Muhalefetle iktidar yanlısı araştırma şirketleri arasındaki uyduruk anket savaşları kızışırken, özellikle CHP tarafının beklediği haber dün sosyal medyada da sevinç uyandırmıştı...
Çünkü uzun süredir Millet İttifakı''na mı- Cumhur İttifakı''na mı gidelim, yoksa aday mı çıkaralım şeklinde siyasi satranç oynayan HDP ve destekçisi partiler, cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararı alınca, muhalefet cephesinde seçimi kazanma umudu arttı...
Ancak konu HDP gibi, cumhuriyetle, ülke bütünlüğüyle, bayrakla ve Atatürk''le kavgalı bir parti olunca, Kılıçdaroğlu''na verilecek destek kadar, ağır zararlar da kaçınılmaz görünüyor...
Çünkü toplumun ülke bütünlüğü gibi hassas noktalarına taarruz eden kışkırtıcı açıklamalar sadece HDP çevrelerinden gelmiyor...
İttifaklarda keskin kamplaşmalar artarken; Kürtçü siyasetin Ankara ayağı dışında, "HDP Öcalan''ın projesidir" diyen Selahattin Demirtaş Edirne''den, Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan gibi PKK yöneticileri ise Kandil''den öylesine sert açıklamalar yapıyorlar ki, tüm bunlar bırakın Kılıçdaroğlu''nun seçilmesine katkı sunmayı, tam aksine Cumhur İttifakı''nın ekmeğine yağ sürmekten ileri gitmiyor...
Murat Karayılan''ın "Cumhur İttifakı''na verilen her oy bize kurşun olarak dönecek" şeklindeki açıklamalarını içeren video zaten iyice yayılmışken, önce Bayık sonra Kalkan''ın 14 Mayıs seçimlerinin kendileri için adeta bir kurtuluş olduğunu ima etmesi, Türk toplumunu ürküten provokatif açıklamalar olmaktan ileri gitmiyor..
HDP, ÖCALAN, İFŞA!..
İYİ Parti lideri Meral Akşener her fırsatta ittifak konusunda "HDP''nin adı bile masaya gelemez" diyerek set çekmişken, AKP''ye öfkeli çevreler ise adeta "denize düşen yılana sarılır" paradoksunda PKK''dan gelen kışkırtıcı açıklamaları görmezden geliyor, HDP''lilerden gelen destek açıklamalarını ise alkışlamaktan geri durmuyor!..
İşte Kılıçdaroğlu sanki Meclis''te HDP''lilerle yaptığı görüşme sonrası, "Kürt sorununun çözüm adresi TBMM''dir" dememiş gibi, HDP''liler çözümün aslında Kandil''de- İmralı''da olduğunu söylemekten kaçınmayınca, toplumdaki kafa karışıklığı iyice artıyor...
Kılıçdaroğlu- HDP görüşmesinden bir gün sonra hem Nevruz etkinliklerinde, hem de İzmir İktisat Kongresi''nde yaşananlar da kafa karışıklığının kanıtı...
İktisatla hiçbir ilgisi olmayan, PKK''nın partisinin eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder önce kongrede konuşarak, "Yurtta sulh, cihanda sulh sözü" üzerinden Atatürk''e saldırdı, sonra da Nevruz kürsüsünde, "cezaevindekilerin özgürleşeceği günler yakındır" diyerek Öcalan''a selam gönderdi...
İktisat kongresinde salondaki CHP''liler, Nevruzda ise HDP ve PKK sempatizanları Önder''i alkışlarken, siyasetteki gafil kamplaşmanın nasıl ürkütücü bir paradoksa dönüştüğü de ortaya çıkıyor...
İşte İzmir gibi bir kentte yaşanan bu olaylar bile "HDP Kılıçdaroğlu''na destek mi, köstek mi" tartışmalarını iyice yoğunlaştırıyor!..
AKP''YE KOZ VEREN KIŞKIRTMALAR!..
HDP''nin aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu''nu destekleme kararını sekteye uğratacak ürkütücü açıklamalar ne yazık ki yukarıdakilerden ibaret değil...
Daha önce Güneydoğu''daki miting meydanlarında "Kandil''deki PKK''lılara selam" gönderen ve her fırsatta PKK''nın bir terör örgütü olmadığını söyleyen HDP Genel Başkanlarından Pervin Buldan, İstanbul''daki Nevruz kutlamasında, "Öcalan''ın üzerindeki ağır tecrit kaldırılsın" çağrısını yinelerken, aynı saatlerde Ahmet Türk de Diyarbakır''daki etkinliklerde benzer çağrılar yapınca, Kılıçdaroğlu- HDP görüşmesine sevinen kitlelerde soru işaretleri iyice büyüdü...
Çünkü belediye başkanlığı döneminde, Mardin''deki tüm yerel yönetimlerin PKK ile bağı ortaya çıktığı için kendisi hakkında da davalar açılan ve hastalığı gerekçe gösterilerek cezaevinden çıkartılan Ahmet Türk de, yaptığı konuşmaların nasıl bir bumeranga dönüşeceğini hesaplayamamıştı...
Ahmet Türk, Diyarbakır''daki mitingde konuşurken, "Bu Nevruz ve bu dönem Öcalan''ın özgürleşme dönemidir" demekten kaçınmazken, Millet İttifakı ile HDP''yi ısrarla yan yana getiren AKP''ye ve medyasına tıpkı arkadaşları gibi koz vermekten geri durmadı...
Evet; daha önce HDP''li Mithat Sancar, "CHP ile, Öcalan ve PKK konusunda fikir ayrılığı yok" demişken ve "HDP''liler belediyelere terörist yerleştiriyor" suçlamaları unutulmamışken, toplumda ülke bütünlüğü ile ilgili hassasiyeti ve terör karşıtlığını ısrarla görmezden gelen HDP''nin, bir yandan Kılıçdaroğlu''na destek açıklaması yaparken, diğer taraftan da toplumundaki dengeleri şarsacak kışkırtıcı açıklamalar yapması, Türkiye''nin birçok bölgesinde infial yaratıyor...
O halde soru çok önemlidir; "HDP çevresi yaşamsal bir seçime gidilirken kışkırtmalarla kime hizmet ediyor?.."
PKK ile bağını her fırsatta ifşa eden HDP''nin derdi AKP''nin iktidardan uzaklaşmasına katkı sunmak mı, yoksa Millet İttifakı destekçilerini ürküterek, AKP''nin ekmeğine yağ sürmek mi?..
