Hazreti Obama!
ABD Başkanı Şeyh Barak Obama Hazretleri, Kahire vaazında, Tevrat, İncil ve Kur’an’dan alıntılarla süslediği bir konuşma yaptı. Tam da Vatikan’da mason kardinallerin kararlaştırdığı, Papa 2’nci John Paul’ün, 1991 yılında “Dinlerarası diyalog kilisenin bütün insanları, kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih’i ve İncil’i bilmeyenlere ve diğer dinlere yöneliktir” diyerek açıkladığı misyonun gereğini yerine getirdi.
Zaten ABD Büyükelçisi Edelman, “21’inci yüzyılda ABD’nin en büyük girişimi, İslam’da reform stratejisidir” demişti.
Papa, 24 Aralık 1999’da yayınladığı mesajda da “Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya’yı Hıristiyanlaştıralım” diyordu.
1964 yılında Vatikan’da kurulan “Hıristiyan Olmayanlar Sekreteryası” nın başındaki Pietro Rossano da kendi yayın organlarında, “Diyalogdan söz ettiğimizde, açıktır ki bu faaliyeti, kilise şartları çerçevesinde misyoner ve İncil’i öğreten bir cemaat olarak yapıyoruz. Diyalog, Kilise’nin İncil’i yayma amaçlı misyonunun çerçevesi içinde yer alır” diye yazmıştı.
Türk Mason Dergisi’nin 1951 yılı Ocak ayında basılan ilk sayısında ve “Bu mecmua niçin çıkıyor?” başlıklı yazısında, aynen şöyle deniliyordu:
“Masonluğun gayesi, insan cemiyetlerinde din, politika, ekonomi ve aile gibi çeşitli sebeplerin meydana getirdiği ihtilatları ve bu ihtilatların doğurduğu farkları ortadan kaldırmaktan ibarettir.”
Bugünkü “dinlerarası diyalog” girişimlerinin ve “tek dil, tek para, tek din ve tek pazar” demek olan küreselleşmenin nereden doğduğu bu kadar nettir.
Dinlerarası diyalog girişiminin bir mason girişimi olduğunu somut olarak teyit eden bir diğer husus da misyonun sahipleri olan Pietro Rossano ve daha birçok kardinalin P-2 Mason Locası mensubu olduğunun ortaya çıkmasıdır! Rossano, bu locaya 1968 yılında girmiştir. Sadece Rossano değil, Vatikan’ın önde gelen 66 kardinal ve piskoposu, bu locaya kayıtlı kişilerdir!
Bu adamlar hem masondur, hem Hıristiyan!
Ve bu adamlar hem masondur, hem de dinlerarası diyalog girişiminin mimarı!
* * *
Genelkurmay Başkanı Orgenaral İlker Başbuğ ise ABD’de yaptığı açıklamada, “Mustafa Kemal Atatürk, bu devleti kurarken, üniter devlet, ulus devlet olarak kurmuş. Bunun çivisi oynatılamaz. Oynatırsanız bakın Yugoslavya var” dedi. Başbuğ, daha önce de toplumun cemaatlerin eline bırakılamayacağını söylemişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya da “Aşiret, tarikat ve cemaatin egemen olduğu toplumlarda, bireyin gelişmesi ve özgürlüğü mümkün olmaz. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi, idealleri ve değerleriyle barışık olmak, ülke yararına olduğu gibi birçok sorunları giderici niteliktedir.
Cumhuriyet’in kuruluşunu, kurucularını, demokrasi ve özgürlükleri, hatalı ve kendine göre yorumlayıp, fazlasıyla tartışan, tartışmaya açan toplumlar, devletler, kendisiyle aşırı yüzleşmeye doğru giderek, milli benliğini, varlığını, var oluş nedenlerini kaybedip, gururla, iftiharla yaşadıkları devletin birlik ve bütünlüğünün değerlerini bir yana bırakarak yeni rejimler, liderler aramaya yönelirler” dedi.
* * *
Fakat, devlet hızlı bir kadro hareketi ile kendi kuruluş felsefesinden kayıyor. Devletin dayanağı olan milli güç unsurlarından ekonomi, yabancıların kontrolünde!
Obama’yı son konuşmasından sonra mürşit gibi değerlendirenler de var. Kelimei şehadetten Hz. Muhammed’in adını çıkaranlar, Obama’yı anarken neredeyse “Hazreti Obama” diyecekler!