Hükümetin ve Necdet Özel’in büyük çelişkisi!
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kubilay’ın şehit edilişinin 83’üncü yılı dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ’Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun idare şekli’ olarak ifade ettiği cumhuriyetimizin 90 yıllık tarihinde yaşanan üzücü hadiseler karşısında, yüce milletimiz her zaman sağduyusunu korumuş ve kendisine yakışır bir vakar ve bilgelikle birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere fırsat vermemiştir” dedi.
Odatv’nin haberine göre Necdet Özel’in mesajı Menemen’deki törende okunurken tepkiler yükselmiş!
Neden acaba?
***
Cumhuriyetin 90’ıncı yılında da aynı üzücü hadiseler bu defa iktidar eliyle sürdürülüyor. Genelkurmay Başkanı ise Türk ordusu üzerindeki operasyona bile uyumlu davranıyor.
Hemen denilebilir ki, “Ne yapsın Genelkurmay Başkanı; darbe mi yapsın?”
Kimsenin darbe filan istediği yok. Komutan, kendi ordusunu korusun yeter!
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı psikolojik operasyon yapıldığını söyleyen Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ idi ve şu anda Silivri’de tutukludur. Başbuğ’un ve diğer tutsak komutanların şahsında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne büyük darbe vurulmuştur. Necdet Özel’in bu durum karşısında hatırlanan en önemli icraatı, ordudaki tasfiyeyi eleştiren emekli komutanların bir kısmını orduevlerine sokmamak olmuştur.
Peki bu operasyonları kim yapmıştır?
AKP hükümetinin bir bakanı operasyonları kimin yaptığını, telefon görüşmesinde Fatih Altaylı’ya itiraf etti!
Bakan, “Asıl mesele şudur; Devletin içinde bir örgütlenme var. Polis içinde, yargı içinde bir örgütlenme var. Polis bölünmüş, polisin bir bölümü diğer bölümünden bilgi saklıyor, operasyon saklıyor. Devlette, görünen devletin kontrolü dışında paralel bir yapı kurmuşlar, cirit atıyorlar. Üstelik de dış bağlantılılar. Dışarıdan yönlendiriliyorlar. Bu işin içinde sizin de tahmin edebileceğiniz yabancı istihbarat örgütleri var. Bunu biliyoruz ve bu yapıyı kullanıyorlar” diyor.
Fatih Altaylı soruyor; “Bu yapıyı dün mü kurmuşlar, evvelsi gün mü?”
Bakan, “Olur mu, yıllardır kurmuşlar bunu” diye cevap veriyor.
Bakanın tespitlerine göre Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik operasyonları da dışarıdan yönlendirilen, hatta yabancı istihbarat örgütlerinin kullandığı, devletin içinde paralel bir yapı kurmuş olan örgüt yapmış olmuyor mu?
Eğer böyleyse söz konusu operasyonların düğmesine basan hükümet ne duruma düşüyor? Yabancı istihbarat örgütlerinin kullandığı bir örgütle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne operasyon yapmış olmuyorlar mı?
Ve yabancı istihbarat örgütlerinin TSK’ya operasyon düzenlemesine seyirci kalan diğer bütün yetkililer ne duruma düşmüş oluyor?
Bakan, şimdi o örgütün, hükümete operasyon yaptığını söylüyor! TSK’ya ve aydınlara operasyon yapanlara “kahraman” diyorlardı, hükümete operasyon yapanlara ise “casus” ve “çete..”
Bakan da devletin çivisinin çıktığını kabul ediyor ama yerine çakacaklarmış.
***
Necdet Özel’in açıklamasında kullandığı “Aziz milletimiz” ve “birlikte yaşama” gibi söylemler de TSK’nın söylemi değildir. Kimin söylemi olduğunu herkes biliyor. Kaldı ki bu söylemlerin siyasi sahipleri, “Cumhuriyetin üzerinde yükseldiği modern değerler” in tamamını çiğnemektedir!
Dolayısıyla hem o değerleri çiğneyenlerin söylemini kullanmak hem de “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini korumak, ülkenin bekâsını, milletin huzur ve emniyetini sağlamak için canlarını feda eden aziz şehitleri saygı ve minnetle anmak” çelişkili bir durum ortaya çıkarıyor.
İkisi bir arada mümkün değildir!