’ın terör için yataklık yapan bir coğrafya olmaktan çıkarılmasını sağlamak gerekir.”
Eleştirileri ise özetle şöyle:
- “İktidarın, eve dönüş yasaları, Abdullah Öcalan’ın affını öngören Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesindeki değişiklik girişimi, Dışişleri Bakanı’nın 1 milyar dolarlık bağış karşılığı, Kuzey Irak’a yönelik askeri harekât yapmama siyasi angajmanının altına imza atması, birbiri ardından, sürekli, teröre destek veren çevreleri himaye etmeye çalışan, onlardan beslenmeye çalışan bir yaklaşım içinde politika yürütmesi!
-Terörün altında soğukkanlı, iyi düşünülmüş bir siyasi proje vardır. İktidar bir yandan o projeye destek veriyor, himaye ediyor, proje sahipleriyle yakınlaşarak, dostluk geliştirerek, onların gönlünü kazanarak, sırtını sıvazlayarak, onların yardımıyla terörü önleyeceğini zannediyor.
-Bütün dünyaya, Aktütün Karakolu’na yönelik saldırının terör eylemi olduğunu anlatmayı başardık, ama kendi içimizde birilerine anlatmayı başaramadık.”

* * *

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM çatısı altında meşrulaştırdığı DTP’lileri eleştirdi.
- “Terörist unsurlar ile içteki siyasal uzantıları bir cephe oluşturarak eylem, fikir ve emel birliği içindeler.”
-Bu elim olayın ardından öncelikle yapılması gereken kaçan teröristlerin tam bir imhası ile sonuçlanana kadar havada ve karada, her türlü zeminde yürütülecek askeri bir operasyonun tam kararlılıkla ve ısrarla sürdürülmesi, Irak’ın kuzeyinden fiziken uygun arazilerden başlatılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından güvenlik bölgesi oluşturulmasıdır.

* * *


AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan ise, “Türkiye’nin bugün yürüdüğü istikameti beğenmeyen, bu istikameti değiştirmek isteyenlere buradan en açık biçimde ifade ediyorum: Bu istikamet, milli iradenin gösterdiği istikamettir. Arkasında 70 milyonluk milletimiz vardır” diyerek, partisinin küresel güçlerle işbirliğine dayanan iradesinin millet iradesi olduğunu öne sürdü!
Erdoğan’ın konuşmasında olumlu bir tutum da yok değildi;
- “Bu acıyı dindirmek için, bu ateşi söndürmek için, açık seçik ifade ediyorum: Bütün ihtilaflarımızı bir kenara bırakır, bir ve bütün oluruz. Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakır, bir ve bütün oluruz.”
-Erdoğan, DTP’nin tutumu hakkında da “Terör örgütüne ’terörden vazgeç’diyemeyenlerin bize, ’terör örgütünün adresini çökertmekten vazgeç’demeleri de mümkün değildir. Gün, birlik ve beraberlik günüdür. Gün, bütün provokasyonları bertaraf ederek, yalnız terör örgütüne değil, terör örgütünü bir maşa, bir taşeron olarak kullanan zehir tacirlerine de birlik ruhumuzu gösterme günüdür. Teröre verilecek en büyük cevap, milletimizin bir bütün olarak birlik ve beraberlik, kardeşlik örneği ortaya koymasıdır” dedi.
-Erdoğan kullanılan söylemlere de dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Düşmanlık üreten, bu toplumun kardeşliğini zedeleyen söylemler, ancak terör odaklarına hizmet edebilir. Dilimizdeki kardeşliğe, birlikteliğe halel getirirsek millet olma iddiamızı yaralarız. Bütün vatandaşlarımız, millete mensubiyet duygusu içinde davranmaya,düşmanlık niyetlerini boşa çıkarıp, kardeşliği pekiştirmeye hassasiyet göstermelidir” çağrısında bulundu.

* * *


Bu konuşmalardan anlaşılıyor ki, biraz daha gayret ederlerse üç parti, terör konusunda ortak bir irade sergileyebilir. DTP ise hâlâ “demokratik özerklik” diyerek devletin üniter yapısını bozmayı, bölünmeyi savunuyor.

Yazarın Diğer Yazıları