Hesap verin!.. Şehit Yüzbaşı, Hakkari'de neden 2 gün bekletildi?
Yine fırtınalı bir gündemin sabahında Hakkari'den yeni yoğun çatışma ve şehit haberleri geliyordu. Dün yine her zamanki gibi çok can sıkıcı ve bunaltıcıydı. Bir kulağımız Hakkari'de bir kulağımız El Bab civarlarında!.. Acı, bir daha Ankara'daki eski GATA'dan vurdu.
Hakkari'de 25 Eylül'de gerçekleşen terör saldırısında ağır yaralanan Yüzbaşı Özgür Özekin, tedavi gördüğü GATA'da şehit olduğu haberi, kor ateşi gibi dağladı yüreklerimizi. Dağlıca 2'nci Hudut Tugay Komutanlığı'nda görevli, evli ve 1 yaşında erkek çocuğu babası 36 yaşındaki Yüzbaşı Özgür Özekin, Hakkari Çukurca'da, terör örgütü PKK tarafından düzenlenen kahpe saldırıda 2 silah arkadaşıyla birlikte ağır yaralanmıştı. Tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun..
Asker hastanelerinin sivilleşmesinden dolayı yaşanan aksaklıkları ve bu yüzden yaşanabilecek büyük felaket ve acıları ısrarla kaleme alıyoruz. Şehit Yüzbaşı Özekin, ağır yaralı halde önce Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağlık Bakanlığı sevk sistemine uygun yeni prosedüre göre, 27 Eylül Salı günü akşama doğru Ankara'daki GATA'ya getirebilindi. 29 Eylül Perşembe sabaha karşı (01.30), Özekin, doktorların tüm çabasına karşın şehit oldu. Halbuki, Özekin'in çatışma bölgesinden askeri ambulans veya uçakla derhal alınıp 2 gün bekletilmeden Ankara GATA'ya getirilmesi gerekiyordu. Sistem daha önce böyle işliyordu.
Hatada ısrar etmenin kime ne faydası var?.. "FETÖ"ye bir darbe vuracağız derken, TSK'ya iki darbe birden vurulduğunun kimse farkında değil mi?..
Yaşanan acı örnekler ve aksaklıklar ortadayken Sağlık Bakanlığı hâlâ çıkıp "hizmette aksama yok" açıklaması yapabiliyor. Hayatını askeri tababete vermiş koca koca isimler, dünyaca ünlü uzmanlar, asker hastanelerinin sivilleştirilmesinin yanlış olduğunu söylüyor, Sağlık Bakanlığı çıkmış özel kontenjanlardan, koordinasyon merkezlerinden bahsediyor. Akıl alacak gibi değil!.. Suriye'de teröristlerin tankımıza düzenlediği, şehitler verdiğimiz roketli saldırının ardından ağır yaralı olarak kurtarılan bir askerimizin Adana'daki yanık tedavi merkezine acilen getirilirken hastaneden verilen "yanık sistemimiz tamamen dolu" cevabını ve daha sonrası olup bitenleri bu yazıya dökmek bile istemiyorum.
Tekrar tekrar altını çiziyorum. Tüm bu olup bitenlerden dolayı hem Suriye topraklarında hem de terör bölgesinde çarpışan kahraman askerlerimizin moral ve motivasyonu düşmüş durumda. Asker hastanelerinde terör örgütü yapılanmalarının dibi kazınsın. Kimsenin buna itirazı olabilir mi? Asker hastanelerimizin kalitesi eskisinden daha da üst düzeylere de çıkarılsın. Ancak!.. Kimse de şu bu bahanelerin ardına sığınıp GATA ile geçmişte yaşadıkları bazı sıkıntılardan, kinlerinden dolayı rövanşa girişmesin!..
"Kontenjan"... "Yanık sistemimiz dolu"..."Rehabilitasyon merkezimizde yer yok"...
