HAS Parti'nin Gülleri de soluyor!..

Kulislerden güncel haberlerle ortaya karışık bir Yenikapı değerlendirmesi yapalım...

Geçtiğimiz hafta içinde -beklediğimiz- saraydan AKP'ye gönderilen "FETÖ temizliği" talimatının ardından "FETÖ temizliği genelgesi" yayınlandı. Bu genelgenin ardından ortaya atılan çok ünlü isimler var... Daha kapalı kapılar arkasında konuşulan ama televizyon ekranlarından ilan edilemeyen de...

AKP'de sıkıntı tek "FETÖ"cü kanatla sınırlı değil. Geçmiş defterler karıştırılıyor. "Reis"in arkasından kim nerede ne kulis yapmış, nerede mırıldanılmış, nerede homurtu yükselmiş tek tek güncelleniyor. Piyangonun vurduğu (!) bir kanat da AKP içindeki HAS Parti kökenliler. Numan Kurtulmuş'un sınırlı sorumlu ekibi, Ahmet Davutoğlu'nun azledilmesinin ardından seslerini yükseltmişti. Binali Yıldırım'a doğru giden "Başbakanlık"a muhalefet ediyorlardı. Görevin Numan Kurtulmuş'a verilmesi gerektiğini savunuyorlardı. HAS Parti'yi kapatmaya karşılık verilen fakat yerine getirilmeyen sözleri yüksek sesle hatırlatıyorlardı. Bürokrasi ve iş dünyasında uğradıkları "haksızlıkları" da ekleyerek... Kapı arkasında, mır mır yürüttükleri iç muhalefet sonuç vermedi. İsrail mutabakatı patladı. Yeniden Millî Görüş gömleği giydiler. Mır mır muhalefete devam ettiler. Erbakan'ı anıp Erdoğan'ı eleştirdiler. R. Erdoğan hepsini bir kenara not etti. 15 Temmuz hain darbe girişimi patladı. Numan Kurtulmuş'un TV'leri gezip yaptığı çıkışlar malumunuz. Saray'a en yakın kaynaklardan öğreniyorum ki; R. Erdoğan partisine "FETÖ'yü temizleyin" talimatı verirken "HAS Partilileri de temizleyeceksiniz" emrini vermiş. HAS Parti'ye parti içi teşkilatlarda, belediyelerde ve bürokraside verilen bir kota vardı. Erdoğan, bu kotanın sona erdiğini bildirmiş. Şimdi AKP'de şu soru gündemde; Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'u, eski HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı ve şu anda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Şeref Malkoç'u ve damadı AKP Genel Sekreteri Abdulhamit'i Gül'ü nasıl bir gelecek bekliyor?..

***

Abdullah Gül ile birlikte Ahmet Davutoğlu da Yenikapı mitingine gitti. Fotoğraflara dikkatle bakın... R. Erdoğan bu ikiliyi kendi oturduğu protokol sırasına almayıp, diğer kenarda oturtarak gereken mesajı verdi. Gül ve Davutoğlu bundan sonra "FETÖ" karşıtı çıkışlarına hız verecektir. Du bakali ne olacak?..

Yenikapı yıldızlarından biri de Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'dı. Programda olmamasına rağmen Doktor Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra bir konuşma yaptı. Tarihe, meydan mitinginde konuşma yapan ilk Genelkurmay Başkanı olarak geçti.

Şaşırtıcı değildi. Bekliyorduk!.. Hain darbe girişimin ardından kafaları karıştıran, "Hulusi Akar niye görevden alınmıyor" veya "neden istifa etmiyor" sorularının cevabı açıkça kamuoyuna veriliyordu. ABD ile "FETÖ" kavgasının en sıcağında ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'un ziyareti, Akar'a övgü dolu sözleri, koşa koşa Gazi Meclis'e gidip bombalanan yerlerde verilen gülücüklü fotoğraflar... Ve geçen hafta içinde ABD'nin kirliliği yıkama faaliyeti olarak iliştirilmiş gazetecilere verilen Büyükelçi John Bass röportajı. ABD'nin bu yıkama faaliyetinde en dikkate alınması gereken, Büyükelçinin, Hulusi Akar hakkında söyledikleriydi; "Genelkurmay Başkanı Akar'ın o geceye dair ifadesini güçlü tanıklık olarak görüyorum."

Ardından R. Erdoğan da El Cezire televizyonuna verdiği özel söyleşide benzer ifadeleri kullandı. "Hulusi Akar'a dokunulmayacak" mesajı net olarak anlaşılmış. Uluslararası dengeler ve mutabakatlar işte böyle bir şey!.. Bu ay içinde ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye'ye gelecek, Hulusi Akar'ın da Washington'a gitmesi bekleniyor. Kendi payıma, Kerry'nin Türkiye'de söyleyeceklerini değil, Akar'a ABD'de eline verilecek, "yapılacaklar listesinde" neler olacağını çok merak ediyorum.

Fakat, angajmanların, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi (!) sürecindeki seyirde gibi olacağını da tahmin etmek zor değil. Yeşilçam filmi gibi!.. Her büyük kavganın ardından gelen büyük aşk...

Suriye'nin kuzeyinde Kürt koridoru tamamlandı. Kahpe çetesinin kanlı katili Cemil Bayık yeniden yüksek sesle havlamaya başladı. Yeni çözüm süreci kapıda...

Var mı, TSK içinde itiraz edebilecek bir babayiğit?..

***

Yenikapı'da temennilerde (!) bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir kenara not alırsa çok sevinirim!..

Sayın Kılıçdaroğlu,

Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset bundan sonra daha çok sokulacak. Hatta hiç çıkarılmayacak.

Devletin inşasında dün olduğu gibi liyakat değil, Erdoğan kriterleri esas alınacak.

Demokrasiyi, başta siz, herkesten daha çok arar hale geleceksiniz.

Cumhuriyetin kurucu değerleri başta anayasa olmak üzere her yerden kazınacak.

Parlamenter sistem, Erdoğan tipi sistem olacak.

Medya özgürlüğü mü?.. Maç yorumu yapmak isteseniz bile yanınıza gelecek internet sitesi muhabiri bulamayacaksınız?.. Erdoğan'ın; Deniz Feneri ve 17/25 Aralık'ta eleştirilerinizi, muhalefetinizi unutacağını mı sandınız!..

Laiklik mi?.. Çoktan, suyunu çekti pilav oldu...

Zatıaliniz ve Doktor Devlet Bahçeli'nin değerli katkılarıyla!..

Yazarın Diğer Yazıları