Hastaneden virüslü torba dağıtımı!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bundan sonraki süreçte semptomu olmayan Kovid-19 temaslılarından izole olduktan 7-8 gün sonra numune alınacak, sonuç negatif çıkarsa ve semptom yoksa izolasyon da son bulacak." dedi. Koca ayrıca "Pozitif tanı konulmuş her kişinin temaslı taraması yapılmıştır" diye bilgi verdi ve sağlık personelinin yükünün dört beş kat arttığını söyledi!

Sağlık personelinin yükü dört beş kat artmışsa, vaka sayısı da dört beş kat artmış demektir. Koca'nın verdiği günlük rakamlar ise iki kat arttığını gösteriyor! Hangisi doğru?

***

Bizzat tanık olarak tespit ettiğim gerçekler ise şöyle:

Kovid-19 temaslısı, genelde hastayı hastaneye götüren kişi oluyor! Hasta pozitif çıkıp tedavi altına alınınca, hastaneye kadar veya öncesinde refakat eden yakınlarına ve onu getiren aracı kullanan kişiye test yapılıyor. Tabii doktor sert bir şekilde ısrar ederse… Çünkü personel, "bize bir aydır test yapılmıyor" diye işi yokuşa sürebiliyor.

Bu test, hastayla temasın birinci veya ikinci günü yapılmış oluyor. Dolayısıyla negatif çıkıyor. Hasta yakını, bir hafta sonra geldiğinde, kendisi test isterse "semptom yoksa, teste de gerek yok" deniliyor. Zaten muhatap da bulamıyor.

Hastaya virüsün nereden bulaştığına dair soruşturma da telefonla yapılıyor. Bu sırada hasta yakınının telefonuna Sağlık Bakanlığı'ndan mesaj geçiliyor ve hastanede yatan hastaya hitaben "Sizi ziyarete geleceğiz" deniliyor!

***

Hastanın durumu ve daha önce geçirdiği hastalıklar yakınına soruluyor ve tahlillerden sonra Sağlık Bakanlığı'nın Kovid-19 için uygun gördüğü ilaçlar ve yöntemler farklı dozajlarda da olsa uygulanıyor. Bu arada, hastane içinde izole edilen bir katta yatan hastaya, ilaç ve oksijen vermek ve serum takmak için sağlık personeli günde üç veya dört defa odaya giriyor. Yemekler ise kapıdan bırakılıyor! Hastanın yataktan kalkacak hali yoksa yemek orada kalıyor ve bir süre sonra alınıyor. Hasta aç kalıyor. Yakınının haberi olunca dışarıdan yemek gönderiyor. Rica minnet, odaya ulaştırılıyor. Yatakların bazılarında portatif yemek masası monte edilmemiş oluyor ve yemek işkenceye dönüşüyor! Oksijen maskesi takıldıktan bir süre sonra boğazda yanma, kuruma ve acıma hissi oluyor. Hasta, maskeyi çıkarıp atıyor, halsizlikten ağzını çalkalamak için lavaboya gidemiyor, yanına bir şişe su ve kap konulmamış oluyor! Hasta, odadaki tuvalete kadar gidecek enerjiden yoksun olabiliyor. Yine rica minnetle ve hasta dört-beş saat dayandıktan sonra odaya bir hemşire gönderiliyor! Tabii, içerde bir tanıdığınız varsa...

Bu sırada, bakanlıktan, il sağlıktan, ilçe sağlıktan, hasta yakınını telefonla arayanlar oluyor… Hastanın temas ettiği kişileri öğrenmeye çalışıyorlar. Hastanın, virüsü, başlangıçta test yapılmamış ama antibiyotik türü ilaç verilip eve gönderilmiş, 15 gün sonraki testte ise negatif çıkmış ama hala hasta olan komşusundan almış olabileceği söyleniyor! Bu konuşmadan sonra aramalar kesiliyor! Bu çalışmaya da "temaslı taraması" diyorlar.

***

Hasta, durumu ağırlaştığından yoğun bakıma alınıyor. Hastane yönetimi adına, hasta yakını aranıyor ve bazı imzalar atması için davet ediliyor. Bu arada hastanın odadaki eşyalarının da alınmasını istiyorlar. Hasta yakını, personelin tulum giydiği acil servis ortamında yarım saat bekledikten sonra iç içe naylon torbalara geçirilmiş eşyaları teslim alıyor. Eve gelince, torbadan, çanta, cüzdan, cep telefonu vesaire değil de hastanın imha edilmesi gereken kirli eşyaları çıkıyor! Yani, virüs bu şekilde hastaneden şehrin her köşesine torbayla dağıtıma gönderilmiş oluyor!

Yazarın Diğer Yazıları