Haşim Kılıç psikolojisi ile bu kadar oluyor!

Şam kalesindeki yemekte, Suriyeli Mariam Ali Jobeh adlı bir gazeteci, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, dünyadaki ekonomik krizin Türkiye’yi teğet geçeceği ile ilgili görüşlerini yorumlamamı istedi. “Kriz, aslında psikolojiktir. Bu bakımdan Başbakan Erdoğan’ın tutumu doğrudur. Bir Başbakan, ‘yandık, bittik, mahvolduk’ diye ağlamaz! Türkiye, komşuları ile bütünleşerek bu krizi atlatabilir. Avrupa’daki kriz sebebiyle ihracatta düşme var ama Türkiye bu açığı kapatabilir” cevabını verdim.
Türkiye’ye döndükten birkaç gün sonra Başbakan de hemen hemen aynı sözleri söylemesin mi! Dolayısıyla, krizin psikolojik olduğu yönündeki tespit kendi tespitim olduğu için Başbakan Erdoğan’ı bu konuda desteklemek durumundayım.

* * *

Bir psikolojik mesele de Anayasa Mahkemesi ile ilgili tartışmalarda ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, mahkemenin bildirisinden haberi olmadığını söyleyen Başkan Yardımcısı Osman Paksüt hakkında konuşurken, “O zaten muhalefette” diye bir sözü ağzından kaçırdı. Daha sonra “muhalif görüş bildirdi” diye düzeltti ama beyninde meseleyi nasıl değerlendirdiğini açığı vurmuş oldu. Konunun özüne girmiyorum; Haşim Kılıç, kendisini Anayasa Mahkemesi’nde iktidar olarak görüyor olsa gerek! Bu nasıl bir psikolojidir? Heyet halinde görev yapan mahkemelerde iktidar- muhalefet çelişkisi olabilir mi? Yoksa, Danıştay kararını “başımıza ikinci bir Anayasa Mahkemesi çıktı” diye yorumlayan Başbakan Erdoğan’ın iktidarı mıydı Haşim Kılıç’ın bilinçaltındaki iktidar?

* * *


Söz psikolojiden açılmışken devam edelim:
Açık Toplum Enstitüsü, doğrudan doğruya “Soros’un Türkiye şubesi” dir. Soros, kaynağı belli olmayan fonları kullanarak, psikolojik harekat uyguladığı ülkelerde turuncu devrim yapan, bunu da iftiharla anlatan bir kişidir. Türkiye’deki genç siviller harekatı da böyle bir hazırlığın eseridir. Ancak Türkiye’de sokak hareket ile turuncu devrim olmaz! Türkiye’de turuncu devrim zaten AKP iktidarının ta kendisidir!
TESEV ise kuruluşu eski olmakla birlikte son zamanlarda Soros’un maddi katkılarıyla Türkiye’de Kürtleri ve Alevileri azınlık haline getirmek için çalışmaktadır.
Dolayısıyla TESEV’in son Kürt raporu ile Açık Toplum Enstitüsü’nün “Türkiye’de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlıklı raporlarının bilimsel hiç.bir yönü yoktur. Bunların içeriğini değil, maksadını tartışmak gerekir.
Siz yola “Kürtlerden özür dilemek” veya “ötekileştirilenler” diye çıkarsanız, 70 milyon insan içinde amacınıza uygun söz söyleyen birilerini mutlaka bulursunuz. Bulamazsanız da uydurursunuz. Zaten, bilim disiplini almakta olan öğrencilerle değil, gazeteci olduğu söylenen bazı kişilerle çalışırsanız, bilim ahlakına uymak gibi bir sorumluluğu da ortadan kaldırmış olursunuz.

* * *


Biz ötedenberi bu iki kuruluşun Türkiye aleyhine psikolojik harekat düzenlediğini kamuoyunun dikkatine sunarız. Devletin ana kurumlarının başında bulunan kişiler de bu iki odağın devlet kurumları ve halk üzerinde psikolojik harekat uyguladığını, kaynağın yurt dışından ve Soros üzerinden gönderildiğini çok iyi bilir!
Ama biri iki kelam etmekten öte hiçbir tedbir almazlar!
Adamlar da bildiğini okumaya devam eder.
Ülkenin milli direncini ayakta tutan insanlar, terör örgütü kurmakla suçlanırken, Soros gibi bir kişiden para alarak Türk halkını ayrıştırmaya çalışanlar ödüllendirilir.
Mesela Genelkurmay askeri savcısı, Silahlı Kuvvetler üzerinde psikolojik operasyon yapılırken, niçin harekete geçmez?
Demek Haşim Kılıç’ın iktidar anlayışı her yere sirayet etmiş!

Yazarın Diğer Yazıları