İklim yasası da beşten büyük müdür?

Tayyip Erdoğan, New York'ta düzenlenen 78'inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sonrası Türkevi'nde açıklamalar yaptı. Erdoğan, emeklilerin ücretlerinde ne zaman artış olacağıyla ilgili olarak, "Fazla uzamaz. Yani en kısa zamanda. Uyguladığımız Orta Vadeli Programın başarıya ulaşmasıyla birlikte oluşacak refah artışında toplumun tüm kesimleri gibi tabii ki emeklilerimiz de payını alacaktır" ifadelerini kullandı.

Bütün çalışanlara ve memur emeklilerine zam yapılırken işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin aylık 7500 liraya mahkûm edilmesinin hiçbir izahı yoktur. Emeklilere daha önce yapılan seyyanen zam, kök maaşa yansıtıldı ve böylece 15 milyon emeklinin 10 milyonu 7500 lira maaşta bırakıldı! Oysa zaten 7500 lira alıyorlardı! Bu uygulama, Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” diyerek küresel adaleti savunmasıyla çelişmiyor mu? Küresel adalet isteyen bir devlet başkanı, kendi ülkesinde emeklilere neden adaletsizlik yapıyor?

Emekliye 2024’ün başında yapılacağını belirttiği zam 7500 lira üzerinden tespit edilecek. Memur emeklisine ve çalışanlara yapılacak zam, Temmuz’daki zamlı maaşları üzerinden hesaplanacak. Aradaki fark daha da büyüyecek.

Gerçi, “iki yıl kadar sıfır zam” gibi söylentiler de var ama her durumda emekliler, adaletsizlikle karşı karşıya!

***

Erdoğan, Türkevi’ndeki konuşmasında “Eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde dünya ölçeğinde bir harekete dönüşen ‘Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanına’ imza attık. Biliyorsunuz, bu yıl Genel Kurul genel görüşmeleri ‘Güvenin Yeniden Tesisi ve Küresel Dayanışmanın Yeniden Canlandırılması’ temasıyla yapıldı. 19 Eylül’deki açılış oturumunda Genel Kurul’a hitabımızda insanlığı güvenli ve müreffeh bir geleceğe kavuşturmak için atılması gereken adımlara dikkat çektim.” dedi...

İyi de bütün insanlık için öngörülen güvenli ve müreffeh bir hayata Türk emeklileri layık değil midir ki onlara böyle haksızlıklar yapılıyor?

***

Erdoğan, ayrıca “Dünya beşten büyüktür çağrımızı bu sene güçlü bir şekilde tekrar vurguladık. Bu çağrımıza verilen desteğin arttığını görüyor, bundan da insanlık adına memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyeli yapısının kabul edilemez olduğunu, 1991 yılından itibaren gündeme getirmiş bir gazeteci olarak, Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” söyleminde ısrarcı olmasını elbette doğru buluyor ve destekliyorum. Ancak, o beş ülkenin güdümündeki Birleşmiş Milletler’in ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tasarrufu olan sahte pandemi ve şimdi de İklim Yasası dayatmalarını kabul eden de Erdoğan’dır.

Domuz gribi için 50 milyon aşı bağlantısı yapılmış ve bir kısmı da satın alınmıştı. Sonra Erdoğan “Ben aşı maşı olmayacağım” dediği için kimse aşı olmamıştı. Yani Erdoğan, domuz gribinin pandemi olarak ilan edilmesini önleyenlerden biri olmuştu. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü’nün epidemiyoloji birimi direktörü Prof. Ulrich Keil, sonradan Almanya Parlamentosu önünde konuşmuş ve “Domuz gribi salgını, ilaç şirketleriyle ortak üretilen bir korku kampanyasıydı” demişti. Ancak aynı Erdoğan, insan DNA’sını değiştirici niteliği olan ve kalp kapakçığı iltihabına, damar tıkanıklığına ve inmeye sebep olduğu bilinen sıvıları aşı diye kabul etti! Kapanmalar, maskeler hepsi dünya çapında Büyük Sıfırlama Projesi’ne alt yapı hazırlama çalışmasıydı... Türkiye bu küresel saldırının pilot ülkesi haline getirildi...

Erdoğan şimdi de aynı “beş”in dayatması olan tercüme iklim yasasını kabul ettirmeye, işletmelere karbon kredisi uygulaması yapmaya söz veriyor ve “İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik olarak adlandırılan üçlü gezegen kriziyle mücadelede çözüm, küresel dayanışmadan geçiyor. 2053 Yılı Net Sıfır Emisyon hedefimiz doğrultusunda 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi 2 katına çıkardık. Önümüzdeki dönemde iklim kanunumuzu Meclisimizden geçirmiş olacağız.” diyor.

***

Okul arkadaşım Nurcan Yazıcı’nın paylaşımından gördüm; Ayhan Eralp adlı X kullanıcısı şöyle diyor:

“Dünyanın 5'ten büyük olmasının ilanı, küreselcilerin iklim yasasına hayır demekten geçer! Dünyayı kirletenler ve iklimi bozanlar, insanlığa hesap vermelidir.”

Sahi, iklim yasası beşten büyük müdür yoksa dünyayı kirleten beşin, bütün insanlığa dayatması mıdır?

Yazarın Diğer Yazıları