Herkese açılım; gençlere terörist muamelesi!
Türkiye’de çok garip olaylar cereyan ediyor. Açılan bazı davaların iddianamelerini okuduğunuzda görüyorsunuz ki hiçbir somut delil olmadan, “gizli tanık” denilen ve çoğu yüz kızartıcı suç işlemiş veya terör eylemi yapmış itirafçıların iddiaları veya kaynağı meçhul ihbar mektupları ile ülkeye hizmet vermiş insanlar, kaçmaları veya delil karatma ihtimalleri bulunmadığı halde tutuklanıyor, haklarında ağır hapis veya müebbed hapis cezaları istenebiliyor.
***
İktidar partisi her alanda açılımdan bahsediyor: Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Alevi açılımı, Kıbrıs açılımı, Ege açılımı, Roman açılımı...
Son açılım programı olan “Roman Buluşması” sırasında, Abdi İpekçi Spor Salonu’nun önünde, “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” diye pankart açarak “Öğrenciyiz, haklıyız, kazanacağız” diye slogan atan üç kişi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındıktan sonra Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine sevk edildi! Anadolu Ajansı tarafından isimlerinin baş harfleri yayınlanan, kim olduklarını bilemediğim eylemcilerin taşıdığı pankartın veya attıkları sloganın terörle ne ilgisi var? Yoksa eylemcilerin alnında terörist mi yazıyor? Yoksa bu gençler kadrolu terörist mi? Polis onları daha önceden tanıyor mu?
Habur’da teröristlerin törenli karşılanması, zafer kazanmış gibi kamyon üzerinde Diyarbakır’a kadar halkı selâmlaması masum eylemler sayılıyor ama eğitimle ilgili slogan atanlar, terörle mücadele kapsamında değerlendiriliyor!
Yine İstanbul’un yeni ilçelerinden Çekmeköy’de, İlçe Milli Eğtim Müdürlüğü, Tekel işçileri için okulda “destek etkinliği” düzenledikleri belirtilen 24 lise öğrencisinin, okullarıyla ilişiklerini kesiyor! Gerçi, “Ders boykotu”, “slogan atmak” ve “öğretmenlere karşı gelmek” gerekçeleri var ama suçlamalar doğru bile olsa cezalar çok ağır değil mi?
***
Habertürk gazetesi, liseyi yurt dışında bitiren Türk öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere sınavsız alınmasına karar verildiğini haber yapıyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, haberin yayınlandığı gün, kararı eleştiriyor, akşama doğru, televizyonlar haberin yalanlandığını açıklıyor, dün de YÖK bir açıklama yapıyor.
YÖK, “Kurulumuz, alınan bu kararın doğru olduğunu ve uygulanması gerektiğini düşünmekle birlikte kamuoyunda konunun yanlış anlaşılmalara sebep olduğu ve yapılan bazı açıklamaların Türkiye’de ortaöğretimini tamamlayan adaylar üzerinde olumsuz etki yaratarak, motivasyonlarını bozabileceği hususlarını dikkate alarak ortaöğretiminin tamamın yurt dışında tamamlayan adaylar için konunun daha sonraki yıllarda, getirilen değişikliğin sonuçları itibariyle görülerek doğru anlaşılmasından sonra yeniden değerlendirilmek üzere ele alınmasına karar vermiştir” diyor.
Paranız varsa, çocuğunuzu mesela Bulgaristan’a veya Azerbaycan’a göndererek bir lise diploması alacaksınız, sonra da Türkiye’de istediği üniversitenin istediği bölümüne girecek?
Peki nerede kalacak adalet, nerede kalacak fırsat eşitliği?
Gerçi, vakıf üniversiteleri adı altında, zaten üniversitelere artık parası olanlar girebiliyor, sistem alt üste edilmiş durumda ama yine de bu ülkenin çocukları, “Çok çalışırsam başarırım” duygusuna sahiptir. Bunu da kıracak adımlar atmak istiyorlar.
Aslında yazılacak o kadar çok saçmalık var ki!