Sedat Kaya / YENİÇAĞ
Transfer dünyasında neler nelere şahit olmuştuk.
Futbolcu kaçırmalar, zorla imzalar, söz verip tutmamalar.
Asla "o kulüpte oynamam" deyip, parayı görünce "doğuştan taraftarıyım" diyenler.
Örneğin 1987'de Rıdvan Dilmen Galatasaray formasıyla medyaya poz vermiş ama 3 gün sonra Fenerbahçe ile sözleşme imzalamıştı.
Bu yüzden adı "şeytan"a çıkmıştı.
Futbol dünyamızda buna benzer transfer hikayeleri çok.
Ama bugün yaşanılanı gibisi yok.
Beşiktaş uzun süredir Brentford'a oynayan milli futbolcu Halil Dervişoğlu'nun peşindeydi.
Günler süren pazarlıklar sonunda hem kendisiyle, hem de Brentford ile anlaşmaya varıldı.
Halil Dervişoğlu İstanbul'a gelecek ve 4 yıllık sözleşme imzalanacaktı.
Hikayenin bundan sonrası ahlaksızlığın daniskası.
İddiaya göre Siyah Beyazlı kulüp uçak biletlerini alıp Halil'e "gel" dedi.
Halil Dervişoğlu o biletle Türkiye'ye geldi ama telefonunu kapattı ve sırra kadem bastı.
Beşiktaşlı yöneticiler ısrarla aradılar ama ulaşamadılar.
Herkes "acaba ne geldi bu çocuğun başına" diye merak ederken meğer Halil efendi Galatasarayla masaya oturup anlaşma sağlamış.
Beşiktaş'ın aldığı uçak biletleriyle gelip, Beşiktaş'ı satmış.
İddia korkunç.
Eğer bunlar doğruysa Halil Dervişoğlu ahlaktan yoksun bir kişiliğe sahip demektir.
Galatasaray'a da bir faydası olmaz.
Çünkü Messi olsa ne yazar, Mbappe olsa ne yazar.
Bu ahlaksızlığı yazsa yazsa Türk Futbol Tarihi kara puntolarla yazar.