Olacak iş mi? Bu asker hastanelerini milletimiz devletimiz kimler için yaptırdı?.. Hatada ısrar edilirse çok değil 2 sene sonra askeri doktorluk sistemimiz tamamen çökecek. Yarın ne yapacağız? Bu sorunun cevabını çok ciddi olarak oturup düşünmek gerek.
Bakın!.. Terör bölgesinde çok daha şiddetli çatışmalar, Suriye'de çok daha tehlikeli günler kapıda bizleri bekliyor. Son MGK toplantısının kararları ortada. R.Erdoğan dünkü muhtarlar toplantısında Fırat Kalkanı operasyonunun kararlıkla süreceğinin işaretlerini de verdi. Fakat, Suriye topraklarında sahada yaşanan gerçekler de açık seçik ortada. ÖSO ile bu işin daha fazla yürüyemeyeceği ve kalıcı bir başarının sağlanmasının çok güç olduğu MGK toplantısında da ele alındı. PKK/PYD güçlerinin daha eğitimli ve daha gözü kara olduğu, ÖSO'nun ise yetersiz kaldığı örnekleri ile ortaya konuldu. IŞİD'den temizlenen bölgelerde ÖSO'ya "belediye, kaymakamlık kurun" denilirken, ÖSO'nun buraları nasıl terk ettiği ve kaçtığı, kazanılan yerlerin nasıl tekrar terör örgütünün eline geçtiği de ayan beyan!..
Suriye sınırında oluşturmaya çalıştığımız güvenli bölge için tek çare ne kaldı?.. TSK'nın daha fazla aktif ve etken olması. Önümüzdeki hedefe; El Bab'a ulaşılabilmesi için ilerleyebildiğimiz en yakın bir noktadan 22 kilometre diğer noktalardan 30-35 kilometre uzaklıktayız. IŞİD ve YPG bölgede devamlı yığınak yapıyor. Suriye rejim güçleri de El Bab'a yönelmiş durumda. Saha öyle güllük gülistanlık değil!.. Çok tehlikeli tuzaklarla dolu. Üstelik bir de Menbic gerçeği var. PKK/PYD Menbic'in batısında 20 kilometrelik alanı ele geçirdi. 2 bin 500-3 bin civarında militanı var. Oralarda ABD ve İngiliz özel kuvvetleri de konuşlanmış durumda ve terör örgütlerine her türlü desteği veriyor. Askeri kaynaklar, "bu tabloda 5 yıldan önce Suriye'den çıkamayız" diyor.
Hatalardan acil dönüş yapabilmemiz için Ankara'da konuşulan bir gerçeğe istemeyerek de olsa yer vermek durumumdayım;
"TSK'nın Suriye'de daha etkin bir rol alması durumunda çok sayıda şehit ve yaralımızın olması kaçınılmaz."
Bunun için Suriye'de sahra hastaneleri kurulması gerekecek. Askeri tababet sisteminde Role-1, Role-2, Role-3 ve Role-4 sistemi vardır. Allah göstermesin ama Suriye'de bu sistem sahra hastanelerinden Role-4'e kadar yükseltilmesi gerekebilir. Yanı sıra askeri ambulanslar ve uçaklar... Askeri psikiyatri...
Bu yazdıklarıma ünlem işareti koyanları ABD'nin askeri tababet sistemini incelemeye davet ediyorum. Çok zorda kalırlarsa Belçika'nınkine bakmalarını tavsiye ederim.
Güçlü kuvvetli yerinde işleyen bir askeri sağlık sisteminin olmayışı o orduyu bitirir.
El Bab, Rakka, Musul... FETÖ, PKK, YPG, IŞİD...
Şu denkleme bakın, bir de olup bitenlere...
Acı gerçeklerin farkına varmamız için bir günde yüzlerce şehidin gelmesini beklemek mi lazım?..
Hulusi Akar neden susuyor?.. R. Erdoğan'a çıkıp neden tüm detayları ile bir izahat yapmıyor?.. Cevabını bilen var mı?..
Bir daha düşünün! Şehit Yüzbaşı Özgür Özekin'den helallik isteyecek yüzünüz var mı?