Dezenformasyon sadece Türkiye''de tartışılmıyor, Washington Times gazetesinde Scott Walker, "Dezenformasyon başkanı" başlığı altında "Başkan Biden''ın utanması yok. Görünüşe göre dezenformasyonun gerçek başı o!" diye yazdı ve Biden''ın söylediği yalanlardan örnekler verdi...
Aslında dezenformasyonun gerçek başı aranacaksa, pandemi döneminde bütün insanlığı kandıran Bill Gates gibi Anthony Fauci, Tedros Adhonam Ghebreyesus gibi kişilerin yalanları da incelenmeli...
***
Türkiye''nin gerçek gündemi ise tabii ki hayat pahalılığı ve nüfus yapısının değiştirilmesidir.
Bu iki konuda da halka düzenli olarak yalan söyleniyor... Suriye''den getirilenler için "geçici koruma statüsüne tabi" deniliyordu. Şimdi ise "onlar bizim din kardeşimiz" edebiyatına sığınıyorlar. Velev ki din kardeşimiz olsun; Türkiye dini esaslara göre mi yönetiliyor? Bu bir Anayasa suçu değil midir? Hadi diyelim ki dini kurallar esas alınıyor; dinde yalan söylemek en büyük günahlardan biri değil midir? Üstelik milyonlarca insana göz göre göre yalan söyleniyor!
"ABD, Suriye''nin kuzeyini boşaltmak için kendi kurduğu IŞİD örgütünü bahane ederek bu topraklara yerleşti. Oradaki insanları da Türkiye''ye sürdü. Çünkü Suriye''nin kuzeyinde PKK devleti kurmayı planlamışlardı" denilmiyor da ensar-muhacir söylemi ile halkın dini duyguları istismar ediliyor. Şu anda Türkiye''deki en büyük dezenformasyon ensar-muhacir söylemi değil midir?
Peki ya Afgan ordusunun askerleri neden İran sınırından içeri alındı? Pakistanlılar nereden çıktı?
***
İktidar, dezenformasyonu, yani halkı yanlış bilgilendirmeyi önlemek için yasa çıkarıyor ama kendisi ekonomik kurumlar eliyle yaptırdığı resmî açıklamalar üzerinden, ülkeyi neredeyse güllük gülistanlık gösteriyor...
Meselâ, Türkiye İstatistik Kurumu Mayıs 2022''de 12 aylık tüketici fiyat endeksini yüzde 73,5 olarak açıklarken, bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu ENAG, Mayıs 2022''de 12 aylık tüketici fiyat endeksinin yüzde 160,76 arttığını duyurdu.
Hangisi doğru? Herkes biliyor ki ENAG''ın rakamları doğru... Öyleyse, TÜİK''in yaptığı dezenformasyon değil midir? Halkı yanıltıcı bilgi yaymak değil midir?
***
Bir başka dezenformasyon da ihracat rakamları!
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Mayıs ayında ihracatın yüzde 15.2 artışla 19 milyar dolara yükseldiğini ve bunun bir rekor olduğunu açıkladı. Medyada da ihracat artışı öne çıkarılıyor.
İthalat artışını ise haberlerin içinde zar zor buluyorsunuz. İthalat, Mayıs ayında yüzde 43.8 artışla 29.7 milyar dolara çıktı. Sadece Mayıs ayı dış ticaret açığı 10.7 milyar dolara yükseldi. Bu da rekor!
Şimdi bu rakamlarda övünülecek bir durum var mı? Türkiye''nin açığı gittikçe büyüyor... Medya ise bayram yapıyor! Deniliyor ki "dış ticaret açığının bu kadar artmasına enerji fiyatlarındaki büyük artışlar sebep oldu..." Doğrudur ama petrolün çok ucuz olduğu zamanlarda da açık büyüktü...
***
Büyüme rakamları üzerinden de dezenformasyon yapılıyor.
TÜİK''e göre Türkiye ekonomisi, 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdü! İyi güzel de bu büyüme rakamları gerçekse, halka neden yansımıyor? Geniş kitlelerin kazancı erirken, büyüyen kim?
***
Tabii, "camide bira içtiler, başörtülü bacımın üzerine şey ettiler" gibi yalanlar da dezenformasyonun somut örnekleridir... Üstelik yalan olduğu biline biline halen tekrarlanıyor...
Nedense doğru olmasına rağmen "camiye ayakkabı ile girdiler" tespitini kullanmıyorlar! İnsan hayatının, camideki halılardan kıymetli olduğunu, can havliyle camiye sığınan insanların o sırada ayakkabıyı çıkarmakla meşgul olamayacağını kabul ettiler anlaşılan...
Sahi "Dünya Dezenformasyon Şampiyonası" düzenlense altın, gümüş ve bronz madalyalar kimlere verilirdi?
