Helga şimdi daha çok bayılıyor!
Hani gazetecilikte haberin klasik bir tanımı vardır ya "Köpeğin insanı ısırması değil, insanın köpeği ısırması" diye…
Biz o aşamayı çoktan geçtik… Ne köpeğin insanı ısırması habere yetiyor, ne de insanın köpeği ısırması…
3 yıl öncesinden kalan şu haberi hatırlıyorsunuz değil mi: "ABD'yi TL korkusu sardı... Vatandaşın Dolar bozdurması dünyada para sisteminin değişmesine neden olabilir... Türkiye parasına sahip çıktı, dünya devlerini endişe sardı... ABD Türk Lirası seferberliğinden korktu..."
Bu bir Zaytung haberi değildi… 'Hür ve bağımsız' medyamızın aktardığı bir haberdi… Dikkat ederseniz o gün bu gündür Dolar belini doğrultamıyor!.. Kameraların önünde Dolar'la burnunu silen iş adamımız, turşusunu kuran Oda Başkanımız Dolar'ın ipini çoktan çekti!.. Gelsin lânet federaller kurtarsın bakalım kurtarabiliyor mu?
Ben de o zaman heyecanlanmış, ABD'yi saran korku haberine şöyle katkıda bulunmuştum: "Amerikalıların korkudan sığınaklara doluştuğu, kiminin Meksika sınırını aşıp kaçtığı, kiminin de Pasifik Okyanusu'na atlayıp, Japonya'ya doğru yüzmeye çalıştığı bilgileri geliyor... Trump'ın kaynanasının evinde saklandığı iddia edilse de henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı... Doğrulanır doğrulanmaz buradan aktaracağım..."
Haberlere dikkat ederseniz, insan köpeği ısırmakla kalmıyor, o köpeğin ciğerini deşip bağırsaklarına düğüm bile atıyor!..
***
Almanya'nın Lutfansa'dan sonraki en büyük havayolu şirketi Air Berlin, iflâs başvurusu yapınca haber başlığımızla nasıl ısırmıştık o köpeği: "3. havalimanının adı bile yetti / Alman havayolu Air Berlin iflâs bayrağını çekti..."
Helga, zaten Türk erkeğine bayılıyordu!.. O haberden sonra daha çok bayılmaya başladı!.. Çünkü bir kere daha büyük resmi iyi okumuş, üst aklı hacamat etmiştik!.. Helga bayılmayacak da ne yapacaktı?
Üstüne üstlük bütün bunların üzerine jöleli danışmanın "Almanları korku sardı, çünkü Deutsche Bank'ı satın alabiliriz" müjdesi gelince, maçın sonuna doğru farkı ikiye çıkarmış gibi iyice rahatladık!..
Yalnız tek problem vardı, Almanların bütün bu olanlardan pek haberi yoktu!.. Tıpkı Sovyet askerleri Berlin'e girene kadar savaşı kazanıyor olduklarını zannetmeleri gibi!..
***
Alışkanlık yapmıştı bir kere… O köpeği defalarca dönüp dönüp dişlemek gerekiyordu haber için… Zaten Almanları kum torbasına döndürmüştük… Bu defa öncekileri de geride bırakacak ölümcül bir darbe gerekiyordu…
Müjde gecikmedi… Otomobilde ÖTV'yi bir gece yarısı büyük bir gizlilik içinde arttırarak, en iddialı oldukları yerden vurduk!.. Hans, ringin köşesinde yere yığılmışken bizimkiler haberi yazdı bile: "Türkiye'nin yeni ÖTV hamlesi Almanya'da endişeye yol açtı: Otomobil üreticileri ağır darbe aldı.
Dışa bağımlılığı azaltarak yerli otomobil sektörüne can verecek olan ÖTV kararı, Alman basını tarafından 'Almanya'ya ağır bir darbe' olarak nitelendirildi…"
Almanya bu yaralarla iflâh olur mu bilmiyoruz… ÖTV'nin sabit tutulmasını, Lozan'ın gizli maddelerinden biri olduğunu bildiğimiz için yükselterek işte o Lozan'ı delik deşik ettik çok şükür!.. Art niyetliler bunu zam zannedebilir ama zam filan değil, tamamen millî ve yerli bir müdahale!..
Müdahalenin doğru olduğu, derdin Almanlara düşmesinden belli zaten!..
***
'Hür ve bağımsız' habercilik budur işte!.. Haber olsun diye o köpek sürekli kendini ısırttırıyorsa o da onun problemi zaten!..
Şimdi dört şeritli yoldan uzaya doğru seyahate çıkıyoruz!.. Kimse bekleme yapmasın, trafiği tıkamasın!..
Bekleme yapma!.. Bekleme yapma!..