Dün akşam yaşanan gelişme televizyon akışlarını değiştirdi, gazeteler yıldırım baskı yaptı!
Neydi o gelişme?
İsrail, Hamas lideri İsmail Haniye’yi öldürdü!
Nerede?
İran’ın başkenti Tahran’da!
Haniye, İran’ın yeni cumhurbaşkanını Mesut Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere gitmişti Tahran’a!
Her açıklamalarında İsrail’i yerle bir edeceklerini söyleyen, İsrail’i nükleer füzeyle dahi tehdit eden İran’ın hava sahasını kullanarak suikast gerçekleştirdi İsrail!
Şimdi herkes İsrail-Filistin savaşının nereye gideceğinden bahsediyor!
Türkiye savaşa girer mi? diye herkes birbirine soruyor.
Malum Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok" ifadelerini kullandı.
İsrail en büyük düşmanı! İran’ın başkenti Tahran’da dahi suikast düzenleyebiliyorsa bence burada sorulması gereken asıl soru, “Neden bu suikast şimdi düzenlendi?” olmalı!
Zamanlama manidar!
İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopteri İran-Azerbaycan sınırında düştü ve bu “kaza”nın arkasında İsrail olduğu iddia edilmişti!
İsrail, yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılan Haniye’yi başkentlerinde öldürerek mesajını verdi:
“Ensenizdeyim”!
Ama asıl olay bambaşka!
Sene 2003 ABD, “Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahları var. Büyük tehdit” diyerek Irak’a girdi!
Saddam Hüseyin, 11 bin kilometre uzaktaki ABD için nasıl bir tehdit oluşturabilirdi?
Elbette ABD için değil İsrail için tehditti Saddam!
Dünyanın gözleri önünde ABD, sonucunda “Saddam’da kitle imha silahı yokmuş” diyeceği işgaline 20 Mart günü başladı!
Operasyonun ismi “Irak Özgürleştirme Operasyonu”ydu!
ABD, bu işgalle Irak’ı 3’e böldü!
Irak’ın kuzeyindeki Türkmenleri yerinden yurdundan etti!
Önce tabu dairelerini yaktı!
Türkmenleri soykırıma uğrattı!
Ya işkence ederek öldürdüler ya da sürgün ettiler!
Bölgedeki Türkmenler, özerk yönetime engel oluyordu!
Kürtler, bir arada Saddam’dan özerkliği aldı ancak Saddam sonrasında bu özerkliği kaldırdı. Hatta bu restleşme sürecinde Halepçe katliamı gibi olaylar yaşandı!
Ancak Saddam’ın devrilmesinden sonra ABD kontrolüne giren Irak’ta 2005’te Irak anayasası ile özerklikleri tanındı!
Sonra ne oldu dersiniz?
Hemen bağımsızlık referandumu yapıldı!
Sonuç yüzde 98,88 Evet!
Ancak gayriresmi referandum tanınmadı!
2017’de tekrar referandum yapıldı!
Katılanların %92.73’ü bağımsız olmak istediklerini belirtti!
İran yaptırım tehdidinde bulundu, ABD bu referandumu hayal kırıklığı olarak nitelendirdi, İsrail ise “bağımsızlık arayışını destekliyoruz” dedi.
“Büyük İsrail’e” giden süreçte İsrail zaten tüm bağımsızlıkları destekliyor!
Bakın ABD, Irak’tan çıkmadan sadece 9 ay önce Suriye’de iç karışıklık çıktı!
Ne oldu dersiniz?
Nasıl Irak’ta Erbil, Süleymaniye, Kerkük ve Musul gibi Türkmen şehirlerinde Türkmenler yerinden yurdundan edildiyse, Suriye’nin kuzeyinde de Araplara aynısı uygulandı!
Birçok Arap, bölgedeki çatışmalar nedeniyle yerini yurdunu terk etti!
Hem Türkiye’nin demografik yapısının temeline dinamit yerleştirildi hem de Suriye’nin kuzeyi Arap nüfustan temizlendi!
Bugün Suriye’nin kuzeyine ABD eliyle yerleştirilen PKK/ PYD’liler, devletleşmek için seçime gidiyor!
Kendilerine meşruiyet kazandırmak için, yerel seçim yapmak istiyorlar!
Bunu 30 Mayıs’ta denediler olmadı, 11 Haziran’da denediler olmadı, konjonktür gereği ABD’nin desteğini alamayınca en son Ağustos ayına ertelediler!
Hem Türkiye’nin demografik yapısını bozarak güney ve doğu illerimizde iç karışıklık yaratıyorlar hem de Irak petrolünü Akdeniz’le bağlantısız şekilde buluşturmayı hedefliyorlar!
Ama bir engel var ki Kuzey Irak Bölgesel yönetimi, Suriye’deki bağımsız bir Kürt devletini desteklemiyor!
Bunun nedeni, Barzani’nin iki Kürt devleti yerine kendi hükmünde tek bir Kürt devleti istemesi!
Sözün özü bugün Türkiye gündemi de dünya gündemi de farklı konulara çekilmeye çalışılıyor!
Sessiz sedasız Suriye’nin kuzeyi bölünebilsin diye!
Perdenin önünde değil, arkasında dönenlere odaklanmak lazım!
Türkiye bu hususta nasıl bir pozisyon alacak merak konusu?
