Halkı laiklikten soğutan laikler ve satılan vatan!

Okurlarımızdan Murtaza Baronok önemli bir mektup gönderdi:
“Sayın Bulut, merkez medya diye tabir edilen medyada köşe yazanlar iyi hayat standartlarına sahip, lüks arabaları, villaları var. Tatillerini AB ülkelerinde geçiriyorlar, çocuklarını AB ülkelerinde veya ABD’de okutuyorlar. İşte bunlar Tayyip Erdoğan’ın deyimi ile ‘Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor’, farkında değiller ki memleket elden gidiyor!
Bu bahsettiklerim tehlikeyi AKP’den ibaret zannediyorlar, AKP’nin teferruat olduğunun farkında değiller. AKP’ye odaklanmışlar.
Soros’un, CIA’nın faaliyetlerinden haberleri yok.
Çevremizdeki ülkelerden haberleri yok, dünyayı izlemiyorlar.
Büstleri ve heykelleri duran tek liderin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu ve hedefin Türkiye olduğunu görmüyor, göremiyorlar.
Yugoslavya’nın, Romanya’nın, Arnavutluk’un, Rusya’nın, Gürcistan’ın, Ukrayna’nın başına ne geldiğinden haberleri yok.
En yakınımızdaki Irak’ta yaşananlardan da bir şey anladıklarını söyleyemem.
Saddam’ın heykellerini canlı yayında indirdiler, tüm dünyaya izlettiler! Saddam’ı astılar tüm dünyaya izlettiler ve bu görüntülerle tüm Müslüman ve Ortadoğu coğrafyasının yüreğine korku saldılar.
Bizimkiler hâlâ hiç bir şeyin farkında değil.
Tutturmuşlar ‘laiklik elden gidiyor’ farkında değiller ki memleket elden gidiyor.
AB projesinin masumane olmadığını amacından saptığını görmüyorlar, göremiyorlar.
Maalesef sorunumuz bu!
Bu adamlar uyansa millet de uyanacak ama bu adamların uyanması biraz geç ve zor olacak.
İşte bu adamların ikna edilmesi lâzım!
Sorunumuz bu, birileri küçük burjuva hayatlarıyla, laiklik endişeleriyle uyuyor.
Sadece laikliği koruyarak memleketi
koruyamayız.
Hitler’in Almanya’sı, Saddam’ın Irak’ı da laikti gidip oralarda yaşamak isterler miydi?
Diyelim ki laikliği koruduk, topraklarımız, akarsularımız, göllerimiz, madenlerimiz, ormanlarımız, stratejik varlıklarımız ne olacak?
Vaktinizi almayayım.
Saygılarımla.
Allah kolaylık versin.”

* * *

Evet, medyadaki söz konusu küçük burjuvalar, “Ya kızımın başını örtmeye kalkarlarsa ben ne yaparım?” endişesine sahip olduklarını yazılarında da anlatıyor. Buna karşılık, vatanın satılmasına karşı bugüne kadar ciddi bir tepki geliştirmediler. Hâlâ, özelleştirmeye olan inançlarını kaybetmediler.
Batılı hayat tarzına alıştıkları için Doğu ile ilgili ne varsa ürküyorlar. Türk Dünyası onları heyecanlandırmıyor, Rusya, Çin ve Hindistan’ın Batı’nın sömürüsüne karşı direnişi de umurlarında değil.
Bir defa Batı medeniyetinin üstünlüğüne iman etmişler! Tıpkı bir din gibi bu imana sahipler. Dolayısıyla, gözleri var, okuyorlar ama görmüyorlar, kulakları var, duyuyorlar ama işitmiyorlar, kalemleri var, biliyorlar ama kendi korkularından kurtulup yazmıyorlar!

* * *


Üstelik laiklik hassasiyetini ortaya koyarken, cahilliklerinden dini değerlere de saldırıyorlar ve halkı laiklikten soğutuyorlar!
Halkı askerlikten soğutmak suçu gibi halkı laiklikten soğutmak da suç haline gelseydi, belki bir hal çaresi olurdu.
Yazık ki halkı laiklikten soğutanlar, laikliğe en çok sahip çıkanlar, hatta onu koruma ve kollamakla görevli olanlardır.
Öyle uygulamalara giriştiler ki, mankurtlara “İngiliz işgali olsa daha iyiydi” bile dedirttiler.
Halk, cumhuriyeti korumakla görevli olanların vatanın satılması karşısında sessiz kalıp, laiklik de laiklik diye diretmesine de bir anlam veremiyor. Biz yıllardır bunları anlatıyoruz ama çoğunun beyni, doğru değerlendirmeye kapalı.
Bir şok yaşamaları gerekiyor ki gerçeği anlayabilsinler!

Yazarın Diğer Yazıları